- Siyaset
- 11.08.2025 10:42
Salı günü saat 14.00'te toplanacak Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda, İYİ Parti’ye ayrılan üç üyelik, diğer partiler arasında paylaştırılacak.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, üçüncü toplantısını Salı günü saat 14.00'te gerçekleştirecek. Toplantıda, siyasi partiler gündeme dair önerilerini sunacak. Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş da kendi önerilerini üyelerle paylaşacak. Ayrıca milletvekilleri, komisyon tarafından dinlenmesini istedikleri kişileri gündeme getirecek.
İYİ Parti'nin üye vermemesi nedeniyle boş kalan üç sandalye için henüz yeni üyeler belirlenmedi. Edinilen bilgilere göre, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, İYİ Parti ile son kez iletişime geçerek üyelik talebinde bulunacak. Eğer İYİ Parti kararını değiştirmezse, boş kalan üç sandalye, mevcut dağılıma göre AK Parti, CHP ve Demokrasi ve Atılım Partisi’ne (DEVA) birer üye olarak dağıtılacak.
Bu durum gerçekleşirse, DEVA Partisi’nden Celal Fırat ve CHP’den hukukçu Umut Akdoğan komisyona yeni üye olarak katılacak. AK Parti'den ise henüz yeni üye hakkında bir açıklama yapılmadı.
PKK’nın silahsızlanma sürecinin devamı niteliğindeki komisyon, bu sürecin yasal zeminini oluşturmak amacıyla çalışmalar yürütecek. Yaz ayları boyunca aktif olacak komisyon, Ekim ayında başlayacak yeni yasama dönemine hazırlık yapacak. Çalışmalarda, terör örgütünün tasfiyesi sonrası eski üyelerin topluma entegrasyonu, suç işleyenlerin hukuki durumları ve suça karışmamış kişilerin akıbeti gibi konular gündeme getirilecek.
DEM Parti’nin görüşüne göre, komisyonda öncelikli olarak Kolombiya ve benzeri ülkelerde uygulanan modeller doğrultusunda, silahsızlanmayı teşvik edecek ve silah bırakan örgüt mensuplarının siyasi, sosyal ve kamusal hayata katılımını sağlayacak özel bir yasanın hazırlanması gerekiyor. Aynı zamanda infaz yasasında yapılacak düzenlemeler de komisyonda ele alınması beklenen önemli konular arasında yer alıyor.
Bir diğer kritik başlık ise terörle mücadele kanunu. DEM Parti, bu yasanın ya tamamen kaldırılması ya da uluslararası sözleşmelere uygun hale getirilerek ifade özgürlüğünün önünün açılması gerektiğini vurguluyor.
Kaynak : HABER MERKEZİ