- Siyaset
- 05.09.2025 16:02
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, belediyenin bir “yatma yeri” olmadığını vurgulayarak, verimsiz çalışan personele karşı taviz vermeyeceklerini söyledi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Egeli Gazete TV’de gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Egeli Gazete Genel Yayın yönetmeni Mustafa Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan Tugay, belediyenin bir “yatma yeri” olmadığının altını çizerek, kurum içinde verimli çalışmayan personelle ilgili kararlar almaktan geri durmayacaklarını belirtti. Kültürpark’taki lunaparkın keyfi bir kararla değil, ruhsatsız olduğu için kaldırıldığını vurgulayan Tugay, İzmir’e yakışan modern bir eğlence merkezi için yatırımcı arayışında olduklarını söyledi. Kentin ekonomik zorluklarına değinen Tugay, iş dünyasının belediyeye yeterince destek vermediğini ifade ederek, “Bu şehir sizi zengin yaptı, şimdi sorumluluk alma zamanı” sözleriyle İzmirli şirketlere çağrıda bulundu.
Belediyenin bir ‘yatma yeri’ olmadığını vurgulayan Tugay, “Belediyede verimli çalışmayan hatta çalışmaya niyeti olmayan bazı insanlarla ilgili kararlar almak durumunda kalıyoruz. O zaman karşımıza şunu çıkarıyorlar. O şunun yakını, o bunun yakını falan. Ya ben anlamıyorum. Yani kimlerin yakınını belediyede çalıştıracağız ya da çalışmasa da bir şey demeyeceğiz. Birisi bana bunun listesini verirse onun üzerinden konuşalım. Maalesef bazı kişilerle ve bazı çevrelerle bir türlü bu konuda anlaşamadık. Yani bir karar vereceğiz. Belediye gerçekten İyi çalışan insanların, düzgün çalışan bir mekanizmanın bir örneği mi olacak? Yoksa sadece birilerini koruma, kollama yeri mi olacak yani? Ben İzmir halkının böyle bir şey istediğini düşünmüyorum. Dışarıda belediyede iş versek can siper hane çalışacak on binlerce insan var belki. Yani belediyeye yapılan başvurulardan görüyorum bunu. Bakın belediye yatma yeri değil. Kimse kusura bakmasın yani. Bürolara çok miktarda insan doldurulmuş” diye aktardı.
Artırma tesisi ile ilgili açıklamalarda bulunan Tugay, şu sözlere yer verdi: “Arıtma tesisinin işletmesinde geçmiş yıllara baktığımız zaman problemleri gördük. Anlatabiliyor Arkadaşlarımızla dedik ki neden böyle oluyor? ‘Diğer şehirler nasıl? Onlara bakın’ dedim. Orada gördük ki büyük şehirlerin çoğunda arıtma tesisleri İşletmesi uzmanlaşmış, özel şirketlere verilmiş. Ben genelde her şeyi kamucu gözle bakıyorum ama şimdi eğer işletmeyi iyi yapamıyorsak ki belediyenin içerisinde maalesef sürekli bir personel sirkülasyonu oluyor. Arıtma tesisi çok hassas bir tesis. Bizim görevimiz bu işin iyi işleyip işlemediğini denetlemek olmalı. Bana mesela elektrik dağıtımını özelleştirmek kesinlikle yanlış geliyor. Ama arıtma tesisi derli toplu bir alanda, yapılacak iş de belli. Bununla ilgili biz sadece bu işi en iyi yapacak kişileri buluruz. Orada 300 kişiyle artma tesisini yürütmeye çalışıyoruz. Bizden daha büyük tesisleri 150 kişiyle çalıştırıyorlar. Burada da bir hata var, bir yanlışlık var yani. Neticede bunlar bir araya geldiği zaman böyle bir karar aldık. Bu kararın doğru olduğuna eminim. Bu arkadaşlarımızı tabii işten çıkarmayacağız. Yani onlara başka alanlarda ihtiyaç var.”
Büyükşehir belediyesinde rant gruplarının olmadığını ancak düzenin devam etmesini isteyenlerin olduğunu belirten Tugay, “Öyle bir şey yani rant grubu demek istemem ama bir şekilde bir şekilde kendi istedikleri olsun diye belli bir düzenin devamını isteyen insanlar olmuştur tabii. Her yerde var bu. Ama ben gerçekten halkın hakkını asla teslim etmem. Yani özel olarak birilerini bir şeyle suçlamak istemem. Ama ben asla bu baskılara boyun eğmem. Birilerinin şantajını, tehdidini Kabul etmem. Sürekli seni karalamak için bir şeyler söyleriz, yaparız diyen insanlara boyun eğmeyeceğimi artık anlasınlar yani. Doğru bildiğim yerde yürüyeceğim. Asla boyun eğmeyeceğim. Herkesin vatanını sevmesi, halkına saygı duyması şehrine sahip çıkması, bu ülkenin gariban insanlarının hakkına saygı duyması, onlara sahip çıkması için gereğini yapmasını bekliyorum. Sorumlu olarak ben de bunu yapmaya çalışıyorum” dedi.
Lunaparkın kaldırılması ile ilgili açıklamalarda bulunan Tugay, “Ben tekrar söyleyeyim çok rahatsız olduğum için. Bakın keyfi bir kararla lunaparkı kaldırmadık. Lunaparkın orada olması kaçak bir durum. Ruhsatsız kaçak bir durum. O lunaparkta birine bir şey olsa dönüp deseler ki belediye buraya niye izin verdi? Ruhsatsız olduğu halde niye kaldırmadı? Açıklayamayız yani. O yüzden mecburen kalktı. Yani şimdi birisi Konak Meydanı’na getirse bir lunapark kursa. Ne dersiniz? Kültürpark içindeki de aynı durumdaydı” ifadelerini kullandı.
Lunapark için potansiyel yerlerin olduğu ve çalışmalarının devam ettiğini ancak yatırımcıya ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayan Tugay, “Biz planlı bir alanda İzmir’e yakışan bir eğlence merkezi yapacağız. Ama önce yatırımcısını bulmamız lazım. Çünkü bunlar çok büyük yatırımlar. Bizim bütçemizi aşıyor. Eğlence parkı yapılırsa bu Türkiye’nin de İzmir'in turizmine çok önemli katkı sağlar. İnsanlar yatırım yapmaktan kaçınıyor. Bir şekilde bunu çözeceğiz. Potansiyel yerler var. Onları çalıştık hazır. Sadece gerçekten güvenilir bir yatırımcıya ihtiyacımız var” sözlerine yer verdi.
İş dünyasının İzmir’e yeterince sahip çıkmadığının altını çizen Tugay, “Şehrimizin iş dünyası, şehrimizin şirket sahipleri bununla yüzleşecek. İzmir fuarına ve İzmir'e sahip çıkacaklar mı, çıkmayacaklar mı? Ben çıkmaları gerektiğini düşünüyorum. Onun için o çağrıyı yaptım. Daha önceden biraz daha naifçe konuşuluyordu bu konular. Ama arkadaşlarımız ‘biz randevu istiyoruz, randevu vermiyorlar’ diyorlar mesela. Fuarla ilgili konuşmak için randevu isteyip de randevu dahi vermiyorsa bu şirket orada bir fecaat bir yaklaşım var. Şehre somut bir katkıları yok o zaman. Mahmut Özgener’in iyi niyetle ben onu söylediğine eminim. Hiçbir şüphem yok ama bunu sadece söylemek yetmez. Gereğini yapmak gerekir. Ben göreve başladığımdan bugüne kadar belediyenin herhangi bir sıkıntısında ciddi bir destek görmedim. Yani sadece sözlü olarak eleştirdiler. İzmir aslında normalde Roma gibi bir şehir. Bir sürü antik eserlerle dolu. Bunların gün yüzüne çıkması, kültürel açıdan insanların ziyaretine açılması, bir taraftan turizm açısından da bu şehre kazandırılması lazım. Çok düşük bütçelerle yıllardır bu kazılar sürüyor. Bu kazılara tek destek veren İzmir Büyükşehir Belediyesi. Uzun yıllardır. Nerede bu şehrin zengin insanları? Yani nerede bu şehre sahip çıkacak insanlar?” ifadelerini kullandı.
Sözlerinin devamında ise Tugay, maddi sıkıntılara değinerek, “Herkes cebinden bir açıkçası yani 10 bin TL koysa inanılmaz bir para çıkar ortaya. Ama inanın yani ben bu konudaki duyarsızlığı anlamakta zorluk çekiyorum. Her şeyi belediyeden, her şeyi belediyeden. Ya içinde bulunduğumuz ekonomik durum ortada. Yani ne olur bir kütüphanede siz yapsanız. Yani bir şirket adını söylemeyeceğim ama bize kütüphane konusunda mesela söz verdi. Sonra vazgeçtiler. Gerçekten çok ağrıma gitti. Bu şehir sizi zengin yaptı. Bu ülke sizi zengin yaptı. Yani dönüp bir şey vereceksiniz insanlara. Zor ve dar zamanlardayız. Hani devlet çok zengin, belediye çok böyle para içinde yüzüyor. Ondan dolayı hani Bir şey yapmıyor olsak anlarım. Sıkıntı içerisinde körfezi temizlemeye çalışıyoruz. Şehrin her tarafından su çıkarmaya çalışıyoruz. Yani yol yapmaya çalışıyoruz. Sıkıntı içerisinde yani gerçekten çok zor şartlarda çalışıyoruz. İnanılmaz bir duyarsızlık görüyorum” dedi.
Kaynak : HABER MERKEZİ