TÜİK'in yöntem değişikliği vatandaşı algı hatasına sürüklüyor

TÜİK'in 18 Eylül'de yayınlanan Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması'nı değerlendiren CHP'nin ekonomistlerinden Prof. Dr. Lale Karabıyık, "Bu verilere göre Ortalama Yıllık Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir geliri de 14 bin 553 TL. Bir önceki yıla göre yüzde 9.8 arttığı belirtiliyor, ancak enflasyon ve döviz kurundaki artışı da unutmayalım" uyarısında bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 04.10.2015 08:00
  • Güncelleme Tarihi : 04.10.2015 08:00
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
TÜİK'in yöntem değişikliği vatandaşı algı hatasına sürüklüyor

CENGİZ ALDEMİR/ANKARA

TÜİK'in yayınladığı verilerin aslında hiç birinin yanlış veriler olmadığını ifade eden Lale Karabıyık, "Ama ekonomi ile ilgili yazan köşe yazarları bu verileri olumlu veya olumsuz kullanabiliyorlar. Değişik hesaplama yöntemleri var. Örneğin bazıları bir ay önce yayınlanan verilere göre veya bir önceki yıl yayınlanan verileri baz alarak kullanabiliyorlar. Toplumun finansal yönden eğitimi çok yüksek olmadığı için burada algıda bir hata oluşuyor. Vatandaşlar bilmeden yanlış değerlendirmelerde bulunuyorlar. TÜİK hesaplama ve sorularda değişiklik olduğunu gizlemiyor söylüyor. Ama vatandaş bunu bilmiyor. Bizler araştırmacı kimliğimizle bu yanlışları görebiliyoruz. Yöntem ve soru tekniği değiştiği için algıyı da değiştirebiliyor. Vatandaşların finansal açıdan doğru bilgilendirilmeleri gerekiyor " dedi.

YÖNTEM DEĞİŞİKLİĞİ ALGI YANLIŞLIĞINA SEBEP OLUYOR

Yöntem değişikliğinin algı değişikliğine sebep olduğuna dikkat çeken CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık gazetemize şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu gibi şeyleri enflasyon konusunda da gördük. ÖTV, KDV gibi vergilerde farklı farklı uygulamalar var. Bunlar tüketicinin algısını değiştiriyor. Buna aldatmaca demeyim ama yöntemi değiştiriyor. Vatandaş bunu zannediyor ki burada bir iyileşme var şeklinde değerlendiriyor. Örneğin enflasyon konusu içerisinde bütün ürünleri alırken o ürünü hariç tutuyor ve oradaki olumsuzluğu göremiyor. Yöntem değişimi bir algı yanlışlığına sebep oluyor. Bazı şeylerin hayali bir şekilde anlatılmaması lazım. Bunun vardığı nokta refah seviyesinin gerilemesine, fakirleşmeye neden oluyor. Biz CHP olarak maaş enflasyonlarının gıda fiyatlarına göre yapılacağını söylüyoruz" diye değerlendirdi.

CHP'li Karabıyık yaptığı açıklamada ise,  toplam gelir içinde en büyük payın yüzde 49.1 ile maaş-ücret gelirlerinden oluştuğunu, ikinci sırada yüzde 20.1 ile sosyal transferler adı verilen ve yüzde 93’ünü emekli ve dul yetim aylıkları oluşturduğu grubun bulunduğunu söyleyen Karabıyık, toplam gelirlerin yüzde 18.5’inin ise müteşebbis gelirleri olduğunu ve bunların yüzde 7’sini tarım dışı gelirlerin oluşturduğunu belirtti.

TÜİK’İN YÖNTEM DEĞİŞİKLİKLERİ SONUÇLARI GÜZELLEŞTİRİYOR

Ekonomist Karabıyık,  "Maddi yoksulluk yaşayanların oranının yüzde 29 .4 olduğu ifade ediliyor.  Bu oranın açıklaması şöyle; ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, ödeme zorluğu, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek, evin ısınma ihtiyacı, çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği olarak belirlenen dokuz maddeden en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanmaktadır. Fakat bu oran geçmiş yıllar ile kıyaslandığında çok önemli bir iyileşme göze çarpıyor ve sevindiriyor. 2006- 2013 arasında 55- 60 arası olan oran, 2014 için 29.4 ne güzel.  Ancak işin aslı hiç de öyle değil" değerlendirmesinde bulundu.

ELMA İLE ARMUT KIYASLANMAZ

Maddi Yoksulluk Oranı hesaplamasının tespitinde kullanılan yöntem ve soru değişikliğinin böyle bir iyileşme gösterdiğini gözler önüne seren Karabıyık, bu konuya çok uygun bir sözümüz vardır: "Elma ile armut kıyaslanmaz" ifadelerine yer verdi.

TUİK sayfasından aldığı bilgilere göre yaşam koşulları ile ilgili sorularda yapılan düzenlemeleri de belirleyen Karabıyık, aynı konu ve sorunun 2012 ye kadar olan ve 2013 den itibaren soruluş şekillerini de kıyaslayarak konu hakkında derinlemesine incelemelerde bulundu.

LÜTFEN VATANDAŞI KANDIRMAYALIM

Konuyla ilgili "İşte görüldüğü gibi soru değişince verilen cevaplar da doğal olarak değişiyor ve önceki yıllardaki değerle kıyaslamanın anlamı olmuyor. İyileşme ise yüksekmiş gibi görünüyor. Yöntem değişikliğini TÜİK’e sorunca öğrenebiliyorsunuz. Ama veriler yayınlandığında algı farklı oluyor. Aslında en doğrusu tüm ülkelerde EUROSAT tabanlı veri düzenlemelerine göre hesaplandığı vurgusunun ve etkisinin net olarak açıklanmasıdır" diyen Prof. Dr. Lale Karabıyık, soru şekillerinin değişimiyle sanki maddi yoksulluk çekenlerin yarısının birden zenginleştiğini söyleyerek, "TÜİK soru tarzını ve yöntemleri değiştirerek verileri güzelleştiriyor ama vatandaşa yansıyan halini yaşayanlar daha iyi biliyor" açıklamasını yaptı. Daha önce de benzer durum açıklanan enflasyon oranlarında yaşandığını hatırlatan Karabıyık, "Lütfen vatandaşı kandırmayalım" dedi.

İSTİKRAR BUNUN NERESİNDE?

Geliri büyütmek kadar adil paylaşmanın da son derece önemli olduğunu hatırlatan Karabıyık, "Ülke geliri yeterince büyümüyor, yeterli istihdamı yaratamıyor, gelir adaletli dağıtılmıyor, toplumun büyük bir kesimi yoksulluk çekiyor, borçlar artıyor, döviz kuru artışı borçları ve maliyetleri ayrıca arttırıyorsa, ekonomiye olan güven rakamlarla azalıyor, risk yükseliyorsa ve faiz yükseltmeyiz dedikçe bile alıp başını gidiyorsa acaba istikrar bunun neresinde?" diye sordu.

Haber Merkezi