Sayfa Yükleniyor...
Başbakan Binali Yıldırım, Geçmişinde insanlık ayıbı olan ve sömürgeci uygulamaları olan birçok ülke bizim geçmişimizi sorgulamaya kalkıyor, geçmişimizden dolayı bize hesap sormaya kalkıyor dedi
Başbakan Binali Yıldırım, 81 ilden gelen öğretmenler onuruna Çankaya Köşkünde iftar verdi.
İftarın ardından konuşma yapan Yıldırım, Biz demokrasi, hak ve eşitlikler ve özgürlük gibi konulara ders kitaplarımızda öncelik veriyoruz. Ancak görüyoruz ki, geçmişinde insanlık ayıbı olan ve sömürgeci uygulamaları olan birçok ülke bizim geçmişimizi sorgulamaya kalkıyor, geçmişimizden dolayı bize hesap sormaya kalkıyor. Bizim geçmişimizde başımızı öne eğdirecek hiçbir şey yoktur. Bizim ecdadımızın 3 kıtada asırlarca hüküm sürerken ne sömürgecilik yaptığına, ne dilleri, ne dinleri değiştirdiğine asla ve asla hiçbir tarih, hiçbir tarihçi şahit olmamıştır. Bize ders vermeye kalkanlar 50 yılda Kuzey Afrikada insanların resmi dilini kendi dilleri haline getirdiğini unutmuş gözüküyorlar. Kim ne derse desin, Türk tarihi şanla, şerefle dolu bir tarihtir. Geçmişimizle gurur duyuyoruz, geleceğimize de inanıyoruz diye konuştu.
EĞİTİMLE İLGİLİ SORUNLARIMIZ DA GİTGİDE AZALIYOR
Türkiyenin çok kritik günlerden geçtiğini dile getiren Yıldırım, bu kritik günlerde genç kuşaklara yapılacak her yatırımın, ülkenin geleceğine yapılan yatırım anlamına geldiğini vurguladı. Eğitimin 4 tane unsuru olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, Eğitimin 4 unsurundan birisi öğretmen, birisi öğrenci, bir diğeri veli ve sonuncusu da müfredattır. Bu 4 unsur bir arada olmadan eğitimde mükemmeliyet olmaz, eğitimde mutlaka bir ayak eksik kalır. Allaha şükrediyoruz ki, ülkemiz bütün evlatlarına ve gençlerine sahip çıkacak bir güce erişmiştir. Yarınki Türkiyeyi hak ettiği itibara kavuşturmak için birinci önceliğimiz gelişmiş ülkelerle aramızdaki eğitim, öğretim açığını azaltmaktır, ortadan kaldırmaktır. Bu anlamda Türkiye son 14 yılda tarihi denebilecek adımları gerçekleştirdi. Türkiyenin 81 vilayetinde en az 1 üniversitemiz var. Üniversite kapıları bugün vatan evlatlarına daha fazla açıldı, okullaşma oranımız neredeyse yüzde 100e ulaştı. Türkiye zenginleştikçe eğitimle ilgili sorunlarımız da gitgide azalıyor. Yüzyıllardır konuşulan beyin göçü artık geriye dönmeye başlamış, batının en kaliteli öğretim elemanları, hocaları bizim üniversitelerimize gelmeye başladı ifadelerini kullandı.
BAZEN OLUMSUZ ETKİLER YAPABİLİYOR
Gençlerin, teknolojiyi olumlu yönde kullanmaları için öğretmenlere önemli görevler düştüğünü kaydeden Başbakan Yıldırım, Gençlerimizin kullandığı teknolojik aletler ne yazık ki bazen onları toplumdan uzaklaştırıyor, yalnızlaştırıyor, sanal dünyalara götürüyor. Teknolojik araçlar gençlerin gelişiminde bazen olumsuz etkiler de yapabiliyor. Bu hususa özelikle dikkat etmenizi istirham ediyorum. Sınıftaki her çocuğu birey birey tanımanızı istirham ediyorum dedi.
FARKLILIKLAR, TÜRKİYENİN ZENGİNLİĞİDİR
Öğretmenlerin, öğrencilerin farklılıklarını müsamaha ile karşılamaları gerektiğini belirten Yıldırım, Farklılıklarımızın zenginlik olduğunu, tek tip insan yetiştiren eğitim sisteminden dolayı başımızın ne kadar ağrıdığını hepiniz biliyorsunuz. Milletçe bunun problemleriyle bugün bile uğraşmaya devam ediyoruz. Çocuklarımızın farklılıklarını lütfen müsamaha ile empati ile karşılayalım. Onların her bir farklılığı Türkiyenin yeni bir zenginliğidir. Bu noktada sizlerin gayreti hayati öneme sahiptir. Eğitim dilinizin merkezinde mutlaka sevgi olsun. Irkçılığın, etnik düşüncenin her türlüsünü reddeden, insanın saygınlığına ihtimam gösteren nesillerin sevgi diliyle yetiştirileceğine yürekten inanıyorum değerlendirmelerinde bulundu.
1 MİLYON CİVARINDA ÖĞRETMENİMİZ VAR
Eğitim sistemindeki ilerlemelere dikkat çeken Yıldırım, şöyle konuştu: Son 14 yılda eğitimin fiziki şartlarını çok geliştirdik. 250 binden fazla yeni derslik yaptık, derslik başına düşen öğretmen sayısını artırdık. Bugün eğitim ordumuzda 1 milyon civarında öğretmenimiz var. Allaha şükür bizim zamanımızdaki o 100 kişilik, 80 kişilik ikili öğretim sistemi gittikçe azaldı. Birçok Anadolu şehrinde ortalama, dersliklerde 30 öğrencinin altına düştü. Ama bunlar yeterli değil. Biraz daha müfredata, içeriğe daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Öğrencilerimizin ezberden ziyade geleceğe yönelik ilgilerini, kabiliyetlerini ön plana çıkaracak çalışmaları bundan böyle yeni hükümet döneminde çok fazla önemsiyoruz. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığımız bugüne kadar elde edilen tecrübeyi bundan sonraki uygulamalarla hayata geçirecektir. (İHA/ANKARA)
Haber Merkezi