“Türkiye sınanacak bir ülke değildir”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye mülteciler konusunda sınanacak bir ülke değildir. Tek başına ağır yükümlülükler üstlenmiştir ve gereğini yapmıştır” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 25.04.2016 08:15
  • Güncelleme Tarihi : 25.04.2016 08:15
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Türkiye sınanacak bir ülke değildir” haberinin görseli

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, AFAD Nizip-2 Barınma Merkezi’nde yaptıkları incelemenin ardından Gaziantep Üniversitesi Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen Türkiye-AB Suriyelilere Yardım Programı’na katıldı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, programda yaptığı konuşmada, “Çocukların bu insanı trajediden nasıl etkilendiğini gördük. Çocuklar en masum varlıklar. İnsani trajediden en fazla etkilenen maalesef onlar. 700 bini aşkın Suriyeli mülteciye eğitim imkanı veriliyor. İnsani bir perspektifle ele alma sorumluluğu hepimizin üzerinde. İnsan kaçakçılarının gayri insani tutumları elinde esir olan insanların trajedilerine son verip, insan kaçakçılarına darbe vurup, normal düzenli yoldan Avrupa’ya gidişi sağlamaktı. Bu konuda da önemli mesafeler aldık. Birebir uygulaması ile şuana kadar 105 civarında, mülteci Avrupa’ya gönderdik. 2 mülteci de Ege adalarından Türkiye tarafından geri alındı. Suriyeli olmayan mülteciler konusunda da gerekli adımlar atıldı” diye konuştu.

“TÜRKİYE GEREĞİNİ YAPMIŞTIR”

 “Türkiye mülteciler konusunda sınanacak bir ülke değildir” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Tek başına ağır yükümlülükler üstlenmiştir ve gereğini yapmıştır. Kimlerin nasıl çalıştıkları belli olmayan raporlar yayınlandı, Türkiye’nin bazı Suriyelilerin geri gönderildiğine dair. Türkiye, iradesi dışında tek bir Suriyeliyi, bir yere göndermemiştir. Bir çok spekülasyon yapıldı, bu mekanizmalarla ilgili ama insani tutumu sergiledik. Bundan sonra birlikte bu insan kaçakçılarının gayri insani tutumları son verecek her türlü tedbiri birlikte almaya devam ediyoruz. Bu tüm mülteci politikaları uluslararası ve ulusal hukuk çerçevesinde el ele yürütüyoruz. Ekiplerimiz birlikte çalışıyor, mekanizmaları birlikte yönetiyoruz. Gayri hukuki bir tutumun olmaması için, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Türkiye, AB, Yunanistan birlikte çalışıyoruz. 29 Kasım’da aldığımız kararlardan biri mültecilerle ilgili külfet paylaşımıydı. 3 milyar Avro’luk, Türkiye’deki Suriyelilere yönelik bir destek vaadi söz konusu olmuştu. Bu Avrupa Birliği içindeki mekanizmalardan geçtikten sonra 18 Mart’ta bu kez 3 yıllığına 6 milyar Avro’ya çıkartılmıştı. Bugün burada bulunmamızın ana vesilelerinden birisi bu insani desteği görünür kılmak ve ilk uygulamasına başlatmak. Onun için burada, alanda, kampları, mültecileri gördükten sonra yapıyoruz. Bugünden itibaren AB taahhüt ettiği bu fonları harekete geçirmek üzere ilk adımı attı. 187 milyon Avroya varan projeler başlatıldı. Önemli olan herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi.”

“ÇABALARIMIZ DEVAM ETMEKTE”

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da konuşmasında, “Düzensiz, yasa dışı göçün engellenmesi açısından, çözümün oluşturabilmesi açısından irade koyduk. Bu ziyaretimiz, anlaşmanın devamı olarak gerçekleşmekte. Diğer faaliyetlerimizle birlikte Balkan ülkeleri ile Yunanistan ile iş birliği gerçekleştirmekteyiz. Sorunun çözümü için sonuca ulaşmak için birlikte çaba gösteriyoruz. Bu çalışmada da yasa dışı göçte azalma olduğunu görmekteyiz. Çabalarımız devam etmekte. Çok ülke ile iş birliği gerçekleştirmekteyiz. Yasa dışı göçten yasal göçe doğru çevrilmeye çalışılmaktadır. Aslında bu bir fırsat, bu fırsatı değerlendiremeye çalışıyoruz. Hızlandırılmış bir süreç. Bu kriz çözümü çerçevesinde hazırlanan projelerin ikili ilişkilerin daha da canlanması söz konusu oldu. Vize serbestisi görüşmeleri oldu. Bu kararın alınması öncesinde Türkiye’nin atması gereken adımlar söz konusu. Suriye’deki sorunları görüştük. Suriye’deki gerçekleşmesi gerekenler, insani yardımlar konusunu ele aldık. Akan kanın durması konusunda birlikte ele almamız gereken konuların altını çizdik. Ziyaret çerçevesinde ortaya koyduğunuz liderlikten dolayı teşekkür ederiz. Kişisel hissiyatım, Türkiye bugün tüm dünyaya en iyi örnektir. Türkiye mülteciler konusunu ele almamız gerektiğini gösterdi. Türkiye’nin vermiş olduğu bir dersti. Bizim ortağımız olduğu için gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

“AB’NİN SORUMLULUĞU ÜSTLENMESİ GEREKİYOR”

Almanya Başbakanı Angela Merkel de, “Türkiye AB arasındaki anlaşmayı dikkate alarak, Türkiye’ye gördük. Anlaşmaya baktığımız zaman sığınmacıların, illegal yollardan değil, bunu durdurmak için mülteci sorununu çözmek için tam 23 Nisan’da, çocuk bayramında buraya gelmekten mutlu olduk. Burada da öncelikli olarak mülteci çocukların eğitim gördüğü, eğitim imkanların olduğu gözlemledik. AB projelerini, bu konularda değerlendirme, Suriyeli sığınmacıların bu konulardaki sıkıntılarını görerek, ele alma şansımız oldu, görüştük. Gaziantep’te 370 bin mülteci var. Tüm çocukların okula gitmesi öngörülüyor. Travma yaşayan anne ve babalar, çocuklar, engelli çocuklar var. Bunları kapsayan bir çalışma yapılması gerekiyor. Burada benzer çalışmalara başlanmış. Bölge insanının Türkiye’nin Suriyelileri toplum olarak kucaklandığını gördük. 3 milyon Suriyeli mülteci ile birlikte en büyük mülteci kabul eden ülke konumunda. Ama AB sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyor. Atılacak adımlar üzerinde durduk. Çalışmaya devam edeceğiz. Bizlerin hükümlülükleri var” dedi.

“AB OLARAK ARKANIZDAYIZ”

AB Komisyon Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ise, “Sıcaklığı hissettik, misafirperverlik için teşekkür ederiz. Büyük sayılarda miktarda, Suriyelileri misafir etmeniz gerçekten çok güzel. Sizler yalnız değilsiniz. AB olarak arkanızdayız. Karşılıklı olarak anlaşmanın devamı anlamında kararlılığınızı ortaya koydunuz. Biz de AB olarak kararlıyız. Taahhütlere bizlerde bağlıyız, bu anlaşmanın. Bu geziyle de Suriyelilere nasıl yardımcı alabileceğimizi gördük” ifadelerini kullandı. (İHA/GAZİANTEP)