- Siyaset
- 18.04.2025 20:01
Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın özgürlüğü konusunda, Türkiyede basın özgürdür. Aksini iddia edenlerin basın özgürlüğünden anladıkları, eskisi gibi hükümet kurup hükümet yıkan bir medya gücüne sahip olmaksa, bunun olmayacağı bir Türkiyede yaşıyoruz dedi
Kriter dergisi, yayın hayatına başladı. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan dergi, ilk sayısıyla raflarda yerini aldı. Fahrettin Altunun genel yayın yönetmenliğinde aylık periyotta yayımlanacak derginin ilk sayısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir söyleşi gerçekleştirildi.
Söyleşide daha adil bir dünyayı tesis etmek için çabaladıklarını belirten Erdoğan, Türkiyenin bölgesel ve küresel sorunların ve adaletsizliklerin giderilmesinde öncülük yapmak ve mazlumların sesi olup onlara ulaşmak için güçlü olması gerektiğini ifade etti. Tam bağımsız olmak için yerliliği ve milliliği her alanda hayata geçirmenin şart olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiyenin siyasi tarihinin de aslında yerli ve milli olanlar ile kendi ülkesine ve milletine yabancılaşmış olanların mücadelesiyle geçtiğini dile getirdi. Erdoğan, kazanmak için her yolu mubah gören anlayışın milli olamayacağına işaret ederek, yaşadığı toprağın insanıyla, geçmişiyle, kültürüyle bağı kalmamış olanlara şahitlik edebildiğini, bunların bazen siyasetçi, bazen akademisyen, bazen medya mensubu, bazen iş adamı, bazen sanatçı, bazen yazar, bazen de başka sıfatlarla karşılarına çıktığını söyledi.
Biz yapmak için çalışıyoruz, bunlar yıkmak için uğraşıyor diyen Erdoğan, Aynı tavrın siyasette ve dış politikada da örneklerini gördük. Bir milletvekili, bu milletin askerini ve polisini şehit eden, halkı göç etmeye zorlayan, şehirleri yaşanmaz hale çeviren teröristlere destek veren, çanak tutan açıklamalar nasıl yapabilir? Bir devletin buna sessiz kalması mümkün olabilir mi? Bu anlamda teröre destek veren milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını da yine bu milli tutumun gereği olarak görüyorum. Yerlilik ve millilik, siyasetten iş dünyasına, medyadan eğitime, akademiden sanata, istihbarattan savunmaya kadar her alanda kriter olmalı diye konuştu.
PARALEL YAPIYLA MÜCADELE
Paralel Yapının devlete ve millete yönelik bir tehdit olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
Geçmişte yaşadığımız birçok sorunlu olayın arkasında, özellikle devletin kritik kurumlarına sızan bu şer örgütün elemanlarının izine rastlıyoruz. Paralel Yapı, yerleştiği bütün kurumlarımızda çok büyük tahribat oluşturdu. Bu tahribatı onarmak için daha yapılacak çok iş olduğunun farkındayız. Şu anda devletimizin tüm kurumları ve milletimiz bu yapı ile mücadeleyi sahiplenmiştir. Ama daha etkin bir mücadele sergilemek durumundayız. Milli güvenliğimizi tehdit eden her örgüt gibi, bunlarla da mücadeleye kararlılıkla devam edilecektir.
DAEŞLA MÜCADELE
Erdoğan, DAEŞ ile mücadeleyi Türkiye kadar sonuç alıcı şekilde gerçekleştiren başka bir ülke bulunmadığına dikkati çekerek, bazı ülkelerin DAEŞle mücadele bahanesiyle Suriyede kendi bölgesel projelerini hayata geçirmeye çalıştığını kaydetti. Türkiye böylesi bir çaba göstermesine rağmen, bazı ülkelerin bir kısım terör örgütlerine karşı hareketsiz kaldığına işaret eden Erdoğan, Ülkemizde alçak terör eylemleri gerçekleştiren PKK veya PYD için Avrupada her türlü destek ve propaganda faaliyetlerine sessiz kalınabiliyor. Bu tablo, terörle mücadelede uluslararası dayanışma mesajlarına gölge düşürüyor. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın ikiyüzlülüğü ile bu iş çözülemez. Uluslararası kurumlar ve tüm devletler, ayrım yapmadan bütün terör örgütlerine karşı samimi bir şekilde ortak tavır almalıdır ifadelerini kullandı.
ŞİMDİ OPERASYONLAR DÖNEMİ
Kimsenin bu milletin huzuruna, birliğine, canına kastetmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, çözüm sürecinin istismar edildiğini ve şimdi operasyonlar dönemi olduğunu söyledi. Terör örgütü PKKnın, etkin operasyonlar karşısında sıkışınca bazı yabancı devletler, aktörler ya da medya üzerinden silah bırakma, yeniden masaya dönme gibi çeşitli mesajlar gönderme yolunu denediğini aktaran Erdoğan, bu aşamadan sonra çözümün, terör örgütünün en küçük bir unsuru dahi kalmayacak şekilde ülke topraklarından sökülüp atılması olduğunu ifade etti. Erdoğan, terörle mücadele sürecinde halk desteğine ilişkin soru üzerine, Burada, beni en çok sevindiren şey, bölge halkının, Kürt kardeşlerimizin terör örgütünün karanlık amacını çok iyi görmesi ve bunların yanında yer almaması oldu. Teröristler ve siyasi destekçileri kendi kendilerine özerklikçilik oynadılar, yalnız kaldılar ve kaybettiler. Milletin desteğinin ve duasının elde edildiği her mücadele gibi, terörle mücadele de başarıyla sonuçlanacaktır değerlendirmesinde bulundu.
TÜRK TİPİ BAŞKANLIK
Erdoğan, yeni anayasa ya da başkanlık sistemi tartışmalarının, büyüyen Türkiyenin yeni ihtiyaçları dolayısıyla gündeme geldiğini belirterek, Türk tipi başkanlık sistemi olmaz diyenlerin, bu milletin iyi bir şey ortaya çıkarabileceğine hiçbir zaman inanmayanlar olduğunu dile getirdi. Zaten dünyada uygulanmakta olan tek bir başkanlık sistemi modeli bulunmadığına dikkati çeken Erdoğan, evrensel standartların Türkiyenin kendi tarihi ve kültürüyle sentezlendiği bir modelde özgün bir başkanlık sisteminin elbette olabileceğini ifade etti.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ MESELESİ
Basın özgürlüğü konusunda Türkiyenin içeriden ve dışarıdan haksız eleştirilere maruz kaldığına değinen Erdoğan, Türkiyede basın özgürdür. Aksini iddia edenlerin basın özgürlüğünden anladıkları, eskisi gibi hükümet kurup hükümet yıkan bir medya gücüne sahip olmaksa, bunun olmayacağı bir Türkiyede yaşıyoruz. O günler geçti artık. Elbette özgürlükleri daha da genişleteceğiz. Ama bugün Türkiyede basın özgürlüğü meselesi, siyasi bir kalkana dönüşmüş durumdadır. Bunu gündeme getirenlerin aslında medya ile ilgili bir dertleri yoktur yorumunu yaptı. (İHA/ANKARA)