“Türkiye’de üstünlerin hukuku uygulanıyor”

Ankara Baro Başkanı Av. Hakan Canduran, “Ne yazık ki ülkemizde üstünlerin hukuku uygulanmaya başlandı. Evrensel olan hukukun üstünlüğünden vazgeçildi” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 16.09.2015 07:55
  • Güncelleme Tarihi : 16.09.2015 07:55
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Türkiye’de üstünlerin hukuku uygulanıyor”

CENGİZ ALDEMİR/ANKARA

Geçtiğimiz günlerde Hürriyet Gazetesi’nin Bağcılar’daki binasına AK Parti’li yaklaşık 200 kişilik bir grup tarafından 2 kez saldırı düzenlenmiş, saldırının sebebi ise, Hürriyet’in twitter hesabından yapılan ‘Erdoğan’ paylaşımı olduğu iddia edilmişti. Gece Hürriyet’e gelen göstericiler, önce bahçe girişindeki bariyeri kırıp güvenliği aşarak binaya girmeye çalışmış, daha sonra da bina girişindeki camlar ve döner kapı taş ve soplarla kırılmıştı. Saldırganların içeri girmeleri bina güvenliği tarafından güçlükle önlenmişti. Hürriyet gazetesine baskından sonra da Nokta Dergisi’nin bu haftaki sayısı, ‘Cumhurbaşkanına hakaret ve terör örgütü propagandası’ yapıldığı gerekçesiyle toplatıldı. Hürriyet’e yapılan baskınları ve Nokta Dergisi’nin toplatılması ve gözaltılarının hukuki boyutunu değerlendiren Ankara Baro Başkanı Av. Hakan Canduran gazetemize konuştu.

“MİLLETVEKİLLİĞİNİ BİLİNÇLİ OLARAK KULLANDI”

Hakan Canduran, iki basın kuruluşuna yapılan baskınların hukuk ile uzaktan yakından ilişkisi olmadığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu, “Bir gazetenin önüne gidip demokratik olarak protesto etmenize kimse bir şey diyemez. Ama işin içine şiddet girdiği anda artık suç oluşmaya başlamıştır. Burada dikkat ederseniz önceden sosyal medyada Twitter hesabından yönlendiren bir grup var. Tweetlerin akabinde toplanmaya davet ve hedef gösterme vardır. Asıl suçlulardan birisi de bir hanımefendi galiba. Aynı hanımefendi Ankara Barosu’nu da hedef göstermişti. Şimdi o kalabalığın başında bir milletvekilinin gitmesinin bir kere hiç bir yasal dayanağı yok, dokunulmazlığını kullanmak amacı ile milletvekili gidiyor yanlarında. Dokunulmazlığından yararlanarak polisin müdahalesini engellemeye çalışıyor. Diğer yandan şöyle bir durum sözkonusu, cebir ve şiddet varsa müdahale etmesi söz konusu. Milletvekiline müdahale edilemez ama geri kalanı 200 kişilik bir grup vardı ve guruba polis müdahale etmiyordu, ne yazık ki polis seyrediyordu” dedi.

“POLİS HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNABİLİRLER”

Hukuki yaptırımların uygulanmamasının daha  sonra varacağı vahim sonuçlara dikkat çeken Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, “Yapılanlar tamamen hukuka aykırı bir işlemdir. Polis görev, vazife ve selahiyeti yasasına aykırı bir işlem. Kanaatimce Hürriyet gazetesinin avukatları polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklardır. Diğer yandan oradaki eylemi gerçekleştirenlerden 2-3 kişiye gözaltı oldu ancak hemen salıverildi. Ceza verilmedi. Bu basit bir olay değildir. Ülkede basın özgürlüğünü ortadan kaldıracak eylemlere karşı sert önlemler almak durumundasınız. Çünkü siz bugün tutuklama kararını vermezseniz, bir kere dellileri toplayamazsınız. Delilleri toplayamadınız. İkincisi toplum üzerindeki vahim bir hadiseyi basitleştirmiş olursunuz. 3 Avrupa Birliği ülkesi Hürriyet’e yapılan şiddet ve cebir içeren gösteriye karşı bir yazı yayınladılar. Bu yapılanlar ülkemizin medeni toplumlar karşısında bizi ne kadar küçük düşürdüğünü de görmek lazım diye düşünüyorum” ifadelerinde bulundu.

“ÖZAL ZAMANINDAN DAVA HATIRLAMIYORUM”

Nokta Dergis’inin toplatılmasını, İngiltere Başbakanı ve Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dan örnekler vererek değerlendiren Canduran, “Diğer yandan Nokta Dergisi’nin bir savcılık kararı ile toplatılması çok ilginç, toplatmanın ardından hakim kararı geliyor. Bu durum ülkemizde hukukun nerede olduğu ve nereye gittiği konusunda açık bir göstergedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kapak yapan resim ile ilgili bir selfie fotoğrafı İngiltere Başbakanı için de yapılmıştı. Bombalar patlarken selfie çektiği bir mizansen The Guardian gazetesinde yayınlanmıştı. İngiliz Başbakanı ne dava açtı, ne buna karşı bir tweet attı, ne de insanları galayana getirip saldırttı. Ülkemizdeki sorun bu aslında. Ülkemizde hukuk sorunu bunu anlama sorunu. Tugut Özal zamanında aleyhinde çok daha kötü karikatürler çizildi, yazılar yazıldı. Ama ben bir tek dava hatırlamıyorum. Ülkeli yönetmeye talip olan kişilerin ağır eleştiriye de açık olması gerekiyor. Ama ne yazık ki Nokta Dergisi’ne yapılan baskının arkasındaki gerekçe şu, ‘Cumhurbaşkanına hakaret ve tehdit’ diyor. Şimdi burada ne hakaret var, ne de tehdit var. Aslında hiç bir şey yok. Bir cumhurbaşkanı tarafından es geçilecek, gülünecek bir olay. Çünkü dergi burada toplumsal bir olayı, kanayan bir yarayı mizahi bir şekilde ortaya koymuştur. Basının eleştirisine hiç birimiz bir şey diyemeyiz. Basına saldırarak, kapıyı bacayı kıramazsınız. 3-5 gün önce Ahmet Hakan’a yapılan tehdit ortada. Bir milletvekili tarafında tehdit edilmişti. Basını bu şekilde bu tehditlerle susturamazsınız. Dünyanın her yerinde bu böyledir” şeklinde konuştu.

“HUKUK BİR GÜN HERKESE LAZIM OLACAKTIR”

Türkiye’de evrensel olan hukukun üstünlüğünün yerini, üstünlerin hukukunun aldığının altını çizen Canduran, “Burada şu ortaya çıkıyor. Yönetenler hukuk kurallarına göre değil, kendi kurallarına göre hukuku yönetmek istiyorlar. Hukukun uluslar üstü bir hali vardır. Hukuk ABD’de de, İngiltere’de de, Türkiye’de de aynıdır. Buna hukukun üstünlüğü deriz. Bir de üstünlerin hukuku dediğimiz farklı bir şey vardır. Bu ülkeyi yönetenlerin yönetme gücünü ele geçirdikleri andan itibaren hukuku kendi istedikleri yönde kullanmalarıdır. Ne yazık ki ülkemizde üstünlerin hukuku uygulanmaya başlandı. Hukukun üstünlüğünden vazgeçildi. Böyle olunca da hukukun evrenselliği ortadan kalkmış oluyor. Anayasa’nın uygulanmaması üstünlerin hukukunun uygulanmasına neden oluyor ve bu da Anayasa’nın ayaklar altına alındığı anlamına gelmektedir. Unutmayalım ki hukuk bir gün herkese lazım olacaktır” dedi.

 

Haber Merkezi