- Siyaset
- 17.06.2025 16:08
Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, tutukluluğuna sebep olan iddia nedeniyle altı gün sonra ikinci kez hakim karşısında.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bugün (17 Haziran) ikinci defa ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla mahkemeye çıktı. Özdağ, bu iddia nedeniyle ilk kez 11 Haziran’da hakim karşısına gelmişti. 148 gündür tutuklu bulunan Özdağ’ın iddianamesi 77 gün içinde hazırlandı. Tutukluluğunun 84. gününde “9 sayfalık iddianame tam 77 günde yazıldı” diyerek tepki göstermişti. Hakkında verilecek karar bekleniyor. Duruşmadaki savcı değişti; yeni savcının, Özdağ’ın suçunu ‘zincirleme’ şekilde işlediğini öne sürerek 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası talep ettiği bildirildi. Önceki duruşmada ise savcı, 4 ile 6 yıl arasında bir ceza istemişti. Halk TV’nin haberine göre:
Avukat Savaş Özdağ savunma yapıyor. Henüz daha Zafer Partisi kurulmadan önce, Türk vatandaşları ile Suriyeli sığınmacılar arasında gerçekleşen olaylara ilişkin bir video izletiliyor.
Ümit Özdağ, savunmasını yaptı. Savunmasında öne çıkan detaylar şu şekilde:
"İddianame ve savcının mütalaası, hukuk cinayetinin en somut örneklerinden birisidir. Savcı mütalaasında suçlu olduğumun kanıtı olarak, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nün hazırladığı belgeyi göstermiştir. İmzasız, mühürsüz ve kim tarafından hazırlandığı belli olmayan, istihbarat raporu olarak bile nitelendirilemeyecek bir belgeyi, savcılık kanıt olarak gösteremez."
Savcının mütalaası bir hukuk cinayetidir! Savcılık imzasız, kim tarafından yazıldığı dahi belli olmayan bir kağıt parçası ile beni suçluyor. Savcılık Türk Milleti’ne büyük bir yalan söylüyor!
AK Parti'lilerin işlediği suçlar için Erdoğan’ı, MHP’lilerin işlediği suçlar için Bahçeli’yi mi sorumlu tutuyorsunuz ki, eski Zafer Partililerin işlediği suç için Ümit Özdağ sorumlu tutulsun.
Benim X’lerim ile Kayseri olayları arasında zerre kadar ilgi yok. Kayseri’de olayların çıkma nedeni, savcılığın ısrarla gizlemeye çalıştığı 27 yaşındaki bir Suriyelinin, amcasının 7 yaşındaki kızına taciz girişimidir.
Kayseri’nin namuslu insanları; 27 yaşında bir adamın, umumi tuvalette, 7 yaşındaki bir kız çocuğunu taciz etmesi ile tahrik olmuyorlar ancak Ümit Özdağ’ın attığı X’ler ile tahrik oluyorlar. Savcılığın senaryosu budur. Bu, Kayseri halkına bir hakarettir.
Bir hukuk insanının, bir Cumhuriyet Savcısının bu gerçeği gizleyerek “Ümit Özdağ X paylaştı, Kayseri’de olay çıktı” demesini makul bir şekilde izah etmek mümkün değildir.
Savcılık hem hiçbir hukuki değeri olmayan, imzasız bir sözde belgeyi dosyaya koymuş, hem de şimdi bu belgenin Ümit Özdağ’ı suçladığını iddia ediyor.
Sadece, savcının bu hukuka aykırı ve açıkça yalan olan iddiası bile, savcılığın Ümit Özdağ’ı yurttaş değil, düşman olarak gördüğünü ve Düşman Ceza Hukuku uyguladığını göstermektedir.
Savcılığın bu mütalaası karşısında gerçekten çok öfkeliyim!
Hukuk adına öfkeliyim!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına öfkeliyim!
18.04.2020’de “Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş tepki gösterdi: Suriyeliler Ekime Uygun Toprak Arazi Almaya Başladı.” şeklinde bir internet sitesi haberini paylaşmam 30 Haziran 2024’te Kayseri’de çıkan olaylar için nasıl “tereddüte yer vermeyecek şekilde tehlike” ortaya çıkararak açıklık ölçütünü oluşturur?
Ve benim bu paylaşımı yaptığım tarih ile Kayseri olayları arasında 4 sene var.
Nasıl bir nedensellik bağı kurulabilir?
Sovyetler zamanında iktidar önce suçluyu tespit eder sonra suçlamaları oluştururdu. 2025 Türkiye’sinde de benim için durum aynen budur!”
Savcılık 25 paylaşımımın teknik olarak Kayseri olaylarını tahrik ettiğini söyleyebilir. Bu 25 X paylaşımımın hiç birisi ile ilgili, bu davanın soruşturma aşamasına kadar, hukuki bir takibat yapılmamış. Suç olsaydı şimdiye kadar hepsi ile ilgili dava açılırdı. Şimdi size tek tek bu 25 X paylaşımımı izah edeceğim.
Türkiye ve Türk Milleti için giriştiğim bu mücadele sebebiyle beni cezaevine geri yollayacaksanız yollayın! Ne yapacaksınız bütün Türkiye’yi mi tutuklayacaksınız! 5 aydır yatıyorum! Yargılandığım suçtan en yüksek cezayı alsam zaten bu kadar yatardım!
İnsan biraz utanır, korkar! Bir burda adalet var, bir de Allah’ın adaleti var!
Savcılık bu mütalaa ile en temel insan hakkına tecavüz ediyor. Savcılık, ‘Eğer muhalifsen konuşmayacaksın, eleştirmeyeceksin’ diyor! Bu Kuzey Kore modelidir!
7 yıl 10 aya kadar hapis cezası isteniyor. Vicdan gerçekten Allah’ın en büyük lütuflarından biri. Savcılık makamına da öneririm!
Ben burada siyasi bir soruşturma çerçevesinde yargılanıyorum. İktidar yanlısı bir siyasetçi olsam bugün burada olmazdım ama ben iktidar yanlısı bir siyasetçi değilim!
Sayın Hakim, siz bugün vereceğiniz karar ile 86 milyon insanın yeniden ümitlenmesine ve yargıya güvenmesine vesile olabilirsiniz.
Sayın Hakim; Sizden istediğim şeyin zor olduğunu biliyorum.
Avukatım, hakimlerin sahip olması gereken özellikler arasında cesaretin olmadığını ifade etti. Hukuk devleti olsaydık haklı olurdu.
Size korkmayın diyorum, size “Allah’tan başka kimseden korkmayın” diyorum. Bir korku ikliminin olduğu, yargıçlar üzerinde nasıl baskı kurulduğunu bildiğim için size korkmayın derken bunun ne kadar zor olduğunu da biliyorum.
Size “korkmayın” derken beraat kararı vermeniz durumunda, size yönelik baskıları bugün için durdurabilecek durumda olduğumu da söyleyemem.
Ancak vereceğiniz beraat kararı; hukukun en temel ilkeleri ile Anayasa ve yasaların gereği olacaktır.
Allah yardımcınız olsun.”
Çağdaş Bayraktar’ın paylaşımına göre; Ümit Özdağ'ın yargılandığı ve 10.30'da başlaması gereken duruşma 11.00'de başladı. Özdağ duruşma salonuna saat 10.51'de getirildi. Özdağ salonda alkışlarla karşılandı. Öte yandan mahkemede 6 gün önceki savcının değiştiği görüldü.
Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti. İlk mütalaadan farklı olarak suçun bir de zincirleme şeklinde işlendiği iddia edildi.
Özdağ'ın üzerine atılı suçtan cezalandırılması ve tutukluluğun devamına karar verilmesi talep edildi.
Haberiniz'in haberine göre, duruşmayı izleyen ABB Başkanı Mansur Yavaş, "Duruşmadan beraat ve tahliye kararı bekliyoruz" diye konuştu.
Duruşma savcısı ve hakim salona geldi. Hakim duruşma düzenine ilişkin uyarılarda bulundu ve duruşma başladı.
Zafer Partisi Lideri Özdağ, duruşma salonuna geldi. Salonda İstiklal Marşı okunmaya başlandığı öğrenildi.
Haberiniz'in haberine göre; İlahiyatçı Cemil Kılıç CHP Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır ve İYİ Parti Milletvekili Hakan Eşref Olgun ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da duruşmayı takip etmek için Silivri'ye geldi.
Gazeteci Dilek Yaman Demir, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da duruşmayı takip etmek için Silivri'ye geldiğini aktardı.