Sayfa Yükleniyor...
CHP İzmir’de ilçe kongreleri tüm hızıyla devam ederken bugün partinin İzmir’deki kalesi olarak bilinen Karşıyaka’da sandıklar kuruldu. Kongrede ise tek isim üzerinde uzlaşı sağlandı
CHP İzmir’de ise 5 Ağustos Cumartesi günü başlayan ilçe kongrelerinde ikinci haftanın sonuna gelinirken bugün mahalle delege seçimlerinde yaşanan hareketlilikle gündeme gelen, CHP’nin oy deposu olarak bilinen Karşıyaka ilçesinde sandıklar kuruldu.
Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda düzenlenen kongrede hem örgüt hem de belediye kanadının üzerinde uzlaştığı Bahriye Üçok Mahallesi Muhtarı Levent Güçlü, kongrede tek aday oldu.
Kongreye, ev sahibi sıfatıyla Karşıyaka İlçe Başkanı Rafet Yacan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İzmir Milletvekilleri Rıfat Nalbantoğlu, Mahir Polat, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir eski Milletvekili Kamil Okyay Sındır ve Karşıyaka Belediyesi önceki dönem belediye başkanı Cevat Durak katıldı.
Kongrenin Divan Başkanlığına ise Rıfat Nalbantoğlu seçildi.
YACAN: İŞİN MUTFAĞINDA OLMAYI TERCİH ETTİM
Kongrenin açılış konuşmasını yapan mevcut ilçe başkanı Yacan, “Kısa bir başkanlık sürem oldu ancak seçim ve deprem denetimiyle oldukça hareketli geçti. Üretim olan yerde hata da olur eleştiri de. Üretim olmazsa ikisi de olmaz. Ben her görevimde olduğu gibi işin sahnesinde değil mutfağında bulunmayı tercih ettim. Parti geleneklerine ve kurallarına uymak koşuluyla özgür irademle çalıştım. Biz mükemmel değildik ama elimizden gelenin en iyisini yaptık. Biliyoruz ki aynı şeyleri yaparak farklı sonuçları bekleyemeyiz. O yüzden değişimin önünü açmalıyız. Ama bu kişilerin değil, yöntemlerin değişmesidir. Değişim sancılı bir süreçtir. Uyum sağlanmazsa değişim sizi sistem dışına atabilir. Biliyorum bu değişim beni de sistemin dışına atabiliriz. Olsun. Yoldan değil patikadan devam ederiz” dedi.
NALBANTOĞLU: TÜM KOŞULLAR SAPLANMIŞ OLMASINA RAĞMEN…
Kongrede konuşan Divan Başkanı Nalbantoğlu, parti içi kutuplaşmayı eleştirerek, “Kutuplaşmanın, ayrışmanın çok üst düzeyde yaşadığı bir dönemde Mayıs seçimlerini gerçekleştirdik. Bütün bu ayrışmaya karşılık yüzde 87’lik bir katılımla halkımız siyasete ve demokrasiye sahip çıktılar. Seçimden sonra ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunlar, bu soruların nasıl çözüleceği konundaki tartışmalardan çok partimizin tartışılır hale geldi. Bu da çok kötü bir şey değil. Ama bu tartışmalar nizamına uygun bir şekilde yapılırsa iyi olur. CHP, hiç kimsenin özel kariyer planı için harcanacak bir kurum değil. CHP, yaşadığı tüm sorunlara rağmen bu sorunları çözebilecek asırlık bir çınardır. Parti içi tartışmanın daha da büyümesine katkı koymamak bir partililik görevidir. Bu tartışmalardan uzak duruyorum. Bunun nedeni söyleyecek sözümüzün olmamasından değil. Ülkemizin sağduyu ve zarafete ihtiyacı var. Biz sağduyu ve zarafetimizle bu tartışmalardan uzak duruyoruz. Ekonomik durum ortada. Hukuksuzluk, ekonomik sorunların yaşadığı sosyal durum ortada dururken bir de bu süreçte, siyasal sürecimizde daha önce rastlanmamış muhalif güçlerin bir arada olması konusunda çok önemli adımlar atılmasına rağmen, iktidarın değişmesi için tüm koşullar saplanmış olmasına rağmen bu işi çözemedik. Koşullar lehimizeydi. Ama çözemedik. Galibiyetlerden çok yenilgiler insanlara bir şeyler öğretir. 14 Mayıs yenilgisi bize inşallah çok önemli şeyler öğretmiştir. Elimizden geleni yapmış olmamıza rağmen beklediğimiz sonucu alamadık. İşte ilçe ve il kongrelerimizden başlayarak bütün bunların sonuçlarını tartışmalıyız” dedi.
"DEĞİŞİMİN ŞART OLDUĞU BİR GERÇEK"
Seçim sonrası genel merkez düzeyinde başlayan ‘değişim’ seslerine de değinen Nalbantoğlu, “Değişim meselesi gündemde, CHP’de bir değişimin şart olduğu bir gerçek. Ama bu değişimin hangi koşullarda nasıl yapılması gerektiği… Üye sayımızın artması, artan üye sayımızla beraber üye yapımızın değişmesi… Hatta belki parti programımızın ve tüzüğümüzün gözden geçirilmesi gerekiyor. Bize partinin değişmesi ve yenileşmesi konusundaki istekler bize ulaşıyor. Ama mutlaka bu alanlara katkı koymalıyız. Çünkü siyaset, birtakım siyasi elitlerin tek başlarına sahneledikleri bir oyun değil. Bu ortamı sağlamak bizim elimizde. Bunun için Karşıyaka’daki üye sayımızı nasıl iki katına çıkarabilirizi, partimizin bizden istediğinin üzerine nasıl çıkabilirizi düşünmemiz gerekiyor. 14 Mayıs sonuçlarından ders çıkarmalıyız. Bunu hep birlikte yapacağız” diye konuştu.
SINDIR: PARTİ ÇATISI ALTINDA AYRIŞMADAN SÖZ EDİLEMEZ
Kongrede konuşan İzmir eski Milletvekili Kamil Okyay Sındır, birliktelik mesajı vererek şunları söyledi; “Bir seçimi geride bıraktık. Sonuçları ve nedenleri tartışılacak. Bu seçimde, iki şey vardı. Biri milletvekili seçimi. Bizim derdimiz güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmek. Bunun koşulu da en az 3’te 2 çoğunlukla, ya da 5’te 3 çoğunlukla anayasal değişikliği referanduma götürmek. Bu, mümkün olamadı. Bu süreç hepimiz için önemli. Seçim sonrasında hepimiz üzüldük. Şöyle bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Yüzde 52 oy alan Recep Tayyip Erdoğan , aldığı oyla bu toplumun yarıdan fazlasının istediği adaymış gibi bir algı yaratılıyor. Sandığa giden ve geçerli oyların yüzde 52’si o oylar. Yani biz daha güçlüyüz. Bu milletin feraseti, Mustafa Kemal Atatürk’e, Cumhuriyetin ilke ve değerlerine bağlı milyonlarca insan bugünkü siyasal iktidarı istemiyor. Bizim güçlenerek bu kongrelerden yol yürümemiz lazım. Bu nedenle kongrelerimiz çok önemli. Partimiz tartışılırken ülkede ekonomi bitik halde. Bizim bu durumda mutlak suretle birlikte yol yürümeye ihtiyacımız var. Mahalle delege seçimlerinde yarışlar oldu, tartışmalar oldu. Aday kaç olursa olsun, delegeler arasında ayrışma olsa da parti çatısı altında bir ayrışmadan söz edilemez. Bu bir parti suçudur. O nedenle kongre sürecinden çıkan örgütün sesi, ruhu ve düşüncesi kurultaya muhakkak yansıyacaktır.”
ASLANOĞLU: 30 İLÇEDE VE BÜYÜKŞEHİR’DE CHP BAYRAĞI DALGALANACAK
Kongrede konuşan İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, yerel seçimleri işaret ederek, “28’inden sonra üzerimize kurulmak istenen bir baskı var. Omuzlarımız, seçim sonucundan dolayı biraz düşük. Birileri her gün TV’lerde enseyi karartmamız için konuşuyor. Seçimde istediğimiz sonucu alamadık. Bunun birçok nedeni var. Yalan dolan, iftira, montaj kasetler… Baş edemedik. Ama sonucu sadece bunlara bağlamıyoruz. Bu kongreler bunun için var. Bugün buradan kol kola ve omuz omuz çıkacağız. Yarın sabah itibariyle yerel seçimler için çalışacağız. 30 ilçenin 30’unda ve Büyükşehir'de CHP’nin bayrağını bir kez daha dalgalandıracağız. Sizler bugün burada değişimin nasıl olacağına karar vereceksiniz. Yolunuz açık olsun, yolumuz açık olsun” dedi.
GÜÇLÜ: KULİS YERİNE HALKIN MECLİSİ OLACAK
Kongrede son sözü başkanlık için tek aday olan Levent Güçlü alırken başkanlığı süreci için örgüte söz vererek, “Ben bu örgüt istediğinde neler yapabileceğini biliyorum. Ben, Mustafa Kemal Atatürk’ün neferiyim. Irkçılık ve mezhepçilik bilmem birlikten güç doğar. Bütün örgütü birleştirmek için buradayım. Örgüt emektarlarının deneyimlerinden faydalanmak için buradayım ele ele yürüyeceğiz. Yeni ufuklar açmak için buradayım. Karşıyaka’dan çıkan bu gücü CHP genel merkezine iletmek için buradayım. 6 okun her ilkesine sahip çıkmak için buradayım. Söz veriyorum göreve başladığımız andan itibaren ilçe başbakanlığımızda kapalı kapı olmayacak. Kulis ve dedikodu yerine halk meclisleri oluşturacağız. Üyelerimizin dilek ve şikâyetlerini özgürce dile getirebileceği ortamlar meydana getireceğiz. Söz veriyorum yaptığımız her işi aylık raporlarla askıya çıkaracağız. Söz veriyorum sizi yalnız bırakmayacağım. Biz biriz ve hep birlikteyiz. Kavgamız birbirimizle değil, Atatürk Cumhuriyeti'ni yıkmaya çalışan, gençlerin hayallerini yıkan, halkımızı fakirliğe mahkum eden AKP hükümetiyledir. Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma aynı gökyüzünün altında bir direniştir yaşamak” diye konuştu.
İŞTE YÖNETİM KURULU VE İL DELEGE LİSTESİ...
BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Polat seçimin faturasında İmamoğlu ve Yavaş’ı işaret etti
Haber Merkezi