“Vatandaşın yüreği soğusun”

Başbakan Binali Yıldırım, vatandaşın 15 Temmuz darbecilerinin yargılanmamasından rahatsız olduğuna işaret ederek, "Silahı alıp insanları öldürenler belli, 'Niye bunlar hala yargılanmadı' diye soruyor bana vatandaş” dedi.


  • Oluşturulma Tarihi : 27.01.2017 08:10
  • Güncelleme Tarihi : 27.01.2017 08:10
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Vatandaşın yüreği soğusun”

Başbakan Binali Yıldırım, Bilkent Otel'de düzenlenen veri bankası tanıtım töreninde açıklamalarda bulundu.

Yıldırım, aslında reform niteliğinde birçok şeyin yapıldığını ama algıdaki düzelmenin yapılanlarla orantılı olmadığını ifade etti. Memnuniyette yüzde 10'luk bir artış olmakla beraber bugün kamuoyunda vatandaşlar arasında yargı ile ilgili algının istenilen düzeyde olmadığına dikkati çeken Yıldırım, “Hedefimiz yüzde 75 ve üzeri olmalı. Çünkü birçok alanda AK Parti hükümetlerinde vatandaş memnuniyeti yüzde 70'in üzerinde gerçekleşti. Sağlıkta, ulaşımda, birçok vatandaşı eğitimde ilgilendiren konularda memnuniyet oranı yüzde 70 ve üzerinde gerçekleşti. Aslında yargıda geldiğimiz bu noktada, sadece yargıda yaşananlar değil maalesef son yıllarda adalet sistemimizde hiç hak etmediği bazı olayları birlikte yaşadık. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye bir yargı icadıyla karşı karşıya kaldı, 367 milletvekili olmadan Mecliste Cumhurbaşkanı seçimi yapılamayacağı gibi. Biz, bugün Cumhurbaşkanlığı sistemine giden adımları o gün yaşanan kriz dolayısıyla atmak durumunda kaldık. Bugün halk oylamasına konu olan anayasa değişikliği esasen 2007'de Cumhurbaşkanlığının seçilememesi dolayısıyla gittiğimiz halk oylamasında Cumhurbaşkanının vatandaşça doğrudan seçilmesini öngören, anayasa değişikliğinin eksik kalan kısmının tamamlanmasıdır. Önümüzdeki aylarda yapacağımız anayasa değişikliği esasen budur. Olayı böyle görmek lazım" ifadelerini kullandı.

VATANDAŞ SORUŞTURMA BEKLİYOR

Adalet olmayınca hiçbir şeyin olmayacağını anlatan Yıldırım, "Onun için ülkemizin en acil konusu adaletin hak ettiği itibarı kazandırmaktır. Vatandaşımızın beklentisi şu, soruşturma ve kovuşturma. Soruşturmayı, vatandaşın söylediğini söylüyorum, yargı soruşturmayı polise, kovuşturmayı da bilirkişiye havale etmiş. Bunun adına da yargı diyorlar. Böyle değil, bu haksızlık. 17 Aralık'taki dosyalarda savcıların en son haberi oldu. Birisi isimsiz ihbarda bulunuyor, yan masada oturan da sınırsızca dinlemeler, delil toplamalar, sonunda şu kadar dosya oluyor, gidiyor savcıdan toptan olur alıyor. Bu yol, yol değil. Bunlar sonunda ortaya çıktı. 17 Aralık'ta bütün foyaları ortaya çıktı. Bir dinleme yapılıyor, benim en yakınımdaki insan, bunu bir şekilde ben öğreniyorum. İçişleri bakanı, o dönemde söylüyorum, diyorum ki böyle bir dinleme var. Gidiyor ilgili birime, böyle bir şey yok. 'Olmaz' diyorum. Gidin bir daha bakın. Bir daha bakıyorlar, yine bir şey yok. Polisin dosyalarına bakıyorlar, orada yok. İki gün sonra bu dinleme kesiliyor. Sonra ikinci hakimlikten yapılan bu dinleme dördüncü hakimlikten tekrar başlıyor. Bu sefer tekrar arkadaşları yola çıkarıyoruz, gidip geliyorlar yine bir şey yok. O dosya 17 Aralık'ta önümüze çıkıyor. Ne UYAP'a koyuyor, tamamen çekmece altı bir çalışma. Yasa dışı bir yasal işlem. Bu camianın itibarını aşağıya çeken onlarca olay yaşadık. Allah'a şükür bunlar geride kaldı" diye konuştu.

TEKRAR YARGILAYIN

Yargı mensuplarının FETÖ bağlantılı olanların görevine son verdiğini belirten Yıldırım, "Danıştaya gittiler, ben bunlara bakamam diye geri gönderdi. Bu mekanizma ile tekrar itirazlarını yapabilecekler. Artık mahkemeler, 'Ben bakmam' diyemeyecek. Öyle mi değil mi? Ben hukukçu değilim de bildiğim kadarını anlatıyorum. Bu ülkeyi yıkmaya çalışanlar tekrar sağdan soldan arka kapıdan içeri giremezler. Böyle bilsinler. Yılların biriktirdiği yıkıcı bir faaliyetle karşı karşıyayız. Kazaya kurban gidenler olabilir, bunların mağduriyetini önlemek hukuk devleti olarak da bizim görevimizdir. Bunun için hukuki mekanizmaları çalıştırmak için elimizden geleni gösteriyoruz. Merhamet, intikam duygusu ile değil adalette muamele edeceğiz. Adalet, adalet, adalet. Adalet, olmayan yerde hiçbir şey olmaz. Onun için hepimizin görevi, adaletin gecikmeden tecellisi için bütün imkanları seferber etmemiz lazım. Bir şeyi de açık konuşayım, vatandaşlarımız şu noktadan rahatsız; Sayın Bakanımıza da söyledim, darbe olalı 15 Temmuz'dan bu tarafa 6-7 ayı geçti. Silahı alıp insanları öldürenler belli, 'Niye bunlar hala yargılanmadı' diye soruyor bana vatandaş. Bu, bizatihi görüntülerde, 'insanları öldürenler, bomba atanlar, bunu itiraf edenler, her türlü delili olanlar ayrı paket halinde yargılanmaz mı' diye vatandaş soruyor. Ben de size soruyorum, bunları ayrı yargılayın, bunlarla irtibatlı olanları, bağlı olanları tekrar yargılayın. Vatandaşın yüreği soğusun. İdam idam diye insanlar sokakta niye bağırıyor, sonuç görmek istiyorlar. Vatandaş diyor ki, kardeşim benim evladımı öldürdü, ben de yanındaydım, adam şu, her türlü bilgisini biliyorum. Görüntüsü orada, delili orada, daha ne bekliyorsun? Bunun hesabını görün, kararını verin. Ben, vatandaşın elçisiyim. Vatandaştan ne duyduysam söylemek durumundayım. Böyle bir fırsatta her zaman ayağıma gelmiyor. Dolayısıyla beklentimiz çok açık, bu yargılama 40 yılın hesaplaşmasıdır. Birinci dereceden darbeciler, ikinci dereceden örgüt mensupları, üçüncü dereceden onlara yardım ve yataklık edenler. Bu şekilde bir bakış açısıyla bu işi hızlandırırsak, bir an önce bunların sonuçları ortaya çıkarsa, milletin hırsı da inecek, yüreği de soğuyacak. Böylece giden geri gelmiyor ama en azından adalet tecelli etti, cezalarını buldular diyecekler" dedi. (İHA)

Haber Merkezi