Yanlışlıklar affedilmeyecek boyuta

Mardin-Diyarbakır Metropoliti Mor Friksinos Saliba Özmen Hollanda’ya büyük tepki göstererek, “Yapılan bu yanlışlıklar affedilmeyecek boyuta geldi” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 14.03.2017 08:23
  • Güncelleme Tarihi : 14.03.2017 08:23
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yanlışlıklar affedilmeyecek boyuta

ADNAN AVUKA/MARDİN

Mardin-Diyarbakır Metropolisi Mor Friksinos Metnropolita Saliba Özmen ile Deyrulzagaran manastırında son günlerde Hollanda ile yaşanan gerginlik ve Suryanilerin durumu üzerine konuştuk. Söylemez,  Hollanda’yı sert bir dille eleştirerek tüm dünya ülkelerinin yapılan terbiyesizliğe karşı sessiz kalmaması gerektiğini söyledi.

YAZIKLAR OLSUN HOLLANDA’YA

Saliba Özmen yapılanların kabul edilemez olduğunu belirterek, “Türk büyüklerine yapılan bu yanlışlıkları hiçbir zaman af edilmesi mümkün değildir. Bundan daha ayıp ve yanlış bir şey olamaz. Bir Avrupa ülkesi böyle yaparsa başka ülkelere söyleyecek laf bulamayız. Özellikle güvenlik birimleri bir bayana yapılan bu hareket biz Türkiye olarak yapsaydık dünya ayağa kalkıp bizleri protesto ederlerdi. Hollanda’da insan haklarından bahsediliyor bunu tüm dünyaya sormak gerekir, nerede insan hakları, nerede özgürlük, nerede fikir bilgi alış verişleri? Çok ayıp çok. Ben bir Süryani Ortodoks olarak Hollanda’nın bu yaptıkları kadar ayıp bir şey bulamadım. Yazıklar olsun Hollanda’ya bu Türkiye’ye yapılan yanlışlığı eğer dünya ülkeleri buna karşı çıkmasalar ve susalar yarın başka ülkelere de aynısını yapacaklardır. Dünya ülkeleri ve Orta Doğu ülkelerindeki durumu herkes biliyor. Şu anda dünyanın en büyük ihtiyacı olan birlik beraberlik tesisinin harcını, tüm dünya ülkelerinin atması gerekir” diye belirtti.

Mardin ve çevresinde üç bine yakın Süryani nüfusunun olduğunu belirten Özmen, “Dünyada ise Süryani olup da başka mezheplere geçen Süryani nüfusu yaklaşık 15 milyona yakındır. Süryani Ortodoks nüfusu ise 5 milyon dolaylarındadır” dedi.

ÜLKE HASRETİ HİÇ BİTMEZ

Türkiye’den göç eden Süryanilerin memleket ve Mardin hasretine ilişkin, “Herkesin göç ettiği toprakları özlediği gibi tabii ki Süryanilerin de arkalarında bıraktıkları toprakları özlüyor. Özellikle Turabdin bölgesindeki Süryaniler hasreti hiç bitmeyen bir olgudur. Zaten son yıllarda Avrupa’dan dönüp Turabdin’de kilise ve manastırları restore etmeleri ayrıca köylerine az da olsa bir kitlenin dönmesi bu hasretin hiçbir zaman bitmeyeceğinin bir göstergesidir. Mardin herkesin bildiği gibi farklı kültürlerin farklı milletlerin saygı ve hoşgörü içinde yaşadığı tarihi güzelliklerle dolu uygar bir kent. Farklı milletlerin birbirlerinin bayramlarını kutlayıp, birbirilerinin cenazelerinde de aynı saflarda durup birbirilerini saygı ile karşılayan insanların yaşadığı bir yer. Mardin tarihin taşlara işlendiği insanların gözlerini taşın güzelliğinden alamadığı tarihin taşlara nakşedildiği bir kent. Böylesine güzel bir şehri ve içinde ki tarihi yapıları korumak elbette üstünde durulması gereken bir konu. Öncelikle eski ve tarihi binaların arasına yeni betonarme binalar yapılmamalı ve varsa öyle binalar yıkılmalı veya dönüştürülmeli ki eski binaların güzel görüntüsünü daha güzel görebilelim. Deyrulzafaran’daki restorasyon çalışmalarına gelince mevcut şartların oluşturduğu bir durum var. Zira kilise içindeki taşlar ufalanıp dökülüyordu bunun önüne geçilmesi için yapılan projede mühendisler kilisenin sıvalanması gerektiğini belirttiler ve nitekim öyle yapıldı” diye konuştu.

UMARIM BARIŞ SAĞLANIR

Suriye olayları ve Orta Doğu meselesi ve oradaki Süryanilerin durumu ile ilgili konuşan Özmen, “Orta Doğu yıllardan beri süre gelen kargaşaların yaşandığı bir coğrafya ve bunun en son örneğini yakınımızdaki Suriye’de görmekteyiz. Umarız en kısa zamanda barış sağlanır ve eski günlere dönülür zira ne Süryanilerin ne de başka halkların göç etmek zorunda kalmalarını ve perişan olmalarını kimse istemez. Bunu gerçekleşecek ülke varsa oda Türkiye’dir. Tabii ki herkes yaşadığı ülkenin güvenli rahat ve müreffeh bir noktada bulunmasını ister. Bizlerde Türkiye’de yaşayanlar olarak ülkenin gelişmesini insanların ne ekonomik ne de sosyal kaygılarının olmadığı günlerin gelmesi dileğindeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

Haber Merkezi