- Siyaset
- 29.05.2025 18:39
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Başkanı Ali Babacan, TBMM'de Yeni Yol Partisi grup toplantısında konuştu.
TBMM'de Saadet, Gelecek ve DEVA partileri milletvekillerinden oluşan Yeni Yol Partisi'nin grup toplantısı düzenlendi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyonlara ilişkin, "Ülke ekonomisine bakıyorsunuz tsunami vurmuş, adalete bakıyorsunuz kasırga vurmuş, eğitimde, sağlıkta, sokakta fırtınalar kopuyor ama iktidar dalgalarla gündemi meşgul ediyor. İstanbul'da 'Birinci dalga, ikinci dalga' derken, dördüncü dalgaya kadar geldik. İnsan sormadan edemiyor, niye bu dalgalar hep karşı sahilleri vuruyor? Niçin sizin yalılarınızın, villalarınızın, otellerinizin sahillerine uğramıyor? Niçin bu kasırgalar sizin gemilerinize, gemiciklerinize dokunmuyor? Hep söyledik yine söylüyoruz; biz yolsuzluğa da hukuksuzluğa da haksızlığa da karşıyız. Her koşulda ve herkes için adalet istiyoruz. Bakın bugün Türkiye'de 24 belediye kayyımda, içlerinde ise bir tane iktidar belediyesi yok. Sayısını bilmediğimiz gazeteci ve akademisyen cezaevinde, içlerinde bir tane iktidar yanlısı yok. Bu hukuk değil, hukuksuzluktur. Bu adalet değil, çifte standarttır. Maalesef bugün Türkiye; adında, 'Adalet ve Kalkınma' olan bir partinin iktidarında hem adalet hem de kalkınma krizi yaşıyor. İktidara sesleniyorum, dalgalarla uğraştığınız kadar, ortaya çıkardığınız yıkımlarla da uğraşın" ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise Irak'ta gerçekleştirdiği temasları anlatarak, "Şunu unutmayalım ki ismini duyduğunuzda bazılarının tüylerinin diken diken olduğu beldeler bizim. Haseke, Kamışlı, Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Telafer, Altunköprü bizim; yani Orta Doğu halklarının, ecnebilerin değil. Hepimizin ortak coğrafyası olan bu topraklara çizilen tüm sınırlara rağmen ortak kültürümüzle, yemeklerimizle, sevinçlerimizle, kaygılarımızla, umutlarımızla bizim. Başta terör örgütleri olmak üzere zihnimizdeki prangalardan, kamburlardan kurtulmanın eşiğindeyiz. Terörsüz ve PKK'sız bir Türkiye, terörsüz bir Irak ve Suriye olmadan bu topraklarda düzen olmaz. Bu yüzden bölgenin tüm aktörleriyle sağlıklı ve fedakarane ilişkiler geliştirip bu konularda acele etmek gerekiyor. Bakın mesela Talabani tarafından yani KYB'den bir yetkili bir soru sordu. 'Peki, Kandil ne olacak, bu barış gelirse' dediğinde bir başkası esprili bir cevap verdi. 'Kandil kayak pisti olur, biraz riskli olur çünkü pistten çıkan mayına basar ama zamanla onlar da temizlenir' dedi. Bölgedeki tüm Kürt güçleri de terör devrinin kapandığına şahitlik etmek istiyor. Silahlarla, dağlarla, bitip tükenmek bilmeyen çatışmalarla anılmak istemiyor" diye konuştu.
Davutoğlu, Irak'taki temaslarını siyasi partilerle paylaşmak üzere görüşmelere başladığını kaydederek, "Başta ana muhalefet lideri Özgür Özel olmak üzere muhalefet partileri ile görüşmek üzere bir takvim oluşturdum. Dün, Sayın Özgür Özel ve Sayın Babacan ile konuştum, yarın da görüşmelere devam edeceğim. Ayrıca bu sürecin doğrudan sorumlusu olan Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli'ye gözlemlerimi ve tavsiyelerimi içeren kapsamlı mektuplar göndereceğim. Yüz yüze görüşmek isterlerse buna icabet etmeyi de bir devlet görevi olarak görürüm. Bu ateş çemberinde kimsenin küçük hesap yapmaya hakkı yoktur" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise TBMM'ye sunulması beklenen 10'uncu Yargı Paketi ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "Kamuoyunda, 'İnfaz Paketi' diye adlandırılan 10'uncu Yargı Paketi'nin eli kulağında. Bu paketin toplum vicdanını yaralamaması çok önemli. Bu sebeple üzerine basa basa vurgulamak istiyorum; infaz paketi toplumsal barışımıza hizmet etmelidir. Bu yasa, halihazırda güvensiz durumda olan sokakları daha da güvensiz hale getirmemelidir. Bu paket, toplumdaki adaletsizlik duygusunu artırmamalıdır. Vatandaşlarımızın bir sorun yaşadığında, 'Devlet bana sahip çıkar, hakkımı savunur' demeye ihtiyacı var. Sokakta yürüyen bir kadın arkasına fazladan dönüp bir kez daha bakacaksa, bizim bu pakete itirazımız var. Pazarda kendi halinde dolaşan bir gencimizin hayatı şehir eşkiyaları tarafından bir kez daha tehdit edilecekse, bizim bu pakete itirazımız var. Trafikte, sokakta vatandaşlarımız kendini güvensiz hissedecekse, esnafımız, 'Birileri gelip dükkanıma çökecek' diye daha fazla tedirgin olacaksa, bizim bu pakete itirazımız var. Bizim ilkelerimiz belli; cezada adalet, infazda eşitlik. Buna uygun bir paket, kuşkusuz Meclis çatısı altında görüşülmeye başlandığında, biz de bu konu ile ilgili gerekli görüşlerimizi ve duruşumuzu sağlam bir şekilde ortaya koyacağız" açıklamasında bulundu.