Sayfa Yükleniyor...
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün Türkiye'de PKK, Suriye'de YPG Rusya'nın açık bir enstrümanı, bir aracı konumundadır ve onun yayılmacı politikalarının piyonlarıdır" dedi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, çalışma ziyareti kapsamında yapacağı Ukrayna ziyareti öncesi basın mensuplarının sorularını uçakta cevapladı.
Bir gazetecinin PYD ve YPG'nin Azez çevresindeki hareketliliğine ilişkin sorusu üzerine Davutoğlu, "Tabii YPG'ye yönelik çağrıların bir anlamı var. Çünkü YPG, şu anda Rusya'nın Suriye'deki enstrümanıdır. Bunu hem iç kamuoyumuzun hem uluslararası kamuoyunun doğru okuması lazım. Eğer, Rusya Suriye'deki rejimi destekleme konusunda en güçlü enstrümanı nedir diye sorarsanız bu YPG'dir. Suriye krizinin başından itibaren de Suriye rejiminin en önemli enstrümanlarından biri yine YPG'dir. Dolayısıyla YPG'yi Suriyeli bir aktör olarak görmem mümkün değil. YPG, bir taraftan Suriye rejiminin aracıdır, bir taraftan da açıkçası Rusya'nın bir piyonu mahiyetinde işlev görmektedir. Bu piyon, kendisini DEAŞ'a karşı mücadele ediyorum diyerek meşrulaştırmaya çalışıyor. Peki, Azzaz ve civarında DEAŞ var mı? Yok. Peki, Halep'in kuzeyinde DEAŞ var mı? Yok. Orada ne arıyorlar?" dedi.
HERKESİN GÖRMESİ LAZIM
"Fırat'ın doğusunda Kobani'de DEAŞ'a karşı mücadele edildi" diyen Davutoğlu, "Biz de destek verdik, Kobanili kardeşlerimizi aldık, peşmergenin Kobani'ye geçmesine izin verdik. Türkiye'ye karşı olmayan unsurlarla biz de destek sağladık ama Azzaz bölgesinde tek bir DEAŞ mensubu yokken Rusya havadan Azzaz'a, Halep'e saldıracak, karadan İranlı, Şii milisler saldıracak. Bunun başka bir anlamı var, herkesin bunu görmesi lazım" şeklinde konuştu.
TEREDDÜT ETMEYİZ
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bugün Türkiye'de PKK, Suriye'de YPG Rusya'nın açık bir enstrümanı, bir aracı konumundadır ve onun yayılmacı politikalarının piyonlarıdır. Bu doğru görülmezse, ileride daha başka sıkıntılar doğar. Bizim tutumumuzun son derece meşru bir temeli var. Birincisi, Türkiye kendi güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alır. Hiçbir ülke Suriye'deki gelişmelerden Türkiye kadar etkilenemez. Dolayısıyla bu güvenlik tedbirlerini almaktan tereddüt etmeyiz. İkincisi, Suriye içindeki gelişmeler bağlamında da ılımlı muhalefeti yok etmeye, Halep-Türkiye koridorunu Azzaz üzerinden de YPG'yle kapatmaya, sonraki aşamada da Azzaz'ın da doğusuna geçerek YPG'nin Kobani'den gelen, gelmesi muhtemel YPG'lilerle birleşme teşebbüsleri karşısında Türkiye'nin tavrı başından belliydi. YPG Fırat'ın batısına, Afrin'in de doğusuna geçmeyecek. Buralarda ılımlı muhalefet var. Ilımlı muhalefeti desteklemek Suriye'de siyasal sürecin başarıya ulaşması için bir şart. Dolayısıyla bu açıklamaları takip ediyoruz ancak bu açıklamaları bu alandaki tabloyu görerek değerlendirmenin faydalı olduğu kanaatindeyim."
GEREKLİ MÜDEHALELERİ KULLANIRIZ
Türkiye'nin bu konuda kararlı olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "YPG'nin Azzaz'a yönelik her saldırısı, Türkiye'nin güvenlik kaygılarını önemli ölçüde artırmaktadır. Bu saldırılar aynı zamanda büyük bir mülteci akınına da yol açmaktadır. Dolayısıyla bir Türkiye'ye mülteci akınlarının önlenmesi. İki, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlanması. Üç, ılımlı muhalefetin Rusya, İran, Suriye rejim güçleri yanında YPG ile katılmasının önüne geçmek için bu yaklaşımımız sürecek. Gerekli gördüğümüz yerde gerekli müdahaleleri kullanırız" diye konuştu.
HALKI TEDİRGİN ETMEK İSTİYOR
"Rusya'nın Suriye'de hastane, fırınları vurduğu yönünde bilgiler var, neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Hastaneler, fırınlar ve kamplar. Rusya'nın şu anda yapmak istediği şiddetin en uç noktasını uygulayarak halkı tedirgin etmek. Esad rejimi kalsın gibi bir psikolojiye halkı sokmak. Zaten Rusya bunu Çeçenistan'da da aynı taktiği uyguladı, şu anda Suriye'de uyguladığı taktikle Çeçenistan'da uyguladığı taktik aynı. Bizim, bu anlamda bütün Batı ülkelerini Joe Biden'a söylediğim açık ve netti. Türkiye, yanında, çevresinde böylesine bir savaşın etkilerine daha fazla bigane kalamaz" şeklinde konuştu.
YPGYİ MASAYA ÇEKME ÇABASI VAR
Cenevre görüşmelerine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "Rusya, Halep-Türkiye koridorunu kapattı. YPG niye saldırıyor şimdi? Masaya benim de oturmam lazım diye göstermeye çalışıyor. Rusya, YPG'yi kullanarak demeye çalışıyor ki, Cenevre masasında YPG olsun. YPG'yi masaya çekme çabası var. Muhalefet safında YPG'nin masaya oturmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. YPG, rejimin, Rusya'nın piyonudur" diye konuştu.
AZEZ'İN DÜŞMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
Salih Müslim'in 'geri adım atmayacağız' yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Geri adım atmayacağız' demesinin bir anlamı yok. Geri adım attılar. Şu anda Azzez civarında YPG unsurları Azzez'den uzaklaştırıldı. Azzez'e yaklaşırlarsa en şiddetli tepkiyi görürler. Azzez'in düşmesine izin vermeyeceğiz. Çekilmezlerse o havaalanı kullanılmaz hale gelecek, bunu Biden'a da söyledim. Bu anlamda Salih Müslim'in açıklamalarının anlamı yok. Türkiye'nin müdahalesi olmamış olsaydı şu anda Tel Rıfat ile Azzez'i ele geçirmiş olacaklardı. Azzaz'a bir buçuk kilometre yaklaştıkları için biz uyardık. Biz, Rusya'yı da kaç kez uyardık. Yapmayın, sınırımıza yaklaşmayın, ihlal etmeyin, bu uyarıları dinlemedikleri için bu oldu. Aynı şekilde YPG'yi de uyardık. Fırat'ın batısına geçmeyeceksiniz, Azzaz'a da yaklaşmayacaksınız. Şimdi de uyarıyoruz, yaklaşmayacaklar. Türkiye üzerinden Avrupa'nın bu göç akınları üzerinden bası altında tutulması. Bu, sadece Türkiye'ye dönük bir hamle değil. Bu, Ukrayna konusunda AB ile problem yaşayan Rusya'nın Avrupa'ya dönük bir hamlesidir. Sayın Merkel'le bu konuda aynı fikre sahibiz. Ukrayna üzerinden Avrupa, Suriye üzerinden Türkiye'ye dönük bir hamle. Onun için son dönemde Türkiye ile AB politikalarında ciddi bir yakınlaşma var. Çünkü biliyoruz ki biz Ukrayna'da da, Suriye'de de hamleler hem Avrupa'ya dönük hamleler" şeklinde konuştu. (İHA/ANKARA)
Haber Merkezi