- Siyaset
- 18.04.2025 20:01
86 gündür tutuklu olan Zafer Parti Genel Başkanı Özdağ için basın açıklaması gerçekleştiren İzmir İl Başkanlığı, Özdağ’ın serbest bırakılması yönünde çağrıda bulundu
SEMİ TEKTAŞ/ Zafer Partisi İzmir İl Başkanlığı 86 gündür tutuklu olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ için İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. İl Başkanı Naşit Birgüvi’nin katılımıyla gerçekleşen açıklamaya İl Yöneticileri ve partililer katıldı. İl Başkanlığı adına metni okuyan Birgüvi, “Onun tutsaklığı; millî, üniter, lâik devletin sigortasıdır, onun mahpusluğu; Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve şerefine yapılan bir suikast ve Türk devletine bir baskındır!” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ’ın 86 gündür tutuklu olduğunu hatırlatan Birgüvi, “Zafer Partisi Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın esaretinin 86'ıncı gününde İzmir Adliye Sarayı’nın önündeyiz! Ümit Özdağ, yanında 3 resmî polis memuru varken "Operasyon" ile gözaltına alındı. İlaçlarını almasına izin verilmeden, apar topar İstanbul'a kaçırıldı ve FETÖ dönemini anımsatan bir şekilde "suç uydurulup" tutuklandı. Ardından, dokuz sayfa ama içi boş bir iddianame için 78 gün geçti... Şimdi ilk duruşmaya kadar 144 gün demir parmaklıklar arkasında rehinsin deyip, tutukluluğu adeta cezaya dönüştürüyor ve düşman ceza hukuku uyguluyorlar. Ümit Özdağ niçin esir alındı? Özdağ, 22 Ekim'de başlayan yeni açılımla; Öcalan teröristinin salıverilmesinin, Meclis'e gelip konuşabilmesinin, PKK teröristlerine af çıkarılmasının ve yeni bir anayasa ile devletimizi etnik temelde bölme girişimlerinin önündeki en ciddi engel olduğu için esir alındı. Özdağ, kahraman gazilerimiz ve şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıktığı için esir alındı. Özdağ, Sakarya ve Dumlupınar'da atalarımızın kanıyla kurulan Cumhuriyetimizin, kirli siyasi hesaplara alet edilmesine ve Emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı çıktığı için esir alındı. Bu nedenle onun esareti; milletine sadakat ve devletine hizmettir! Onun tutsaklığı; millî, üniter, lâik devletin sigortasıdır, onun mahpusluğu; Atatürk Çizgisinde Türk Milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve şerefine yapılan bir suikast ve Türk devletine bir baskındır!” diye konuştu.
Birgüvi, “Onun Silivri'deki mevcudiyeti; hem Türk Devleti ve Türk Milletine bağlılığın bir nişanesi, hem de kahraman gazilerimize minnet, aziz şehitlerimize saygı duruşudur! Ümit Özdağ'ı hukuksuzca tutuklayanlar, onu susturacağını, memleket mücadelesinin "Son Kalesi", Zafer Partisi'nin dağılacağını zannettiler. Oysa Zafer Partisi, Türk halkının artan güç ve desteğiyle, artık daha güçlü, daha azimli ve memleket mücadelesinde daha kararlıdır. İşte burada, Adliye Sarayı'nın önünde, halkımızdan aldığımız güçle ilan ediyoruz. Memleketi teröre teslim etmeyeceğiz, Öcalan'ın gelip Gazi Meclisi'mizi kirletmesine izin vermeyeceğiz, etnik kimlikli, mezhep inançlı diye bölünmek yerine bilim, birlik ve barış diyeceğiz. Bilinmeli ki; hepimiz birer Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Dündar Taşer ve nihayet her birimiz birer Ümit Özdağ'ız. Hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz! Gücümüzü şanlı tarihimizden, Türklük kültür, bilinç ve şerefinden ve damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz. Burada, sakın sizden adalet dilendiğimizi sanmayın! Adalet hakkımızdır! Buraya daha büyük bir azim ve inançla mücadeleye yemin ettiğimizi haykırmak için geldik. Gür sesimiz, karanlık sarayların köhne odalarına ve en tenha köşelerine kadar gidecektir. Ve yine bilinmeli ki; zafer büyük Türk Milletinin olacaktır. Bizi öldürmeden susturamazsınız!” diyerek sözlerini tamamladı.