- Spor
- 25.08.2025 14:23
Milli takımın yeni bir döneme girdiğini vurgulayan Çoksayar, “NBA ve Avrupa’da ciddi seviyelerde oynayan oyuncularımız var. Özellikle Alperen’in yükselişi inanılmaz bir şans. Son 10 yıldaki düşüşü geride bırakıp yeni bir hikaye yazabiliriz” ifadelerini kullandı.
FIBA Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda büyük heyecan başlıyor. Turnuvaya madalya hedefi ile çıkan A Erkek Basketbol Milli Takımımız, A Grubun’da Letonya, Çekya, Portekiz ve Sırbistan ile mücadele ediyor. Son dönemlerin en iyi milli takım kadrosuyla boy gösterecek olan 12 Dev Adam, madalya hedefiyle şeytanın bacağını kırmak istiyor. Ay-yıldızlılarımızın son durumunu, turnuvadaki güncel gelişmeleri Sözcü gazetesinden spor muhabiri Oğulcan Çoksayar ile konuştuk. Milli takımımızın ne olursa olsun oyun kimliğinden, mücadelesinden vazgeçmemesi gerektiğini vurgulayan Çoksayar, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
12 Dev Adam’ın hazırlık maçlarını değerlendiren spor muhabiri Çoksayar, “Büyük turnuvalardaki hedef rakiplerle oynanan hazırlık turnuvaları her daim takım içindeki dengeleri tartmak için müthiş bir fırsattır. Özellikle yoğun maç temposu, farklı kıtalarda oynayan isimler ve bambaşka oyun kültürleri ile sezon geçirmiş bir oyuncu grubunu aynı oyun tarzına ikna edebilmek için bu tarz turnuvalar çok yerli yerinde oluyor. Almanya maçındaki mücadele gücü ve Çekya maçındaki ciddiyet, bazı temel taşların oturmasıyla daha anlamlı olacaktır. Koç Ergin Ataman da turnuva sonrasındaki açıklamalarında benzer bir duruma ışık tuttu. Takım birlikte oynadıkça çok daha farklı bir çerçeve çizmeye müsait” diye konuştu.
A Erkek Basketbol Milli Takımımızın geçmiş turnuvaları geride bırakarak artık yeni bir hikaye yazması gerektiğini belirten Çoksayar, “Hem NBA hem de Avrupa basketbolunda çok ciddi seviyelerde mücalede eden bir oyuncu grubumuz var. Özellikle Alperen’in son dönemde iyiden iyiye bir All-Star oyuncusuna dönüşmesi A Milli Takım için inanılmaz bir fırsat. Spot ışıkları üzerimize dönmüşken, güç sıralamasında da hak ettiğimiz seviyelere gelmişken, son 10 yıldaki düşüşün üzerine bir sünger çekerek yeni bir hikaye yazma şansımız olduğunu söylemek mümkün. Zaman zaman uzun rotasyonu, zaman zaman ise oyun kurucu konusunda oyun içi taleplere cevap veremesek de başarılara ve finallere aşina bir ‘başantrenör tecrübesi’nin sahne alması gereken süreçlere geldik. Devşirme tercihini kimden yana kullanacağımız ve turnuva kadrosunda son tercihlerin kimler olacağı da 12 Dev Adam ruhunu doğrudan etkileyecek unsurlar. Bir hayalin gerçeğe dönüşmesi için tüm malzemeler tezgahta, gerçeğe dönüştürme işi de artık takımı dizayn edecek ustanın elinde” şeklinde konuştu.
12 Dev Adam’ın A Grubundaki rakiplerini analiz eden, ne olursa olsun milli takımımızın oyun kimliğinden vazgeçmemesi gerektiğini vurgulayan Çoksayar,”Grup aşamasında göze batan ilk ekip Sırbistan. Yıllardır süregelen bir ekol, ara ara düşüş yaşasa da yeni jenerasyonları ile gelenin gideni aratmadığı bir basketbol kültürüne sahipler. Oturmuş oyun kültürü olan takımlar her spor dalında tehlikelidir. Sırbistan, haklı bir şekilde mevcut oyuncu havuzu ve turnuvalardaki geçmişi ile güç sıralamasının zirvesinde yer alıyor. Grupta diğer dikkat edilmesi gereken takım bana kalırsa Çekya. Oynadığımız hazırlık turnuvasında da ne kadar etkili bir takım olduklarını ve ellerindeki oyuncu rotasyonu ile zafiyetimiz olan bölgeleri ne kadar zorlayabildiklerini yakınen gördük. Portekiz ve Estonya nispeten diğer iki rakibimize göre daha dengeli bir eşleşme vadediyor ancak büyük turnuvalarda küçük takım olmayacağınıda gözardı etmemek gerekiyor. Oyun kimliğimiz ve mücadele hırsımızı kaybetmediğimiz sürece turnuvada hayal kurmaya grup etabında başlayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Avrupa basketbolunun yükselişinde Demir Perde ülkelerinin inanılmaz bir katkısı olduğunu söyleyen Çoksayar, “Avrupa’da Demir Perde ülkelerinin bu duruma katkısı inanılmaz büyük. Yıllardır bacasız sanayi olarak gördükleri ve kendilerini ululararası platformlarda kanıtlayabilecekleri yagane alan olarak belirledikleri spor, hiç şüphesiz basketbola da oyuncu ve oyun kaynağı oldu. Başı Sırbistan’ın çektiği eski Yugoslav ülkelerinin yanı sıra pivot fabrikası kıvamına gelen Baltık ülkeleri de bu durumun büyük paydaşları. EuroLeague’deki rekabetin artışı, FIBA’nın Avrupa yatırımları da fitili ateşleyen diğer unsurlar. Siyasi baskı ve finansal çekişmenin gölgesinden sıyrılmanın en iyi yolunu sporla/basketbolla bulan Avrupa ülkeleri büyük turnuvalardaki dengeyi de yeniden dizayn ediyor. Favorimin hangi ülke olduğu konusuna gelirsek tercihimi Sırbistan’dan yana kullanmam yanlış olmaz” dedi.
Alperen Şengün’ün büyük potansiyel olduğunu, milli takımımıza önemli katkı sağlayacağını belirten Oğulcan Çoksayar, “Alperen Şengün, yerli yabancı herkesi basketbol izlerken heyecanlandırma potansiyeline sahip. Bir neslin Mehmet Okur ile yaşadığı gururu hafızalarda tazeleyip bambaşka bir jenerasyonu da basketbola çekebilecek isim olma fırsatını çok iyi değerlendiriyor. Sürpriz şutları, oyun aklı, saha içi görüşü ve kendine has oyun tarzıyla bambaşka bir seviyeye emin adımlarla ilerliyor. Belki de Türk basketbol tarihinin en iyisi olabilme potansiyelini adım adım realiteye dönüştüyor desek de yerinde olabilir. Kariyerini birkaç şampiyonluk ile taçlandırma fırsatı da bulursa tadından yenmez. Milli Takım’ın en büyük güvencesi ve hatta hayal kurabilmesindeki en önemli parça olmaya başladığını da söylemek mümkün. Turnuvada öne çıkmasını beklediğim birkaç isim var aslında. Alperen Şengün, Luka Doncic, Nikola Jokic ve Giannis Antetokounmpo. Sürpriz yapabilecek takımlar ise sürpriz bir podyum ihtimali ile Finlandiya ile Letonya olabilir” diye konuştu.
Kaynak : HÜSEYİN DEMİR