- Spor
- 20.04.2025 11:10
Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar, Türkiye'nin her zaman dünya halterinde geçmişte ve şuanda olduğu gibi başarılara imza attığını belirterek 4 ölümsüz rekora sahip olduklarını söyledi
NİLGÜN TAZE
Türkiye'de çağdaş anlamda halter sporu 19. yy'nin sonlarında, aletli cimnastiğin bir parçası olarak Galatasaray Lisesi'nin Fransız öğretmenleri öncülüğünde başlamıştır. Bu sporu benimseyen ilk Türk ise Faik Üstünidman'dır. Üstinidman, 1904 Olimpiyat Şampiyonu Yunanlı Kukussis'in 112 kg'lık rekoruna karşılık, günlük çalışmalarında 115 kg'lık ağırlıklar kaldırmış, bu spor dalında birçok sporcunun yetişmesine de öncülük etmiştir. Ali Rana, Tatar Süleyman, Bedri Nesip, Mustafa Hayri, Osman Tahsin ve Hüseyin Bey gibi isimler halterin kulüpler düzeyinde ele alınmasında önemli çalışmaları olan ilk sporcularımız olmuştur.
Türkiyenin uluslararası bir organizasyonda ilk defa temsil edilmesinin 1924 Paris Olimpiyatları'nda gerçekleştiğini ve katılan iki halterciden Gülleci Cemalin tüy sıklette 12. olduğunu belirten Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar, 1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda ülkemizi temsil eden takımda yer alan Cemal Erçmanın, 25 yarışmacı arasında 8. olarak halterde iyi bir başarı elde ettiğini söyledi. Taşpınar, Halter sporunda, 1930'lu yıllarda başlayan durgunluk 1950'lere kadar sürmüştür. 1955 yılından itibaren Anadolu Kulübü, Suadiye Halter İhtisas Kulübü ve İstanbul Güreş Kulüpleri öncülüğünde başlayan hareketlilik, daha sonra 1956'da Türkiye Halter Federasyonu'nun bağımsız bir federasyon olarak kurulmasına olanak sağlamış ve ilk federasyon başkanlığına Haşim Ekener getirilmiştir. 1959 Akdeniz Oyunları'nda 75 kg'da Metin Gürman'ın kazandığı gümüş madalya uluslararası alandaki ilk başarımız oldu. Bunu izleyen yıllarda yetişen Sadık Pekünlü de 100'ün üzerinde Türkiye rekoru kırmış, Salih Suvar, Mehmet Suvar, Ali Tan ve Bilal Özdoğan gibi sporcular Türk halterinin dünyaya duyurulmasını sağlamışlardır dedi.
TÜRKİYE REKORU
Sadık Pekünlünün 1961 yılında Viyana'da yapılan Avrupa Halter Şampiyonası'nda altıncı olurken, 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda toplam 445 kilo kaldırarak on birinci olduğunu ve Türkiye rekoru kırdığını ifade eden Tafşpınar, 1967 yılında Akdeniz Oyunları'nda Güner Çevik 82.5 kiloda bronz madalya kazanmıştır. Bunları 1969'da Bükreş'te düzenlenen Balkan Halter Şampiyonası'nda 60 kiloda Salih Suvar ile 67.5 kiloda Sedat Misket'in gümüş, 90 kiloda Sadık Pekünlü'nün gümüş madalyaları izlemiştir. 1971 yılında İzmir'de yapılan Akdeniz Oyunları'nda Salih Suvar 67.5 kiloda altın madalya, Mehmet Suvar ve Ali Tan, 82.5 kiloda bronz madalya kazanmışlardır açıklamasını yaptı.
DURAKLAMA DEVRİ
Türk halterinde başlayan canlanmanın 1975 Akdeniz Oyunları'nda sürerek Cezayir'de yapılan karşılaşmalarda Mehmet Suvarın altın, 56 kiloda Bilal Özdoğanın bronz madalya aldığını belirten Taşpınar, 1977 yılında eski haltercilerin bırakmaları, yenilerinin de tam hazır olmamaları nedeniyle başlayan duraklama 1980'li yıllara kadar sürmüştür. 1982 Balkan Şampiyonası'nda Harun Akkaya'nın şampiyonluğunu 1983'te Hasan Has'ın şampiyonluğu izlemiştir. Aynı yıl yapılan Akdeniz Oyunları'nda da Levent Erdoğan 3 altın madalya kazanmıştır. 1986'da Avusturalya'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda Bulgaristan adına yarışan Türk asıllı Naim Süleymanoğlu'nun yarışmalardan hemen sonra Türkiye'ye iltica etmesi, 1987 Akdeniz Oyunları'nda da Levent Erdoğan'ın üç dalda altın madalya alması, yurdumuzda haltere duyulan ilgiyi yeniden canlandırmıştır ifadelerini kullandı.
EN BAŞARILI İSİM
Türk halterinde asıl gelişmenin Bulgaristan'dan zorunlu göç nedeniyle Türkiyeye gelen halterci ve antrenörlerin yerlilerle olumlu ilişkiler kurmasından sonra başladığımı açıklayan Taşpınar, 1988 Avrupa Şampiyonası'nda üç dünya rekoru Seul'de yapılan Olimpiyat Oyunları'nda dokuz olimpiyat ve altı dünya rekoru kıran, 1992 Barcelona Olimpiyatları'nda toplamda 320 kg ile altın madalya kazanan Naim Süleymanoğlu, Türk ve dünya halterinin en başarılı isimlerinden birisi olduğunu kanıtlamıştır dedi.1990 yılında Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de yapılan Dünya Halter Şampiyonası'nda 56 kiloda Hafız Süleymanoğlu, koparmada 132.5 kiloyla Dünya Şampiyonu olduğunu açıklayan Taşpınar, 1991 yılında yapılan 11. Akdeniz Oyunları'nda Sunay Bulut ve Ali Eroğlu'nun dopingli çıkması üzerine Halter Federasyonu görevden alınmış, yine aynı yıl yapılan Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye takım halinde 3.'lük elde etmiş, aynı yıl Polonya'da organize edilen Büyükler Avrupa Şampiyonası'nda Hafız Süleymanoğlu şampiyon olmuştur şeklinde konuştu.
BAŞARIDAN BAŞARIYA
Sunay Bulut ve Halil Eroğlu'nun kendi sıkletlerinde ilk 3'e girmesiyle toplam 8 madalya kazanılmasının Türk halterinin dünyada tanıtımı en iyi şekilde yapıldığını ifade eden Taşpınar, 1992 yılında IWF'nin sıklet değişikliği kararı ile de Naim Süleymanoğlu'nun dört rekoru ölümsüzleşmiştir. Bu yeni sistemle halen Naim Süleymanoğlu'nun elinde bulunan 56 kg toplam rekoru 300 kg ile 60 kg'daki üç rekor, bir daha kırılmayacak şekilde tarihe geçmiştir. 1993 yılının Nisan ayında Bulgaristan'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda Hafız Süleymanoğlu 3, Sunay Bulut 1 gümüş, Ergun Batmaz 1 bronz madalya almış, Akdeniz oyunlarında Halil Mutlu, Sunay Bulut, Hüseyin Akkaya 3'er altın, Hafız Süleymanoğlu ve Fedail Güler 2'şer altın, 1'er gümüş, Ergun Batmaz ile Mücahit Yağcı 1'er altın, 2'şer gümüş, Erdinç Aslan 3 gümüş, Alpaslan Alpak 1 gümüş, Ayhan Aksu 1 bronz madalya elde etmiştir dedi.
180 KİLO REKORU
Avustralya'nın Melbourne kentinde yapılan Dünya Şampiyonası'nda Naim Süleymanoğlunun koparmada 145 kg, silkmede 177.5 kg ve toplamda 322.5 kg kaldırarak 3 altın madalya kazandığını ve 2 de dünya rekoru kırdığını söyleyen Taşpınar, Aynı şampiyonada Hafız Süleymanoğlu ve Ergun Batmaz dünya ikincisi olarak ikişer gümüş madalya, Halil Mutlu da dünya ikincisi olarak üç gümüş madalya kazanmıştır. Bu şampiyonada ekibimiz, 77 ülke arasından 10 madalya ve 240 puan toplayarak dünya üçüncüsü olmuştur ifadelerini kullandı.1994'te Sokolov kentinde yapılan 70. Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nda 54 kiloda Halil Mutlunun silkme ve toplamda altın, koparmada gümüş madalya kazandığını hatırlatan Taşpınar, Aynı şampiyonada 64 kiloda Naim Süleymanoğlu silkmede 180 kilo, koparmada 145.5 kilo, toplamda 325 kilo kaldırarak 3 yeni dünya rekoru kırmıştır. Fedail Güler ve Ergun Batmaz da 70 kiloda ülkemize 3 gümüş, 2 bronz madalya kazandırmış, Türkiye bu şampiyonada takım halinde Avrupa 3.'sü olmuştur.
Gençler ve büyüklerde en çok dünya rekoru kırılan organizasyon olan 66. Dünya Halter Şampiyonasının 18-27 Kasım 1994 tarihlerinde İstanbul'da düzenlendiğini söyleyen Taşpınar, Şampiyona'da 54 kilo sporcumuz Halil Mutlu 7 dünya rekoru kırarak (Koparmada 127.5 ve 130 kilo, silkmede 158 ve 160 kilo, toplamda 282.5, 288 ve 290 kilo) 3 altın madalya, 64 kiloda Naim Süleymanoğlu 3 dünya rekoru kırarak (Koparmada 147.5 kilo, silkmede 182.5 kilo ve toplamda 330 kilo) 3 altın madalya, 70 kiloda Fedail Güler iki dünya rekoru kırarak 2 altın ve 1 gümüş madalya 59 kiloda Hafız Süleymanoğlu 3 gümüş ve 83 kiloda Sunay Bulut silkmede 210.5 kilo ile dünya rekoru kırmasına rağmen kilo fazlasıyla 1 gümüş, 1 bronz madalya ve Ergun Batmaz 1 bronz madalya elde etmişlerdir. Türk Halter Milli Takımı 52 ülkenin katıldığı şampiyonada 8 altın, 5 gümüş ve 2 bronz madalya ile halter tarihimizin en iyi derecesini elde ederek Dünya 2.'si olmuştur. Şampiyonanın bayanlar bölümünde 83 kiloda Derya Açıkgöz 3 bronz madalya kazanarak Dünya 3.'lüğünü elde etmiş ve halterde başarı gösteren ilk bayan sporcumuz unvanını kazanmıştır.
Bir sporcu haltere başlamak istiyorsa kendi ilinde bulunan Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerine başvurması gerekmektedir. Eğitmen olabilmek için 2. Kademe Antrenörlük kursu yeterlidir. Bu kurslar ise Spor Eğitim Dairesi Başkanlığı ve Federasyonumuz tarafından açılmaktadır. Güncel olarak web adresimizden takip edilebilir. www.halter.gov.tr
Halter tarihi;
Osmanlı Türkleri arasında, özellikle pehlivanlığa tutkun gençlerin kollarını güçlendirmek amacıyla yaptıkları halter, çeşitli çalışmalarda ilkel şekliyle görülmüştür. Bu çalışmalar, genellikle büyük bir taş ya da hayvanı kucaklayıp kaldırmak, esasına dayanır. Daha sonraları uygulanan ağırlık kaldırma sporunun amacı ise iyi kalkan kullanmak ve savaşta başarı elde etmek için olmuştur. Özellikle Sultan 4. Murat döneminde, ordunun moral ve güç kazanmasını sağlamak amacıyla gürz idman ve yarışmaları yapıldığına çeşitli kaynaklarda rastlanmaktadır. Sultan 4. Muratın da her gün mermer gülleler kaldırmak suretiyle idman yaptığı bilinmektedir.
Tamer Taşpınar Kimdir?
1958 yılında İstanbulda dünyaya gelen Tamer Taşpınar, orta öğrenimini Sarıyerde, lise öğrenimi Maçka Lisesi Elektronik Bölümün' de yaptıktan sonra İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü ve Açıköğretim Fakültesi lisans tamamlama mezunudur. 1971 yılında Taekwondo sporuna başlayan Taşpınar, siyah kuşak 6. dana kadar yükselir.
Sporculuk yıllarında Türkiye şampiyonu, 1979 Stutgart Dünya 7ncisi, 1982 Roma Avrupa 5ncisi oldu ve uluslararası yüksek derecelere imza attı. Faal sporculuk hayatının ardından Türk sporuna önce Taekwondo Milli Takım Antrenörü sonra da Milli Takımlar Teknik Direktörü olarak hizmet verdi. 5. kademe antrenörlük diplomasına sahip olan ve birçok başarılı sporcu yetiştiren Taşpınar, 1997 yılında uluslararası hakem oldu.
10 yıl boyunca yürüttüğü İstanbul Taekwondo İl Temsilciliği ve Taekwondo Federasyonunun Teknik ve Eğitim Komitelerinde görev yaptı. 1984 yılından itibaren İstanbul Gençlik ve Spor Müdürlüğünde Antrenörlük, Şeflik, İlçe Müdürlüğü ve Şube Müdürlüğü yapan Tamer Taşpınar, Mart 2003 Nisan 2009 arası İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Nisan 2009-Ekim 2009 arası Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yaptı. Ekim 2009 da tekrar İstanbul İl Müdürlüğüne atanan Taşpınar, Eylül 2011 de Spor Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı ve halen bu görevi yürütmektedir.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Kültür Komisyonu ve İstanbul Olimpiyat Hazırlık ve Düzenleme Kurulu (HDK )üyesi olup, aynı zamanda Olimpiyat yürütme kurulu başkanıdır. 9 Mart 2013 tarihinde itibaren halter Federasyon Başkanlığını yürüten Tamer Taşpınar, evli ve iki çocuk babasıdır.