Başarıdan başarıya atılan imza

NİLGÜN TAZE

Geçmiş yıllarda Yüksek Öğretim Kurumları ve orta dereceli okulların spor faaliyetleri arasında yer alan üniversite sporları, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı muhtelif birimler tarafından düzenlenirken,  1986-1996 yılları arasında ise Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Spor Faaliyetleri Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilmeye başlar.

Federasyon ilk olarak 1996 yılında Merkez Danışma Kurulu’nun almış olduğu karar ile Üniversite Spor Faaliyetleri adı altında Prof.Dr. Emin Ergen başkanlığında kurulur.

Üniversite Spor Faaliyetleri adı altında yarışmalara katılırken, federasyon isminin 1997 yılında Yönetim Kurulu’nun teklifi ile “Üniversite Sporları Federasyonu” olarak değiştirildiğini belirten  Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Genel Sekreteri Erdoğan Çelebi, “Federasyonumuz faaliyetlerini halen bu isimle sürdürmektedir. 1997 yılında Prof.Dr. Emin Ergen’in istifası ile yapılan seçimlerde Prof.Dr. Kemal Tamer’ Federasyon Başkanı seçilmiştir. Prof.Dr. Kemal Tamer günümüze kadar yapılan 5 dönemdeki seçimlerde de federasyon başkanı seçilmiş olup hala görevini sürdürmektedir. Federasyonumuz 28 Haziran 2006 tarihinde ise idari ve mali yönden özerk yapıya kavuşmuştur” dedi.

57 BRANŞTA EĞİTİM

Kurulduğu yıllarda 18 spor branşında 24 üniversite ile organizasyonlarını gerçekleştiren federasyonun birçok alanda faaliyet gösterdiğini ifade eden Çelebi, “Bugün atıcılık, atletizm, badminton, basketbol, basketbol 3x3, biatlon, bilardo, bilek güreşi, bisiklet, boks, bowling, briç, buz hokeyi, jimnastik, curling, dans, dragon bot, eskrim, frizbi, futbol, futbol tenisi, güreş, halk oyunları, hentbol, hokey, judo, kano, karate, kayak alp disiplini, kayak kuzey disiplini, kickboks, korfbol, korumalı futbol, kros, kürek, masa tenisi, muaythai, okçuluk, oryantring, plaj hentbolu, plaj voleybolu, ragbi, salon futbolu, salon okçuluk, satranç, snowboard, speedminton, spor tırmanışı, squash, sutopu, taekwondo, tenis, triatlon, voleybol, yelken, yüzme olmak üzere toplam 57 spor branşta çalışmalar yapmaktadır” açıklamasını yaptı.

GENÇ BİR FEDERASYON

185 üniversite ile Türkiye’nin her coğrafyasında 30 bin üniversiteli ile faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini belirten Çelebi şöyle konuştu: “Bu kadar geniş yelpaze de faaliyet gerçekleştirmek başlı başına büyük bir organizasyondur. Eğiticiler üniversitelerin sorumluluğunda branşlarının yeterli yetkin hocalarından oluşmakta olup, değerlendirme elemanları olan hakemlerin temini ise branş federasyonlarının sorumluluğunda yetişmiş hakemler tarafından temin edilmektedir. Federasyonumuz dünyadaki diğer üniversite sporları federasyonları ile kıyaslandığında 100’üncü, 110’uncu yıllarını kutlayan Macaristan, Polonya, Bulgaristan gibi ülke federasyonlarının yanında çok genç bir federasyondur.”

40 ÜLKE İÇİNDE 5. SIRADA

Yeni bir Federasyon olmalarına rağmen 2015 yılı içerisinde Avrupa Üniversite Sporları Birliği (EUSA)’nın istatistik verilerine göre 5. sırada yer aldıklarını açıklayan Çelebi, 40 Avrupa ülkesi federasyonları arasından sadece Avrupa’da 630 yurtdışı faaliyetlerine katıldıklarını belirtti. Çelebi, “Ayrıca federasyonumuz Avrupa’da tüm branşlar içerisinde 97 kez final müsabakalarına çıkma başarısı göstermiş ve yine 40 ülke arasından 6. sırada yer almıştır. Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu’nun (FISU)  faaliyetlerinde yer alan ve 2 yılda bir düzenlenen Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları (Summer Universiade) ve Dünya Üniversiteler Kış Spor Oyunları, Olimpiyat Oyunlarından sonra yapılmakta olan en büyük spor organizasyonlarıdır. Federasyonumuz Yaz Spor Oyunları’nı 2005 yılında İzmir’de, Kış Spor Oyunları’nı ise 2011 yılında Erzurum’da organize etmiş ve FISU bu iki organizasyonu en başarılı organizasyon olarak tescil etmiştir.  Ayrıca bu iki organizasyonu gerçekleştiren Dünya’da 6 ülkeden biri olma onurunu yaşayan bir federasyonuz” şeklinde konuştu.

BAŞARIDAN BAŞARIYA

Federasyonun Dünya Üniversite Oyunları’nda almış olduğu ilk madalyanın 2001 senesinde gerçekleştiğini bugün ise federasyon olarak yılda 30’un üzerinde madalya alma başarısını gösterdiklerini açıklayan Çelebi şu bilgileri verdi: “Federasyon Başkanımız Prof.Dr. Kemal Tamer 4 dönemdir Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu’nun (FISU)  Yönetim Kurulu Üyesi’dir. Halen bu görevini sürdürmektedir.  Ayrıca Başkan’ımız Avrupa Üniversite Sporları Birliği’nin (EUSA) 3 dönemdir Yönetim Kurulu üyesi iken 06-10 Nisan 2016 tarihleri arasında Polonya’da yapılmış olan EUSA General Assembly Genel Kurulu’nda EUSA As Başkanlığı’na seçilme başarısını göstermiştir. Ayrıca Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu’nun (FISU) Kontrol Kurulu’nda, Sağlık Kurulu’nda ve Teknik Kurulu’nda 4 temsilcimiz bulunmaktadır.”

KOǒTAN 8 YILLIK SPONSORLUK

Federasyonun ülkenin en büyük ekonomik kuruluşlarından olan Koç Holding ile 8 yıllık sponsorluk anlaşması bulunduğunu açıklayan Çelebi,  “Ana sponsorumuz olan Koç Holding ile her yıl geleneksel hale gelen ve ulusal anlamda en büyük organizasyonlardan biri olan Koç Spor Fest’in 13.’sü Mayıs Ayı içerisinde Antalya’da düzenlenecektir. Yaklaşık 5 bin gencimizin yarışacağı Koç Spor Fest’in şimdiden heyecanını yaşamaktayız. Bunun yanında Spor Toto Teşkilat Başkanlığı da Federasyonumuza sponsorluk ve reklam hakları olarak destek vermektedir. Federasyonumuz futsal, korumalı futbol, ragby, sutopu, buz hokeyi, alp disiplini, snowboard, kayaklı koşu, curling ve tenis branşlarında Ünilig organize etmekteyiz. Bu günlerde yaklaşık 4 bin üniversiteli gencimizin iştirak ettiği bu organizasyonun finallerinin heyecanındayız” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN ÇELEBİ KİMDİR? 

1955 Yılında Muş ilinde dünyaya geldi. İlk, orta ve lise tahsilini Bolu’da tamamladı. Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’nu bitirdi. 1986 yılında Devlet Lisan Okulu’nu başarı ile tamamladı. Gençlik yıllarında Futbol, Basketbol ve Voleybol branşlarında lisanslı olarak muhtelif kulüplerde oynadı. 18 Yıl kesintisiz Jimnastik Federasyonu Genel Sekreterliğini yürüttü.  2005 yılından bu yana Türkiye Üniversite Sporları Genel Sekreterlik görevini sürdürmektedir. 2011 yılında Erzurum’da organize edilen Dünya Üniversiteler Kış Spor Oyunları’nda Organizasyon Üyesi olarak aktif şekilde organizasyonda yer aldı. Jimnastik Federasyonu görevi süresince 18 sayı jimnastik dergisi, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nda ise 9 adet dergi çıkarmış bulunmaktadır. Evli ve biri badminton diğeri hentbol branşlarında milli olan 2 çocuk sahibidir.

Biatlon sporu nedir ve nasıl yapılır? 

Biatlon, kış sporları arasında yer alan kayaklı koşu ile tüfekli atışın bir arada yapıldığı bir spor türüdür. Yaz biatlonu diye de bir spor türü vardır. Yaz biatlonunda da açık hava koşusu ile tüfekli atış yer almaktadır. Biatlonun kökenine baktığımızda Norveçli insanların egzersizi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta Norveçli askerlerin bir tür eğitim şeklidir. 18. yüzyılda Norveç'te kayaklı koşu ve tüfekle birlikte yapılan 4 farklı yarışma yer almaktaydı. Biatlon bunlardan sadece birisidir. Biatlon, Olimpiyat Oyunlarına ilk defa 1960'ta fahil edilmiştir. Kadınlar ilk defa 1992'de olimpik biatlon yarışmalarına katılmışlardır. İlk Biatlon Dünya Şampiyonası ise 1958'de Avusturya'da düzenlenmiştir.

Biatlonda kullanılan ekipmanlar ve kurallar Uluslararası Biatlon Birliği (International Biathlon Union) tarafından belirlenir.

Badminton Nedir?

Tüytop ya da badminton, raket ve bir tür tüylü topla oynanan tenis benzeri bir oyundur. Kaz tüyünden yapılma bir top ve raketle oynanan bir oyun olan Badminton, topun file üzerinden rakip alana atılması ve geri dönmesini sağlamak amacına dayanan bir spor dalıdır. Badminton, kolayca öğrenilebilen, erkek ve kadın, 7 yaşından 77 yaşına kadar bütün yaş grubunda insanların yapabildiği ender spor dallarından biridir. Tenis oyunları gurubundan olması nedeniyle rakipler arasında bir net(file) bulunur. Dolayısıyla herkes kendine ayrılan sahada oynar, topu (tüytop) oldukça zararsızdır, böylece yaralanma veya sakatlanma riski en düşük etkinliklerdendir. Her yaşta ve her performans düzeyinde oynanır ve zevk verir, kişiyi zorlamaz, aşırı yüklenmenin kötü sonuçları oluşmaz. Özellikle ayak hareketleriyle sahayı tutma ve hamleleriyle Türkler'in ata sporu kılıç kullanmaya benzemektedir.

Curling nedir ve nasıl oynanır?

Önceden belirlenerek sabitlenmiş ölçülerdeki buz bir pistte (rink), granitten yapılmış kendine özel şekli olan silindir formlu ve bu taşın üzerinde, taşıma ve fırlatma amaçlı sapı bulunan, fırlatıp kaydırılarak atılan, hedefin merkezine en yakın yerde durdurabilmeyi amaçlayan oyundur.

Bu oyunun tarihi çok eskidir. İskoçya'da icat edildiği söylenmektedir. Bahsedilen tarihlerde İskoç köylüleri tarafından buz üzerinde taşlarla oynanan bir oyun olduğu iddiası vardır. Bu iddiaya ait kayıtlara da rastlanmıştır. Örneğin 1565 tarihli bir resimde Flaman köylülerin Körling oynadıkları görülmektedir. Yine İskoçya'da, 1541 yılında bir körling yarışması yapıldığına dair kayıtlar vardır. İlk olarak 1924 Kış Olimpiyatlarında olimpik spor olarak yerini almış olan bu spor, 1998 Kış Olimpiyatlarını takiben genel olimpiyatlara da alınarak resmi olimpik spor hüviyetini kazanmıştır.

Korfbol Nedir?

Korfbol kızların ve erkeklerin aynı takımda yer alarak oynadığı dünyadaki tek takım sporudur. 40 x 20 metre genişliğinde bir alanda oynanır. Amaç rakip takımın potasına (korf) topu atarak sayı elde etmektir. Korfbolde topla koşmaya veya top sürmeye izin verilmez. Koşarken topu yakalanırsa durup pas verilmesi gerekmektedir. Korfbol sporunda bir erkek bir erkeğe, bir bayan bir bayana savunma yapabilir ve bir kişiye karşı iki kişi savunma yapamaz.

Oyunun özellikleri;

Korfbol sporunun diğer sporlardan farklı bazı temel özellikleri vardır. Öncelikle her takım dört bayan ve dört erkek oyuncudan oluşur. Sadece bayanlardan veya erkeklerden oluşan bir takımla oynanmaz. "Korf"un (Pota) etrafında 360 derecelik açıdan atış yapma imkanı vardır ve potanın arkasından da oyun devam eder. Kolektif oynamak zorunludur. Topa sahip olan oyuncunun topla koşmasına veya topu sürmesine izin verilmez. Her oyuncunun belirli bir rakibi vardır. Oyunun özelliğinden dolayı korfbol oyuncusu rakibini gölge gibi takip etmelidir. Defans yapılırken atış yapmaya izin verilmez. Fakat defans oyuncusu potaya hücum oyuncusundan daha yakın olmalıdır. Ayrıca bir kol mesafesinde olmalı, yüzü hücum oyuncusuna dönük olmalı ve gerçekten topa blok yapmaya çalışmalıdır. Fiziksel temasa izin verilmez. Rakip oyuncuyu tutmaya, itmeye veya çekmeye izin verilmez. Arkadaşlık ve yardımlaşma ön plandadır.

Haber Merkezi