- Spor
- 11.06.2025 13:56
Altınordu FK Başkanı Seyit Mehmet Özkan, kulübün resmi sitesinde yayımladığı bayram mesajında hem çocukluk anılarını hem de altyapı felsefesini anlattı. “Bu Toprakların Çocukları” projesiyle 18 yılı geride bırakan Özkan, Türk futboluna sistemli yetiştiricilik modelinin şart olduğunu vurguladı
Altınordu’nun vizyoner başkanı Seyit Mehmet Özkan, bayram vesilesiyle kaleme aldığı yazıda hem futbolun hem de hayatın içinden bir yolculuk sundu. Eski bayramlar, Eşrefpaşa’da geçen çocukluk yılları, Mümin Hoca'nın sütleri, bayram namazları, top yüzünden yediği dayaklar… Hepsi, Türk futboluna ruh katan bu yazının satır aralarındaydı.
Özkan’ın satırları, sadece nostaljik bir anlatı değil; aynı zamanda bugünün çocuklarına ve gençliğine dair güçlü bir mesaj taşıyor. Özellikle “Bu Toprakların Çocukları” projesiyle 18 yıldır altyapıya yatırım yapan Özkan, sistemli futbolcu yetiştirmenin Türkiye için bir zorunluluk olduğunu bir kez daha dile getirdi. “Bu topraklarda ekşin bitmez. Her an bir şey olur. Ama çocuklar hareketsiz, asosyal yetişiyor. Toplum olarak sanal bir yaşam formuna saplandık. Çocuklar oyun oynamadan büyüyor, düşmeyi öğrenmeden kalkmayı bilemiyor,” diyen Özkan, çocuk gelişiminin sadece akademik başarıyla değil, fiziksel ve duygusal deneyimle de desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Yazısında babasıyla olan anılarına da yer veren Özkan, futbol tutkusu nedeniyle yaşadığı zorlukları da paylaştı: “Top yüzünden babamdan okkalı dayak yediğim oldu. ‘Kalemle yendiler beni, sen de kalemi öğreneceksin’ derdi. Ama ben hep şunu söyledim: Hem okuyacağım, hem topçu olacağım. Ve öyle de oldu.”
Altınordu’nun altyapı modeliyle Türkiye’ye örnek olduğunu belirten Özkan, henüz hedefin tamamına ulaşılmadığını söyledi: “18 yılda düşündüklerimizin yarısını yapabildik. Ama hiç olmazsa futbol altyapısında bir model ortaya koyduk. Bu 85 milyonluk ülkede Brezilya, Arjantin, Hırvatistan gibi oyuncu yetiştiren bir ülke olmak zorundayız. Çünkü hazıra dağ dayanmaz.”
HAYAT UYANMAYA DEĞMEZ
Yazısını, “Hayat uyanmaya değmez” sözüyle noktalayan Özkan, bundan sonra da çocuklarla birlikte yürümeye devam edeceğini belirtti: “Artık biliyorum ne yapacağımı. Gürültüsüz, patırtısız… Hayat uyanmaya değmez tarzında ama çocukların mutlu zamanlar yaşamasına katkı vererek yoluma devam edeceğim.”