Advertisement

Basketbolumuzun geleceği parlak

U16 Milli Takımı ile EYOF’ta tarihi bir şampiyonluğa imza atan başantrenör Ali Ruhi Balkanlı, Avrupa Şampiyonası’ndaki deneyimleri ve özel jenerasyonun Türk basketboluna vadettiklerini anlattı

  • Oluşturulma Tarihi : 02.10.2025 09:36
  • Güncelleme Tarihi : 02.10.2025 09:36
  • Kaynak : HÜSEYİN DEMİR
Basketbolumuzun geleceği parlak haberinin görseli

2025 Avrupa Gençlik Olimpik Festivali’nde (EYOF) şampiyonluk kupasını kaldırarak ay-yıldızlı bayrağımızı göklerde dalgalandıran 16 Yaş Altı Milli Takımımız, tarihe geçen bir başarıya imza attı. Bu unutulmaz zaferin mimarlarından biri de başantrenör Ali Ruhi Balkanlı oldu. EYOF’un ardından Avrupa Şampiyonası’nda sahne alan millilerimiz, güçlü rakiplerle kıyasıya mücadele ederek gelecek adına önemli sinyaller verdi. Biz de hem kazanılan tarihi başarıyı hem de yeni jenerasyonun Türk basketboluna neler vadettiğini başantrenör Ali Ruhi Balkanlı ile konuştuk.

2025 Avrupa Gençlik Olimpik Festivali’nde (EYOF) şampiyon oldunuz. Ay-yıldızlı bayrağımızı göklerde dalgalandırarak hepimizi gururlandırdınız. Bu tarihi başarının ardından neler söylemek istersiniz?
Biz antrenmanlara başladığımız ilk gün oyuncularımızla konuşurken kendimize bir hedef koyduk: Gençlik Olimpiyatları’nda ve Avrupa Şampiyonası’nda şampiyon olmak. İlk aşama EYOF’ta, Avrupa Şampiyonası’nda madalya alan üç takımı; Litvanya, Sırbistan ve Slovenya’yı geride bırakarak şampiyon olduk. Ülkemizin basketbolda kazandığı ilk Gençlik Olimpiyatları şampiyonluğu bizim için çok önemliydi. Bu başarı sadece orada olan oyuncularımız için değil, bizi oralara kadar hazırlayan ve kadroda olmayan pek çok oyuncu ile bu oyuncuları kulüplerinde yetiştiren antrenörlerin de başarısıydı.

ali ruhi

ÇEYREK FİNAL BİZİ ÜZDÜ

FIBA 16 Yaş Altı Erkekler Avrupa Şampiyonası’nda İspanya’yı 89-74 mağlup ederek turnuvayı yedinci sırada tamamladınız. Organizasyon sürecini ve elde edilen sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İlk hedefimize ulaştıktan sonra her takımın bizi çok daha fazla ciddiye alarak oynayacağının farkındaydık. Turnuva da öyle başladı. İlk gün zorlanarak kazandığımız bir İsrail maçı, ikinci gün final oynayan Litvanya’ya karşı aldığımız farklı galibiyet ve sonrasında gruptaki son maçımız Estonya galibiyeti… İlk grup heyecanlı başladı ama sonrasında iyi bir performansla grubu birinci bitirdik. Elemede oynadığımız Finlandiya maçı sonrası çeyrek finalde bütün kadroyu çok üzen Sırbistan maçı… EYOF yarı finalinde yendiğimiz Sırbistan’ın bir reaksiyon göstereceğini biliyorduk ama bu reaksiyona çok karşılık veremedik. Maç başlamadan önce bu turu geçen takımın şampiyon olacağını herkes söylüyordu. Sırplar bizi yenince şampiyonluğu hak ettikleri bir şekilde kazandılar. Sonra Letonya maçında toparlanamadık ve bir mağlubiyet daha aldık. Son maçta İspanya’yı yenip turnuvayı 7. sırada bitirdik. Sonuç olarak aslında hedefimizin uzağında kaldık ama bu 7.’lik bence bu jenerasyonun potansiyelini göstermiyor. Bu jenerasyonun potansiyelinin çok daha yukarıda olduğunu düşünüyorum.

milli takım

KUTLUAY ÇOK POTANSİYELLİ

Turnuvada Ömer Kutluay ve Darius Karutasu performanslarıyla öne çıkan isimler oldular. İki oyuncunun gelişimine dair gözlemleriniz neler?

Aslında turnuvada adından söz ettiren çok daha fazla oyuncumuz var. Demir, Ömer Alp, Rüzgar, Noyan, Sarp, Ömer Şık ve Kaan iyi bir turnuva geçirip birçok kişinin ilgisini çeken oyunculardı. Ömer ve Darius özelinde ise, ikisi de çok ciddi skor potansiyeli olan ve savunulması gerçekten çok zor iki oyuncu. Tabii ki geleceklerini konuşabilmek için çok erken ama gelişimleri bu şekilde devam ederse ileride A Milli Takımımızın çok önemli isimleri olacaklarından eminim. Ömer Kutluay bu sezon katıldığı iki turnuvada da sayı kralı oldu. Yaşının çok üzerinde, çok iyi yüzdeler ile oynayan, bunun yanında da turnuvanın asist krallığında 2. sırada yer alan, çok potansiyelli bir oyuncu. Benim hayalim onun NBA’e giden ilk Türk oyun kurucu olması ve A Milli Takım’ın ana oyun kurucusu olabilmesi. Tabii bunun için önünde çok yol ve geliştirmesi gereken çok özelliği var. Darius ise pek çok istatistik hanesinde üretim yapabilen bir oyuncu. Aynı anda pek çok pozisyonda oynayabilmesi çok büyük avantaj. Atletizmi çok üst seviyede. Kendisine daha fazla güvenmeye başladığında, yapabileceklerinin farkına vardığında çok büyük sıçrama yapacağını düşünüyorum. Ben daha Noyan’ın %50’sini gördüğümüzü ve üzerine çok şey katacağını düşünüyorum.

milli takım

ÖZEL JENERASYON

Türk basketbolunun geleceği için umut veren bir jenerasyon yetişiyor. Sizce yeni bir ‘altın jenerasyon’ yolda mı?

Her jenerasyonda özel oyuncular oluyor. Bu jenerasyonun farkı, pek çok oyuncu olması ve oyun kurucu pozisyonunda liderlik vasıfları olan, özgüveni yüksek bir oyuncunun bulunması. Altın jenerasyon gerçekten hak ederek o ismi alan bir jenerasyondu. Onlar kadar çok madalya ve kupa alabilecek mi bu jenerasyon, göreceğiz. Ama A Milli Takım’da oynayabileceğini düşündüğüm en az 3 oyuncu var bu kadroda.

ali ruhi

ÇOCUKLAR BİZE MESAJ VERİYOR

Son yıllarda birçok genç oyuncumuz gelişimlerini sürdürmek için Amerika’daki kolej liglerini tercih ediyor. Bu yolu seçen oyunculara neler tavsiye edersiniz?

Artık sporcularımız ülke dışına çok daha fazla açılmış durumda. Birkaç yıl sonra belki de milli takımlarda oynayan oyuncuların pek çoğu yurt dışında oynuyor olacak. Bu belki de çocukların bize vermeye başladığı bir mesajdır. Onlara gerçekten değerli hissettirmemiz, organizasyon yapımızı daha da düzeltmemiz için bize mesaj veriyorlar belki de. Birçok sporcu bu yolu tercih etti. Kimi oyuncuya çok yararı olurken, kimi oyuncuya zarar verdi ve 1 sezon sonunda geri döndüler. Bence gelişim döneminde 2 şey çok önemli: Rekabet edebileceğin bir ortam ve bu rekabet sonunda takımda dakika ve rol alman. Bu ortam nerede varsa oraya gitmeleri veya kendi takımında bu ortamda mücadele etmeleri lazım. Amerika’ya giden sporculara tabii ki “neden gittin” denilemez, bu onların tercihleri. Ancak buradan giderken onları yetiştiren kulüpler ve antrenörlerle konuşarak bu kararları vermeleri çok önemli. Sana yıllarca yatırım yapan kulübün, senin için evinden ailesinden fedakârlık yapan antrenörün, yöneticin senin başka bir ülkeye gittiğini sosyal medyadan öğrenmemeli. Bu, kulüp için de antrenör için de çok yıpratıcı bir durum.

milli takım

ÇOK UZUN BİR YOL

Son olarak, Türk basketboluna ve milli takımlara dair vermek istediğiniz mesaj nedir?

Çocuklara düşen ise asla pes etmemeleri ve rekabet ortamının onları geliştirmesine izin vermeleri. Önlerinde pek çok pozitif ve negatif örnek var. Ben beraber çalıştığım 2009 doğumlu takımla da şu konuyu çok fazla konuştum: Bu çok uzun bir yol ve bu yolun sonunda neler yapabileceğinize siz karar vereceksiniz. Sahada yaptıklarınızla hiç bilmediğiniz bir ortamda küçücük çocuklara ilham olacaksınız. Pes etmeye ve geri adım atmaya hakkınız yok. Her gün bir gün öncesinden daha iyi olmak zorundasınız ve bu sizi basketbolcu yapmasa bile başarılı bir insan yapacaktır.

Kaynak : HÜSEYİN DEMİR