- Spor
- 29.06.2025 13:43
Bağımlılıktan kurtulmanın beslenme ile ilişkisi hakkında bilgi veren Beslenme ve Diyet Uzmanı Zülal Yalçın, “Bağımlılıkta, biyokimyasal onarım denilen süreç; yani beyni ve vücudun geri kalan kısmını dengeye getirme süreci önemlidir” diyerek uyarılarda bulundu
SEVAL ASLAN
Birçok bağımlılığın üstesinden gelmek zorlu bir mücadele gerektiriyor. Tedavinin başarısını arttırmak için altta yatan biyokimyasal dengesizlikleri tespit etmek, bağımlılıktan kurtulmaya engel olan kaygı ve depresyonun genetik faktörlerini ele almak önemli. Peki, bağımlılıktan kurtulmada beslenmenin rolü nedir? Alkol tedavisi başta olmak üzere tüm bağımlıların beslenme terapisi sayesinde, bağımlılıktan kurtulma şanslarının daha yüksek olduğuna dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Zülal Yalçın, “Bağımlılıktan kurtulmak isteyenler tedaviye başladıklarında iyi bir beslenme terapisi ile desteklenmelidirler” diyerek önemli bilgiler sundu.
Bağımlılıktan kurtulmanın beslenme ile ilişkisi hakkında bilgi veren Yalçın, diyet ve takviyelerle yapılan beslenme terapisinin, tedavide anahtar rolü olduğunu söyledi. “Bağımlılıkta, biyokimyasal onarım denilen süreç; yani beyni ve vücudun geri kalan kısmını dengeye getirme süreci önemlidir” cümlelerine yer veren Yalçın, şöyle devam etti: “Hem diyet değişiklikleri hem de besin takviyeleri ile yapılan ‘Beslenme Terapisi’ bu sürecin en önemli parçasıdır. Bağımlılık tedavisine başlayan herkesin genellikle multivitamin de dahil olmak üzere temel bir beslenme desteği alması gerekir.”
ALKOL, ÇİNKO EMİLİMİNİ AZALTIYOR!
Besin takviyesinin, laboratuvar test sonuçlarına göre ayarlandığını kaydeden Yalçın, “Biyokimyasal ve genetik eksikliklerini tamamlamak için beyine ihtiyaç duyduğu besinleri verirseniz, bağımlılık için tedavi görenlerin ayık kalma şansları artar. Alkol eksikliğinde beslenme eksikliklerinin düzeltilmesi esastır. Bağımlı kişilerde çinko, çeşitli B vitaminleri ve protein gibi bazı besin öğeleri eksiktir. Genellikle, alkol bağımlılığı olan kişilerde çinko eksikliği görülür. Bunun nedeni kısmen et, kepekli tahıllar, fındık ve süt ürünleri gibi yiyecekler yoluyla yeterince mineral tüketemedikleri olabilir. Ancak bunun asıl nedeni alkolün bağırsaktaki çinko emilimini azalttığı ve idrarla çinko kaybını arttırdığıdır” dedi.
DEPRESYON, KARIŞIKLIK VE İLGİSİZLİK…
“Çinko eksikliği, tat ve koku hissinin azalması, yüzdeki huysuz cilt yaraları ve kötü gece görüşü gibi görünebilir” diyen Yalçın, “Çinko eksikliği ayrıca genellikle alkol bağımlılığı olan insanlar için zorluk teşkil eden depresyon, sinirlilik, karışıklık ve ilgisizlikle ilişkilendirilmiştir. Bağırsak, bağırsak içerikleri ile vücudun geri kalanı arasında iyi bir engel oluşturmadığında, toksinler (zararlı bakteriler gibi) karaciğere gidebilir ve alkolle ilişkili karaciğer hastalığının zararına katkıda bulunabilir. Ağır alkol kullanımı, B vitaminlerini tüketebilir. Vitamin formlarının eksiklikleri, vücudun beyindeki seratonin ve dopamin üretimini yavaşlatan etkenler arasındadır. Bunlar alkol ve tatlılar da dâhil olmak üzere, isteklerin yönetiminde rol oynayan iyi hissettiren kimyasal maddelerdir. Bağımlılıktan kurtulmak isteyenler tedaviye başladıklarında iyi bir beslenme terapisi ile desteklenmelidirler” açıklamasında bulundu.