Erman Kunter’den TBF’ye sert eleştiri: Özeleştiri yapılmalı!

Türk basketbolunun efsanelerinden, spor tarihimize başarılarıyla damga vuran, bir maçta 153 sayıyla tarihe rekora imza atan eski milli basketbolcu Erman Kunter, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Türk spor tarihine adını altın harflerle yazdıran, basketbol kariyerinden sonra uzun yıllar Fransa Ligi’nde Cholet’de görev yapan tecrübeli antrenör Türkiye Basketbol Federasyonu'nu sert bir şekilde eleştirdi. Cumhuriyet Gazetesi'nin spor yazarı, S Sport yorumcusu  Erman Kunter; Türk basketbolundaki büyük çöküşü, milli takımlarımızdaki başarısızlıkları, devşirme oyuncu sorununu ve Türkiye Basketbol Federasyonu'nun iletişimsizliğine dair sorunları ilk kez İLKSES Gazetesi'ne anlattı. 

A Erkek Milli Takımımız 71 yıldır Olimpiyatlara katılamıyor. Türk basketbolundaki büyük çöküş nasıl gerçekleşti? 

Türk basketbolu kadınlarda ve erkeklerde son dönemlerde büyük ivme kaybetti. Öncelikle kadınlar ile başlamak istiyorum. Kadınlar Basketbol Ligi'nde geride bıraktığımız sezon iki temsilcimiz EuroLeague finali oynadı fakat kadın milli takımımız EuroBasket’te ilk 12 içerisine dahil olamadı. Altyapılarda kız U16 milli takımı B grubuna düştü. Erkeklerde ise U19 Dünya Şampiyonası'nda üçüncü olduk, aynı takımla U20 Avrupa Şampiyonası'na gittik, altyapı bizi umutlandırsa da başlı başına ayrı bir tartışma konusunu oluşturuyor. A Erkek Milli Takımımızın durumu zaten ortada, İstanbul'daki Olimpiyat Ön Elemeleri'nin finalinde Hırvatistan karşısında büyük hüsrana uğradık. Final karşılaşmasından önceki müsabakaları rahat bir şekilde geçtik, Hırvatistan’a finalde kaybettik çünkü hedef maçı seçmesini bilmiyoruz. Türk basketbolunun en büyük problemlerinden biri plan ve programın olmaması... Güney Sudan Olimpiyatlar’a gitme hakkını kazandı, geçen sene Tunus Milli Takımı'nda görev alırken onlarla maç yapmıştık. Güney Sudan her maça 6 oyuncusunu değiştirerek gidiyor, ülkede iç savaşın olmasına rağmen ABD’ye ve Avustralya’ya çok oyuncu gönderdi. Güney Sudan bile Türkiye’den çok ileri seviyede…

İLETİŞİM GERÇEKTEN ZAYIF

Larkin ve Wilbekin olaylarında hala kafa karışıklığı devam ediyor. TBF’nin tutumunu nasıl değerleniyorsunuz?

Devşirme sporcuların milli takıma katılım sağlamaları için belirli bir miktarda para ödeniyor, kulüplerin Türk oyuncu statüsünde oynuyorlar fakat biz bu devşirme oyuncuları milli takımda oynatamıyoruz. Devletin üst kademelerinde yer alan insanların devşirme basketbolcuları milli takıma kazandırmaları için büyük emeği oluyor, maddi ve manevi olarak yoğun çalışmalar sonucunda devşirme oyunculara statü kazandırılıyor. Dünya Şampiyonası’nda hemen hemen her ülkenin bir devşirme oyuncusu oynuyor. Federasyon doğrultusunda milli takım doktorlarıyla tedavi süreci olduğunu söyleyen Shane Larkin, TBF’ye göre hareket ettiğini ifade ediyor. Bu olayın ardından Larkin ve Wilbekin beş maç oynama cezası alıyor. Wilbekin konusunda bir detaylandırma yok ve bu oyuncular Türk statülerini kaybediyor. TBF’nin iletişimi çok zayıf olduğu için bu olaylar paylaşılmadı ve kamuoyu henüz aydınlatılmadı. İki devşirme oyuncu sorunu soru işaretlerini barındırıyor. Başarı geldikçe voleybola olan yatırım artıyor. Basketbol camiasında ise büyük kopukluk var ve sağlıklı bir iletişim yok. Günübirlik kararlar ile bu işler yürümez TBF'nin kendine çeki düzen vermesi gerekiyor. Basketbol insanlarını dinlemesi gereken federasyon, bu tempoda devam ederse mevcut potansiyelini ve kaynağını da kaybedecek.

HIRVATLAR İLE BİLE BAŞ EDEMEDİK

Olimpiyat elemelerinde Türkiye-Hırvatistan final maçında neleri eksik yaptık? 

Olimpiyat ön elemelerine tekrar dönersek... Kamuoyunda genel bir algı yaratıldı; Bulgaristan, İsveç gibi gruptaki zayıf takımları yendiğimizde oyuncuların üzerinde çok iyiyiz havası vardı. Gruplar çekildiğinde bile hedef maçın Hırvatistan olduğunu herkes biliyordu. Bizim takımımız Hırvatistan maçına iyi hazırlanmamış. Hırvatların dar bir rotasyon ile oynadığını biliyorduk, bunu bilmemize rağmen teknik ve idari ekibimiz bu maça iyi hazırlanmamış. Saric’in üstün performansı, Hırvatistan'ın rahat oyunu ile yenildik. Maç içerisinde farklı taktikleri hiç denemedik; tam saha baskı ve alan savunması gibi farklı opsiyonları denemedik.

OYUN KURUCUMUZ YOK!

Türk basketbolunun kanayan yarası oyun kurucu sorununa dair düşüncelerinizi merak ediyoruz.

Kulüpler seviyesinde üst düzey basketbol oynayan oyun kurucumuz yok! EuroLeague’de ve yurtdışında oynayan oyun kurucularımız da yok. Oyun kurucu pozisyonunda görev alan gençlerimiz takımlarında hiç süre alamıyor, hep arka planda kalıyorlar. Türk oyuncuların önünü açmamız gerekiyor, devşirme oyuncu tamamlayıcı olur, eksikleri kapatır. Oyun kurucu işine antrenörlerin cesaretle ve hassasiyetle yaklaşması gerekiyor. Her şeyi sonuç odaklı gördüğümüz için antrenörler hiç riske girmiyor. Nando De Colo ile çalışırken istatistik ve maçlara baktık, NBA draftlarına giden oyuncumuzdan bir eksikliği olmadığını gördük ve ona şans verince neleri başardığını bize kanıtladı. Yöneticilerin desteğiyle antrenörlerin bu konularda cesur olmaları gerekiyor. Genç basketbolcularımız, ülkemizde süre alamayan gençlerimiz başka ülkelere gitmek zorunda kalıyor. Ülkemizde genç basketbolcuların gelişimine yönelik daha farklı organizasyonların olması gerekiyor. Fransa örneğini vermem gerekirse CHART imzalı kontrat dediğimiz sistemde federasyon oyuncularla bir anlaşma yapıyor. Basketbolcuları kontrol altına alarak bir taahhüt altına alınıyor. Genç oyunculardan kulüp oluşturularak, uzun süreli ve kalıcı çözümlerin üretilmesi şart….

Peki, Türk basketbolunun değişimi ve dönüşümü için neler yapılmalı? Basketbolumuz tekrardan yükselişe geçebilir mi?

Türkiye Basketbol Federasyonu bu tempoda işlerine devam ederse mevcut potansiyelini, kaynağını kaybedecek… Ülkemizde voleybola olan ilgi ve talep artmaya devam ediyor, başarı geldikçe voleybola olan yatırımlar artıyor. Basketbol camiası içerisinde ise büyük kopukluk var, sağlıklı bir iletişim yok. Federasyonun kendine çeki düzen vermesi gerekiyor, günübirlik kararlar ile işler yürümez! Bir dönem oyuncularım arasında yer alan; Hidayet Türkoğlu, Hüseyin Beşok da federasyon ile ellerinden geleni yapıyorlar ama işler belli ki ters gidiyor. TBF özeleştiri vererek sorunlara yönelik çözümler üretilmeli… Basketbol insanlarının bir araya gelip federasyon temsilcileriyle bir beyin fırtınası yapması gerekiyor. Farklı fikirler ve uygulamalar olursa basketbolun dinamiklerinde değişimler olabilir. Milli takım iki sezon boyunca turnuvalara çıkamayacak, bu dezavantajlı durumu avantaja çekmeliyiz. 2024 Paris Olimpiyat biletini kaçırdık, 2028 Los Angeles Olimpiyat oyunları için neler yapabiliriz? Buna hazırlanmamız gerekiyor

BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Potanın Tarzanları Fenerbahçe Beko'ya kaybetti