Sayfa Yükleniyor...
Altınordu Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, Süper Lig ekiplerinden teklifler aldığını belirterek, Geçtiğimiz yıl teklifler geldi ve yine bu sezon devre arasında teklif aldım ama Altınordunun başarısı için kabul etmedim dedi
KENAN YEŞİL - ÖZEL HABER
Altınorduda 6 yıldır başarılı bir şekilde teknik direktörlük kariyerini sürdüren ve kırmızı lacivertliler ile Süper Lig yolunda önemli bir virajda olan Hüseyin Eroğlu, antrenörlüğe başladığı ilk günden bu güne kadar yaşadığı serüveni anlattı. Altınordu ile TFF 3. Ligde rekor kırarak şampiyon olan ve bir sonraki sezon ise TFF 2. Ligde 85 puan ile TFF 2. Lig rekoru kırarak şampiyonluk sevinci yaşayan Eroğlu, başarılı teknik direktörlük kariyerini TFF Spor Toto 1. Ligde de sürdürüyor. TFF Spor Toto 1. Ligde 4üncü sezonunu yaşayan Hüseyin Eroğlu, ilk çıktıkları sezon 1 puanla kaçırdıkları ve geçen sene ise averajla kıl payı kaçırdıkları Play-Offu bu sezon şimdiden en güçlü adayı olduklarını gösterdi. Süper Lige ilk iki takım arasında çıkma şansı bulunan Altınordunun deneyimli teknik direktörü Hüseyin Eroğlu, aynı zamanda Süper Lig ekiplerinden de teklifler alıyor. Play Offu kıl payı kaçırdıkları sezonun ardında Süper Lig ekiplerinden teklifler alan Eroğlu, bu sezonun devre arasında da yine Süper Lig temsilcilerinden teklif aldı. Altınordunun başarısı için mücadele eden Eroğlu, gelen teklifler bir antrenör olarak kendisini gururlandırdığını ancak Altınordunun başarısı için kabul etmediğini söyledi.
ÇAĞA AYAK UYDURMAK ZORUNDAYIZ
Teknik direktörlük kariyerinde profesyonellikte ilk yılının Altınordunun başında 3. Ligde olduğunu söyleyen Altınordu Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, her teknik direktörün çağa ayak uydurmak zorunda olduğunu vurgulayarak, Birkaç yıl yardımcı antrenörlük yaptıktan sonra teknik direktörlük pozisyonuna geldik. Sorumluluklarımız arttı. O zamanla şu ana kıyasladığımda kendimde uçurumlar kadar fark var. O zamanki bilgi birikimim, deneyimim, çalışma sistemi bugüne geldiğimizde çok fark var. Futbolda gelişim, değişim çok önemli. Çünkü çağa ayak uyduramazsan gelişmezsen, değişemezsen bu işte başarılı olamıyorsun. O zamanlarda yaptığımız doğrular vardı. Bu doğrular bizi aslında başarıya götürdü. Ancak bu doğruları geliştirmek çok önemli. 3. ve 2. liglerde oynadığımız dönemde altyapıdan oyuncularımız yoktu. Dışarıdan aldığımız oyuncularla karma ama güzel bir takım yaratarak 3. Ligde rekorlu şampiyon, 2. Ligde rekor kırarak şampiyon olduk. Şu anda 85 puanla TFF 2. Ligde şampiyon olan takım yoktur. O sezon da son 9 maçın tümünü kazanmıştık. Doğruları geliştirmemiz gerekiyor. Dünya futbolu, Avrupa futbolu nereye gidiyor bunlara bakıp çağa ayak uydurmak zorundayız dedi.
KENDİMİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIM
Futbolun bilimle birleştirilmesi gerektiğini belirten Eroğlu, oyuncuların performanslarını en yüksek seviyeye çıkartmak için çalışmalar yaptıklarını aktardı. Başarı için yetinmekten yana olmadığını ve kendisini sürekli geliştirmek zorunda olduğunu dile getiren Eroğlu, Futbolu bilimle birleştirmeyi çalışıyoruz. Saha içinde bizim istediğimiz taktiksel, fiziksel, mental hazırlık çok önemli. Ekip çalışması da bu başarıda çok önemli. Başarı için yetinmekten yana değilim. Hep daha iyisini isterim ve bunu futbolcularıma da söylüyorum. Futbolcu kapasitesini yarısını kullanırken, biz sahip olduğu kapasitesinin tamamını kullanmasını sağlıyoruz. Futbolcularımızın performansını en yüksek seviye çıkartmak istiyoruz. Bu seneye baktığımızda Kerim Avcı 15 golü ulaştı. Mirkan Aydın kariyerindeki en çok gol attığı sezonu yaşıyor. Barış Alıcı ve Erdoğan Yeşilyurtun rakamları daha da arttı. Önceki senelerde ise Okan Derici, Gökhan Karadeniz, Göksu Türkdoğan bizimle hep zirveyi yakalayan futbolcular. Bu oyuncular bize dışarıdan gelen oyuncular. Demek ki bizler bu futbolculara bir şeyler öğretiyoruz ki onlarda en iyi performansı bizde yakalıyorlar. Bizden sonra o performansı yakalamaları biraz daha zorlaşıyor. Bu anlamda da çok başarılıyız. Kendimi geliştirmek zorundayım. Ekibim de aynı düşüncelere sahip. En iyisini yapmak için birbirimizi sürekli zorluyoruz diye konuştu.
BAŞARISININ SIRRINI ANLATTI
Başarısının sırrını paylaşan Eroğlu, ekip çalışmasının çok önemli olduğunu ifade ederek, Disiplin, işini sevmek ve çok çalışmak başarının sırrı. 12 yıl önce başladığım antrenörlük kariyerimdeki aynı heyecanı şu anda da duyuyorum. İşimin başındayım. Gelişim kadar iletişim ve yönetmek de çok önemli. Her futbolcu sizi sevmeyebilir ama belli bir aşamadan sonra saygı duyuyor. Futbolcuyu inandırdığınızda istediğiniz her şeyi yapıyor, performansı artıyor. Bizden giden oyuncular bile bizi arayarak gelmeye hazırım hocam diyorlar. Altınordu ile bizle çalışmak istiyorlar. Demek ki doğru bir şeyler yapıyormuşuz böyle talep alıyoruz. Bizi mutlu eden ise dışarıdan bakıldığında yorumcuların, izleyicilerin sahada gördükleri güzellikleri anlatmasıdır. Bir antrenör için de en önemli şeylerin birisi de antrenmanda çalıştıklarınızı sahada uygulanmasıdır. Disiplinli ve planlı çalışıyorum, ekibimi çok güveniyorum. Bizi inanan bir başkanımız var. Bunlar bizi başarıya götürüyor. Ben başarıyla yetinen birisi değilim. Çünkü başarıyla yetindiğin an başarısızlığın başlangıcı başlamış olur. Her gün kendimi nasıl geliştirebilirim düşüncesindeyim şeklinde konuştu.
SÜPER LİGDEN TEKLİFLER GELİYOR
Geçtiğimiz dönemlerde Süper Ligden teklifler aldığını ve en son ise devre arasında yeni bir teklif geldiğini açıklayan Hüseyin Eroğlu, günü geldiğinde Süper Ligde antrenörlük yapmak istediğini ve bunu da Altınordu ile yapmak istediğini vurgulayarak şöyle konuştu: Geçen yıl da Süper Lig takımlarından teklifler geldi. Bunlar gayet normal bir durum. Bu teklifler insanın gururlandırıyor. Şu an görevimi Altınorduda sürdürmekteyim. Başkanımız Seyit Mehmet Özkan ile beraber çıktığımız bu yolda işimizi devam ettiriyoruz. Mukavelem devam ediyor. Mukavelemi bir kenara bırakırsak Başkanımızla 12 yıldır beraberiz. Belki o süreç geldiğinde o zaman konuşulur değerlendirilir. Ama şu an için böyle bir şey yok. Tabii ki teklifler geliyor. Devre arasında da geldi ama şu an Altınordunun başarısı için çalışıyorum. O süreç ne zaman gelir bilmiyorum. Bunun başarı ile doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Türkiyede insanlar başarılı isimler arıyor. Proje yapma anlamında teknik direktörler arıyorlar. Baktığımızda insanlar Altınorduyu ve başarısını merak ediyorlar. Tekliflerin gelmesinde Başkanımızda gururlanıyordur. Benim bu aşamaya gelmemde büyük emekleri vardır. O bana güvendi, destek verdi. Ben de güvenin ve desteğin karşılığını daha çok çalışarak vermişimdir.
LUCESCUNUN TASARRUFUDUR
Hüseyin Eroğlu, Ercenin milli takıma çağrılacağı beklentisinde olduğunuzu biliyorduk. Çağrılmaması konusunda görüşleriniz nelerdir? sorumuza da cevap verdi.Milli takıma oyuncu göndermenin kendilerini gururlandığını belirten Eroğlu, Altınorduda yetişen Çağlar ve Cengiz Milli Takımın değişilmezi oldular. Berke daha önce milli takıma gitmişti. Erce ile ilgili düşünceme gelince ise bu Lucescunun tasarrufudur. Çok başarılı bir sezon geçiriyor. Milli takıma çağrılır düşüncesindeydim ama olmadı. Ama Ercenin en kısa süre milli takım formasını giyeceğini düşünüyorum. Erce benim için ayrı bir yetenek. Çok yetenekli bir oyuncu. Bu da kaleci antrenörlerimizin bir başarısı. Berkede aynı şekilde Erce gibi özellikleri var. Ama yaş itibari ile Berkenin bir iki senesi daha var. Süreç bizim lehimize dönecektir. Ercenin A Milli Takıma çağrılmasına bende istiyordum. Ama eminim Lucescunun bir düşüncesi vardır. Gelecekte A Milli Formayı birçok Altınordu patenli futbolcularımız giyecektir. Bu anlamda biraz sabır gerekiyor dedi.
A MİLLİ TAKIM EN BÜYÜK HAYALİM
En büyük hayalinin A Milli Takım antrenörü olarak ay yıldızlı formayı hizmet etmek olduğunu aktaran Eroğlu, şimdiye kadar milli takım düzeyinden bir teklif almadığını belirterek, A Milli Takım antrenörü olmak en büyük hayalim. Aynı zamanda Altınordu ile Avrupa kupalarında mücadele etmek istiyorum. Milli duygu çok farklı bir şey. Benimle ilgili olarak ise şu ana kadar milli takımdan bir teklif gelmedi. Her Türk teknik direktör gibi bende A Milli Takımda çalışmak isterim. Onun teklifi büyük gurur verir. Ay yıldızlı forma için çalışmak büyük bir onurdur. Hayalimde A Milli Takım teknik direktörlüğü var diye konuştu.
DIŞARINDA GÖRÜNDÜĞÜ KADAR KOLAY DEĞİL
Altınordunun başarılı Teknik Direktörü, sözlerini şöyle tamamladı: Bir antrenörün en büyük görevi futbolcusunu en iyi şekilde tanımak ve onun performansını maksimum düzeyde artırmaktır. Bunun için sabır gerekiyor. Bu 18 yaşındaki futbolcu için de geçerli, 29 yaşındaki futbolcu içinde. Futbolcuya bir şeyler verebiliyorsanız siz iyi bir antrenörsünüzdür. Türkiyede sezon bittiğinde 15 futbolcu gider, 15 futbolcu gelir. Devrede 10 oyuncu gidiyor. Bu oyuncuların hepsi de mi kötü? Dışarıdan başkan sizi destekliyor denilebilir ama biz elimizdeki malzeme ile en iyisini yapıyoruz. Dışarıdan görüldüğü gibi bazı şeyler kolay değil.
Haber Merkezi