- Spor
- 24.04.2025 22:27
Türk cimnastik tarihinde ilk olimpiyat madalyasını kazanan Ferhat Arıcan, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda hedeflerinin milli takım olarak madalya kazanmak olduğunu belirtti.
HÜSEYİN DEMİR / RÖPORTAJ
Türkiye cimnastik sporunda elde ettiği madalyalarla ve büyük başarılarla altın çağını yaşıyor. Madalya avcıları, artistik cimnastikte olimpiyat tarihimizin ilk erkek takımı olarak Paris 2024’te mücadele edecek.Türk cimnastiği dünyada bir ekol ve kültür olurken milli cimnastikçimiz Ferhat Arıcan, kırdığı rekorlar ile başarıdan başarıya koşuyor. Ülkemizin olimpiyat madalyalı ilk ve tek cimnastikçisi Arıcan, Paris 2024 Olimpiyatları başlamadan hedeflerini gazetemize anlattı. Özel açıklamalarda bulunun başarılı sporcu olimpiyatlarda hedeflerinin madalya kazanmak istediğini söyledi.
Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarının başlamasına sayılı günler kala düşüncelerini merak ediyoruz?
Türkiye Cimastik Milli Takımı olarak büyük bir tarih yazdık. İlk kez takım olarak Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda yer alacağız. Kendimizi çok gururlu ve mutlu hissediyoruz… Türkiye, cimnastik tarihinde ekol olma yolunda ilerliyor. Dünya’daki en iyi ilk 12 takım içerisinde yer alarak olimpiyat kotasını aldık. Cimnastik ülkesi olma yolunda büyük adımlar attığımızı düşünüyorum. Umarım Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarında takım olarak istediğimiz dereceyi ve başarıyı alırız. Tokyo 2020 Olimpiyatlarında aldığım tarihi madalyanın daha iyisini Paris’te yapmak için elimden gelen en iyi performansı yansıtacağım.
Olimpiyat ateşi yanmandan önce kendi adına ve takımı adına neler söylemek istersin?
Hem takım olarak hem de bireysel olarak başarıyı bekliyoruz. Ben hiçbir zaman sonuç odaklı değilim hep süreç odaklı oldum. Şuan da yaptığım seriyi ve çalışmayı Paris’te en iyi şekilde yapmak için gidiyorum. Üçüncü kez olimpiyatlarda mücadele ediyorum. Ülkemi en iyi şekilde temsil edeceğim. Üç kere olimpiyatlara giden ilk cimnastikçi oluyorum. Bu tarihe ana tanıklık ettiğim için çok mutluyum.
Cimastik tarihimizde elde ettiğiniz madalya ve başarılarla yeni jenerasyona rol model oldunuz. Genç jenerasyonu nasıl gözlemliyorsunuz?
Biz takım olarak 10 kişilik bir kadro ile olimpiyatlara seçilmek için yarışmalarda mücadele ettik. En son 7-8 sporcu kaldı. Bu sporcular arasında herkes olimpiyatlara gitmeyi hak ediyor. Takımımız şuan 5 kişi ama bunun dışında Mehmet Ayberk Koşak, Kerem Şener, Mert Efe Kılıçer alt jenerasyondan yetişiyor. Hepsi gerçekten çok potansiyeli olan sporcular… Biz takım halinde çok iyiyiz, eminim Paris Olimpiyatlarından sonra yetişen cimnastikçilerimiz aldığımız başarılardan daha büyük başarılar kazanacaktır. Olimpiyatlara gitmeyi hayal ederken madalya alıp onlara ilham oluyoruz. Genç jenerasyona örnek olarak onların önünü açıyoruz. Bu anlamda rol model olabildiysek ne mutlu bize… Takımın kaptanı olarak hem de sporu bıraktıktan sonra bir yönetici olarak her zaman yanlarında olacağım. Bizden ve tüm cimnastik branşında daha iyi madalyaları almaları için her türlü desteği sunacağım.
Cimnastikte kendinize özgü hareketlerinizle literatüre girdiniz. Paris’te yine Ferhat Arıcan’a özel bir hareketi görebilecek miyiz?
Dünya literatürüne geçmiş, kendine özgü hareketiyle tarihte yer alan üç sporcudan biriyim… Bizim esas hedefimiz Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarında madalya kazanmak. Özgün hareketler ile literatürde yer almak tabi çok önemlidir. Bizim için esas mühim olan çalıştığımız özgün hareketlerden ziyade madalya kazanmaya odaklanmamız gerekiyor. Adımızı zaten tarihe altın harflerle yazdırdık. Tekrar belirttiğim gibi Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarında ülkemizi en iyi şekilde temsil ederek madalya kazanmak istiyoruz.
Madalya avcısı Yılmaz Göktekin ile tüm antrenör ekibi yoğun tempoda çalışıyorsunuz. Yılmaz hoca ve ekibi ile çalışmak sizin için nasıl bir tecrübe oluyor?
Takım olarak tüm antrenörlerimizin bizim üzerimizde büyük desteği ve emeği var. Biz bir sistem içerisinde hareket ederek düzenli ve planlı çalışıyoruz. Yoğun antrenman ve çalışma temposunda çalışarak Yılmaz Göktekin hocamızda elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bütün sistem adına söylemem gerekirse ilk antrenörlerimden günümüze kadar hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yeni antrenörlerin ve oyuncuların da önünü açmak için bu sistemin sürdürülebilir olması önemlidir. Bu güzel ve keyifli röportaj için İLKSES Gazetesine teşekkür ediyorum.