Sayfa Yükleniyor...
null
Yeni haftaya dünyada “futbol devrimi” olarak nitelendirebileceğimiz yeni bir haberle merhaba dedik.
Avrupa’nın 12 büyük dev takımı, UEFA Şampiyonlar Ligi organizasyonundan hariç, rekabet edebileceği yeni bir lig organize etti ve bu büyük organizasyonun adına ise Avrupa Süper Ligi deniliyor.
Gündeme bomba etkisi yaratarak düşen bu yeni lig haberi sonrası; baştan olumlu ya da olumsuz bulup hüküm vermek yerine bu yeni ligin ilerleyen süreçte ne gibi sonuçları olabileceğini irdelememiz gerektiğini düşündüm.
Henüz elimizde bulunan kısıtlı bilgilerle şu sonuçlara varıyorum:
En başta bu organizasyonun Avrupa futboluna yeni bir soluk getireceği kesin. Futbolu UEFA ve FIFA organizasyonları tekelinde oynanan bir yapıdan ayırmak, bir karşı duruş sergilemek futbolun özgürleştirici ruhu için devrim yaratması açısından heyecan verici!
UEFA ve FIFA’nın çok temiz bir yönetim esasına göre yönetilmediğinin, yönetim kurullarında dönen çirkin işlerin zaman zaman medyaya yansıdığını biliyoruz. Bunu en son Platini ve Blatter olaylarında gözlemledik. Özetle temiz olmayan kurumların futbolu TEKEL olarak YÖNETMEMESİ açısından oldukça önemli bir karar gibi geliyor.
Yeni bir lig girişimi olmasının temel sebeplerinden bir tanesi de gelirlerin adaletli şekilde dağıtılmaması ve kulüplerin hak ettiği paraları alamamasından iddialarından ileri geliyor. Bu açıdan kulüp temsilcilerinin bu tür bir yapılanmaya gitmesi de bir bakıma en tabi haklarından bir tanesi olduğunu kabul etmek lazım.
Bu yeni oluşuma sert tepki veren UEFA’nın nüfuzunu kullanarak, sert yaptırımlarla kulüpleri tehdit etmesi ve başka ülkelerde futbolu yönetenlere yanlarında olduğunu gösteren açıklamalar yaptırması aslında Avrupa Süper Ligi’ne katılımın kendi düzenlerini bozmasına ve çıkar ilişkilerinin yıkılmasına izin vermemek istediğini gösteriyor. Bu Avrupa futbolunda yeni bir organizasyonun olmasını gerekli kılıyor!
Yeni kurulacak Avrupa Süper Ligi’nin 20 takımla oynanacağı bildirildi. Kurucu kulüplerinin sabit olması, 5 takımın değişmesi organizasyonda rekabetin bir süre sonra düşürebilir zira Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’ni en önemli kılan detay, rekabetçiliğin üst düzeyde olması.
Belirli kulüplerin ligde her yıl sabit olarak yer alması, organizasyonu belli bir yerden sonra “sıradanlaşma” tehlikesine itecektir. Bu da Avrupa Süper Ligi için önemli bir handikap olacaktır!
Futboldan az bir şey anladıysak; o da kulüp idarecilerinin yönettiği bir ligin tarafsız olmasının pek de mümkün olmadığıdır. Hakem kararlarından tutun da kulüplerin dezavantajına olacak birçok kararın verilmesi bir süre sonra kulüp idarecilerinin yönettiği bir lig olan Avrupa Süper Ligi’nde ciddi tartışmalar yaratmasına sebep olabilir.
Son olarak Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nde takım sayısı çeşitliliğinin Avrupa Süper Ligi’nde olmaması da heyecanı bir süre sonra azaltabilir. Fakat organizasyonun yapısı ileride değişirse ve yeni takımlara daha fazla gelir elde edebileceği kapılar açarsa, UEFA’nın Avrupa futbolundaki hegemonyası son bulacaktır!
Şimdilik bu sonuçlara vardık. İlerleyen günlerde organizasyonun detayları açıklandığında konu hakkında daha detaylı bilgilerimiz olacaktır ama bana göre bu karar, kulüplerin yeni bir lig için girişiminde bulunmasının temel sebebi UEFA’ya karşı bir tepki olduğudur.
UEFA da bu girişimi önlemek istiyorsa, reste rest çekerek bir yere varamayacağı aşikar çünkü UEFA’nın organizasyonlarını ayakta tutan kulüplerin bel kemiği bu takımlardan oluşuyor.
Aksi takdirde Filorentino Perez’in de dediği gibi gerekirse kendi dünya kupası organizasyonlarını da kendileri düzenleyebilir!
Haber Merkezi