Göztepe’nin sesi

Göztepe Spor Kulübü’nün medyadaki gücü ve sesi olan Gözgöz Tv, çalışmalarıyla takdir topluyor. Armaya ve sarı kırmızı renklere sevdalı bu ekiple, bağımsız ve gönüllü girişimleri olan Gözgöz Tv’yi konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 05.01.2016 10:30
  • Güncelleme Tarihi : 05.01.2016 10:30
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Göztepe’nin sesi

EMİRCAN IŞILDAK 

İzmir’in şanı ve başarıları Avrupa’yı sarmış köklü spor kulübü Göztepe’nin, resmi bir yayın organı olmamasına rağmen kulübün bu boşluğunu Gözgöz Tv dolduruyor. Tamamen gönüllülük esasıyla bir araya gelmiş sarı kırmızılı taraftarların kurmuş oldukları bu oluşuma, takdir günden güne büyüyor.

Profesyonel anlamda hiçbir yardım almadan, kendi olanaklarıyla maç yayınları, maç özetleri, tartışma ve analiz programları hatta radyo programı bile yapan Gözgöz Tv’nin bu öyküsünü ve çalışmalarını, oluşumun kurucusu Fırat Yavuz ile ekip adına İsmail Çakır ve Mazlum Şarkaya anlattı.

“GÖZTEPE İSMİNİN GEÇTİĞİ HER YERDEYİZ”

Gözgöz Tv’nin Göztepe’nin dijital anlamda eli ayağı olduğunu söyleyen Yavuz, “Gözgöz Tv kulübümüzün en büyük multimedya ve dijital arşividir. Kulübün maç özetlerini yayınlar, tribünlerin çekimini yapar, maçlarla ilgili her türlü fotoğraf, video, ses kaydı gibi akla gelebilecek her türlü imkanı sağlar. Bunları yaparken de hiçbir beklenti içerisinde olmaz. Göztepe’nin sesi ve kulağıdır. Dünyadaki tüm Göztepeliler, kulüp ile ilgili haberleri ilk olarak bizden alırlar. Bizler kulübümüz ile ilgili olan her ne varsa bunun kaydını tutuyoruz. İsmimizin geçtiği herhangi bir yayın, bir televizyon dizisi ya da belgesel olduğu takdirde bunları kaydediyoruz. Bu kayıtları da birçok platformda yayınlıyoruz. Örneğin bir taraftar geriye dönük olarak Göztepe’nin istediği maçını açıp tekrar izleyebiliyor bizim sayemizde. Belgesellerden maç yayınlarına, fotoğraf arşivinden analizlere varıncaya kadar çok geniş bir arşive ulaşmış durumdayız. Bunları sadece arma sevdalıları için yapıyoruz. Zaten sloganımız da Göztepe’nin medyadaki gücü ve sesi olabilmektir. Bunu da kendi adımıza başardığımızı düşünüyoruz. Bizler Göztepe isminin geçtiği her yerdeyiz. Bunun için çaba sarf ediyoruz.” dedi.

“GURBET HASRETİNİ DİNDİRDİK”

Organizasyonun kuruluş hikayesini de anlatan Yavuz, “Ben 1998 yılında üniversite eğitimim için Gümüşhane’ye gittim. İzmir’den yaklaşık bin 500 kilometre mesafeye gitmiş oldum. O sıralar kulübümüzün 18 yıl aradan sonra ilk kez 1. lige çıkacağı zamanlardı. O dönemde şimdilerde olduğu gibi teknolojik imkanlar yeterli değildi. Spor haberlerini alabileceğimiz çok kısıtlı yayınlar vardı. TRT kanalı da yalnızca üç büyüklerin maçlarını verirdi, bizim haberlerimiz pek geçmezdi. 7 gün 24 saat Göztepe’den uzaktasınız ve haber alamıyorsunuz. Öyle bir durumdaydım. Tribün aşığı insanlar olduğumuz için, maç içerisinde tribünlerden görebileceğimiz bir fotoğraf, bir kare görmek için neleri vermezdik. İçimizde Göztepe’nin hasreti olduğu için böyle bir fikir de kendiliğinden gelmiş oldu. Gurbetteki Göztepe taraftarının hasretini nasıl dindirebiliriz diye düşündüğümde, benim aklıma ilk olarak kulüp ile ilgili olan tüm materyalleri insanlara sunmak geldi. Tabi ki o zamanki teknolojik imkanlar buna pek izin vermiyordu. Kendimizce fotoğraflar biriktirmeye başladım. Videolar, ses kayıtları yapmaya başladım. Bunları daha sonraki süreçlerde insanlara aktarabilmek için arşivlemeye yapmaya çalıştım. Üniversiteyi bitirip İzmir’e geldikten sonra da çalışmaları hızlandırdım. Maç özetlerini kaydetmeye başladım. Bu görüntüleri de internet üzerinden yükledim. Bir gün Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan bir Göztepe taraftarı bana mesaj göndermiş. Görüntüleri orada izlediğini, maçları da sadece bizim sayemizde görebildiğini, çalışmaların devam edip etmeyeceğini sormuş. O gün aslında ne kadar faydalı bir emek verdiğimizi anladım. Ülkemizden çok uzaklarda bir sarı kırmızılı taraftarın özlemini giderebildiğimizi görmek bizleri daha fazla motive etti. Ondan sonra da arkadaşlarımız ekibimize katıldılar. Herkes işin bir ucundan tuttular ve çalışmalarımızı hızlandırmaya hep beraber gayret ettik” şeklinde konuştu.

“HİZMET EDİYORUZ”

Yavuz, Göztepe’nin başarısız olduğu sezonlarda kulüp haberlerinin görsel ve yazılı basında yer almamaya başladığını söyledi. Sarı kırmızılı taraftarların bundan büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Yavuz, “Basında maalesef haberlerimizi görebilmek mümkün olmadı. Kötü gittiğimiz ve küme düştüğümüz sezonda artık televizyon ve gazeteler Göztepe haberlerini vermekten imtina eder duruma geldiler. Bazı yayın organları internet sitelerinden logomuzu dahi kaldırmışlardı. En çok ismi bahsedilmesi gereken zamanlarda, kulübümüzün ismi ağızlara alınmadı. Biz de o dönemde kulübün medya gücünün eksik olduğunu hissettik. Her ne kadar bu görev bizim üzerimizde olmasa da bizler bu konu için elimizi taşın altına koymamız gerektiğini düşündük. O yıllarda forum kültürü ile başlayan ve sosyal iletişim ağları ile devam eden sosyal medyayı kullanmaya başladık. Bu sayede ekibimizdeki arkadaşlarımızla birlikte kitleleri bilgilendirmeye özen gösterdik. Daha sonra bu mecralarda Göztepe ile ilgili olan görsel kayıtları paylaşmaya başladık. İnsanların televizyonlarda izleyemediği, kaçırdığı görüntüleri kaydedip sunduk. Bunları da sadece Göztepe aşkı için yaptık. İnsanlar da bunları gördükçe takdir etmeye başladılar. Takip edildikçe de büyüdük ve daha geniş kitlelere ulaştık” değerlendirmesinde bulundu.

“GÜVENİ BOŞA ÇIKARMADIK”

Kulüp ile ilgili haber paylaşımında her zaman doğru haberi seçtiklerini hatırlatan Yavuz, “Bizlerin yaşı nispeten diğer taraftarlarımıza oranla daha büyük. Bu yüzden tribünde sözümüze güvenirler. Bizler bu güveni boşa çıkarmamak adına da daha çok dikkat edip, özen gösteriyoruz. Bu yüzden kulübümüzle ilgili bir haberi paylaşırken her zaman doğrulatmaya çalışıyoruz. Göztepe’nin yararına olmayacak her türlü girişimden, spekülasyonlardan, yalan yanlış transfer haberlerinden de kaçınıyoruz. Bir süre sonra insanlar da bizim yürüttüğümüz bu organizasyonu resmi bir yayın organı gibi algılıyor. Dolayısıyla ona uygun da hareket etmek durumundayız. Göztepe’mize hizmet etmek gibi bir misyonu üstleniyoruz” dedi.

“ÖNCELİK KULÜBÜMÜZ”

Özellikle transfer dönemlerinde kendilerine oyuncu menajerleri tarafından baskı yapıldığını söyleyen Yavuz, bu dönemlerde her zaman kulüp menfaatlerini gözettiklerini söyledi. Yavuz, “İnsanlar bizleri kulübün resmi sitesi gibi görüyorlar. Bize sıkça soru soruyorlar. O soruları da biz yetkililere iletiyoruz. Bu yüzden de yapmamız gereken işin kalitesi artıyor. Özellikle futbolda transfer dönemlerinde en çok ilgi gören, en çok reyting alan haberler transfer haberleridir. Ama biz hiçbir zaman Göztepe’nin aleyhinde olabilecek haberlere itibar etmiyoruz. Reyting ya da ilgi kaygısında değiliz. Çünkü biz Göztepe’nin çıkarlarını gözetiyoruz. Bu dönemlerde futbolcu menajerleri ortaya çokça isim atarlar. Menajerler basın aracılığıyla kamuoyu oluşturmaya, elindeki futbolcularını yüksek fiyatla satmaya çalışıyorlar. Ancak kulüpler ortalama 4-5 oyuncuyu kadrolarına katıyorlar. Taraftarlar da daha sonra ismi ön plana çıkan oyuncular alınmayınca tepki gösteriyorlar. Biz de bu gibi olumsuzlukların önüne geçmek için, menajerlerin bizlere sürekli isimlerini söylediği oyuncuları gündeme taşımıyoruz. Kulübümüzün resmi sitesinden açıklamasını bekliyoruz” yorumunda bulundu.

“YENİLİK PEŞİNDEYİZ”

Çalışmalarının imkanları dahilinde günden güne büyüyerek devam ettiğini ifade eden İsmail Çakır, “Çalışmalarımız devam ettikçe aynı işi tekrarlamaktan çekindik. Video kayıtlarından sonra neler yapabiliriz diye düşündük. İnternet sitemiz çok fazla aktif değildi. Sitemizi düzenleyip, daha aktif hale getirdik. Ancak bu da yetmedi. Maçları canlı yayınlamaya ve yorumlamaya başladık. Çok başarılı şekilde köşe yazan, analiz yapan, istatistik tutan arkadaşlarımız var. Onların yardımlarıyla çıtamızı daha da yükselttik. Köşe yazılarından sonra da taraftarlarımız doyumsuz olduğu için fazlasını istedi. O yüzden biz de ilk defa karşılıklı tartışma programı düzenledik. Canlı yayında futbol tartıştık. Daha da güzel işler yapabiliriz. Ancak imkanlarımız kısıtlı olduğu için yavaş ilerleyebiliyoruz. Çünkü çoğumuz öğrenci, bazılarımız da çalışıyor. Farklı işlere sahibiz. Elimizdeki teknik altyapı ve imkan yeterli değil. Yardım veya destek için kimse bize yaklaşmadı. Biz de kimseye gidip yardım istemedik. Şu an finansal giderimizi tamamen kendi ceplerimizden karşılıyoruz. Her deplasman maçına arkadaşlarımızı gönderiyoruz. Cizre’de oynanan Türkiye Kupası maçını hiçbir televizyon izlemiyorken, biz yayınladık. Radyo yayını yaptık. Aynı şekilde ülkemizin birçok iline de gidiyoruz. Göztepe neredeyse biz oradayız” dedi.

“DESTEĞE HAZIRIZ”

Ekipte yorum ve analizler yapan Mazlum Şarkaya da yayınları gerçekleştirirken her zaman farklılık ve öznellik gözettiklerini belirtti. Şarkaya, “Göztepe’nin 81. yıl kutlamalarından itibaren her 14 Haziran günü çekim yaptık. İlk kutlamayı da biz gerçekleştirdik. İlerleyen yıllarda da ekibimizle yaptığımız toplantıda farklı bir şeyler denemeye karar verdik. Denizden çekim yapma fikri aklımıza geldi. Su altında pankart açarak çekim yaptık ve taraftarlarımızla paylaştık. Daha sonra drone adı verilen hava çekim kameralarıyla yayın yaptık ve yapıyoruz. Droneler şimdilerde yaygın olarak kullanılıyor ama o zaman için bu yöntemi de ilk kullanan gönüllü oluşum bizdik. Yani bu yöntemi Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi kulüpler yapamıyorken biz başardık. Bunların dışında ekibimizde tasarımlar yapan çok değerli arkadaşlarımız var. Kısıtlı imkanlarla çok değerli işler çıkarıyorlar. Ahmet arkadaşımız muhteşem maç çekimleri yapıyor. Kendisinin yayın alabilmek için tırmanmayacağı, ulaşamayacağı yer çok nadirdir. Kısacası böyle amatör bir ruhla güzel işler çıkardığımıza inanıyoruz. İlerleyen yıllarda kulübümüzle ortak çalışma içerisine de girmek isteriz. Kulübün resmi bir televizyon kanalı kurulması halinde her zaman destek olabileceğimizi de ifade ettik. Umuyoruz hep birlikte sarı kırmızılı renkleri daha yukarılara taşırız” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi