Sayfa Yükleniyor...
Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanı Ufuk Arman hedeflerinin Rio Olimpiyatları olduğunu belirterek, olimpik branş olan atıcılığın tarihinde ilk kez madalya kazanması amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi
NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER
Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu'nun tarihi Türkiye'deki spor aktiviteleri ile uğraşan tüm toplulukların Türkiye İdman Cemiyetleri adı altında bir araya getirilmesi ile başlar. Atıcılık ve avcılık faaliyetleri ise ilk kez Türkiye İdman Cemiyetleri çatısı altında 1923 yılında başlatılır. 1936 tarihli Türk Spor Kanunu ile 1938 tarihli Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne dair 3530 sayılı kanunla da atıcılık ve avcılık faaliyetleri korunmuştur.
Atıcılık eğitimlerini Spor İl Müdürlükleri aracılığıyla ve poligon bulunan illerde antrenörler aracılığıyla verdiklerini ifade eden Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanı Ufuk Arman, Büyük yarışma poligonlarımız trap skeet ve havalı silahlarda; Mersin, Bursa, İstanbul, Konya ve Trabzon'da var. Aynı zamanda ülkemizin birçok ilinde de atış poligonlarımız mevcut. Ateşli silah poligonlarımız ise Mersin ve Trabzon'da yer alıyor. Avcılıkta ise tamamen Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen bir çalışma var. Avcı olmak isteyenler kursa katılıyor ve bir belge alıyorlar. Federasyonumuz bu kurslara eğitimci sağlanması konusunda Çevre ve Orman Bakanlığı ile birlikte hareket etmektedir dedi.
TÜRK İNSANI AVCILIĞA MERAKLI
Avcılık ve Atıcılığın Türkiyeye hitap eden bir spor branşı olduğunu ve tüm illerde avcılığa hevesli insanların bulunduğunu belirten Arman şöyle dedi: Avcılığa meraklı olan insanlarımızı kendi illerinde bulunan avcı kulüpleri organize ediyor. Ülkemizde ki atıcılık sporu dünya ülkelerine kıyasla çok ileri seviyede. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na 4 sporcu ile 6 kota almış bir federasyonuz. Yusuf Dikeç ve İsmail Keleş havalı tabancada, Erdinç Kebapçı ve Yavuz İlnam trap disiplininde ülkemizi temsil edecek olimpik sporcularımızdır. Olimpiyat Oyunları'nda 4 sporcu ile temsil edilmek dünyada birçok ülkenin elde edemediği bir başarıdır. Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında sayısız madalya ve kupa kazanan sporcu potansiyeline sahibiz. Günümüzde 3 binden fazla aktif sporcu atıcılığa emek vermektedir.
RUH VE BEDEN SAĞLIĞINI KORUYOR
Avcılık ve atıcılığın insanın ruh ve beden sağlığına kattığı faydaları anlatan Arman, avcılığın tamamen hobi olarak yapılan bir spor dalı olduğunu söyleyerek, İnsanların kalabalık şehir hayatından uzaklaşıp doğaya açılmasına imkan sağlayan en önemli unsurlardan bir tanesi avcılıktır. Atıcılık branşı ise 15 farklı disiplinde 45 madalyanın verildiği olimpik bir branş. Atıcılığın insan gelişiminde özellikle de ruhsal gelişiminde büyük katkısının olduğunu düşünüyorum. Tamamen konsantrasyona dayalı bir spor branşı. Sadece el ve göz koordinasyonu ile sınırlı bir branş değil. İyi bir odaklanma ve adaptasyon gerektiriyor. Bu da özellikle spora yeni başlayan genç sporcuların okul hayatında onlara büyük katkı sağlayarak başarılı olmalarına vesile oluyor açıklamasını yaptı.
ANTRENÖRLÜK EĞİTİMİ
Atıcılık bölümünün Spor Genel Müdürlüğü Eğitim Dairesi Başkanlığı tarafından açılan ve federasyon tarafından teknik destek sağlanan antrenör kursları olduğu bilgisini veren Arman şu açıklamaları yaptı: Atıcılıkta 1'den 5'e kadar kademeler mevcut. 1. kademe antrenör kursunu başarı ile tamamlayanlar yardımcı antrenör unvanını kazanıyor. Bu kurslar kademesine göre 12 ile 20 gün arası sürüyor. Kursa katılım için en az lise mezunu olunması, hiç değilse daha önce bu sporla tanışmış olmaları ve herhangi bir sağlık sorununun olmaması gerekiyor. Avcılıkta ise kurslar özel dershaneler aracılığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı kontrolünde veriliyor. Eğitimi başarı ile tamamlayanlar sertifikalarını alıyor.
MİSYONUMUZ GELİŞMEK
Avcılık ve atıcılık sporunun eğitimler dahil kişiye maliyetinin 300 TL olduğu bilgisini veren Arman, Ava gidilmesi için alınan sertifikaların ve vizelerinin her yıl belirli bir ücret karşılığı Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yenilenmesi gerekiyor. Atıcılık antrenörlüğü kursunda ise federasyonumuz 300 TL civarında ücret almakta olup kursu düzenleyen Spor Genel Müdürlüğü de belirli bir ücret almaktadır. Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu olarak misyonumuz sorumlu olduğumuz spor dallarının ülke çapında dengeli yayılmasını ve gelişmesini sağlamak, projeler üretmek, kurumsallaşmış yapısı ve nitelikli kadrosu ile bilimsel ve yenilikçi yaklaşımlarla Türk Atıcılığının önümüzdeki yıllar içerisinde Dünyada güçlü ülkeler arasında yer almasını sağlamaktır dedi.
HEDEF RİO OLİMPİYATLARI
Federasyon olarak bu günlerde gerçekleştirdikleri çalışmaları anlatan Arman, Ağustos ayında Brezilya'nın Rio şehrinde düzenlenecek Olimpiyat Oyunlarını öncelikli olarak hedeflediklerini söyledi. Arman, Olimpik branş olan atıcılığın tarihinde ilk kez madalya kazanması amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda ulusal ve uluslararası federasyonumuzun faaliyet programında yer alan tüm müsabakalara da organizasyon ve katılım sağlıyoruz. Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu olarak Türkiyedeki tüm ulusal ve uluslararası Atıcılık faaliyetlerini belirleme, düzenleme ve denetleme yetkisine sahip yegâne kurum olarak; tesisleşme hamlesi yapmak temel amaçlarımız arasında. Atıcılığın dijital arşivini oluşturmak, okullar, kulüpler, yazılı ve görsel basın, tüm kişi ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde atıcılığın ülke genelinde tanıtımını, sevilmesini, yaygınlaşmasını sağlamak ve Türkiye Atıcılığının rekabet gücünü arttırarak uluslararası Atıcılık faaliyetlerinde en üst düzeyde temsil etmektir. ifadelerini kullandı.
Ufuk Arman Kimdir?
1967 yılında Ankarada doğan Arman, 1991 yılında Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümünden mezun olarak aynı yıl beden eğitimi öğretmeni olarak meslek hayatına başladı. Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde sportif eğitim uzmanı olarak birçok projede önemli görevler üstlenen Ufuk Arman, 17 branşta faaliyet göstermekte olan Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezleri Koordinatörlüğünü yürüttü.
Spor hayatına 13 yaşında Atıcılık ile başlayan Arman, atıcılık branşında 1980-1994 yılları arasında havalı tüfek ve küçük çap tüfek disiplinlerinde ve 1997-2001 yılları arasında Skeet disiplininde faal sporculuk yaptı. Sporculuk hayatı boyunca ülkemizi 54 kez Milli takımda temsil eden Arman, 28 Türkiye rekorunun sahibi olmuştur. Diğer başarıları arasında, yarıştığı yıllar içinde defalarca kazandığı Türkiye Şampiyonlukları ve 1987 yılında havalı tüfek dalında Balkan Rekoru kırarak ülkemize bu dalda ilk kez kazandırdığı Balkan Şampiyonluğu sayılabilir.
Atıcılık sporunda; Milli takım Antrenörlüğü, Federasyon Genel Sekreterliği, Hakemlik, İl Temsilciliği, Teknik Kurul ve Eğitim Kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Kendisi de 3. kademe atıcılık antrenörü olan Ufuk Arman 1993 yılından beri federasyon tarafından açılan çeşitli kademelerdeki antrenör kurslarında kurs öğretmenliği yapmıştır. 1998 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Atıcılığa Başlarken adlı kendisine ait kitabı bulunmaktadır. Evli ve bir çocuk sahibidir.
Atıcılık Sporunun Tarihçesi
Ateşli silâhların ilk dönemine İlişkin bilgilerin yetersizliği nedeniyle hedefli atışların ilk ne zaman başladığı bilinmemektedir. Barutun bulunup ateşli silâhların kullanılması ile spor görünümüne kavuşan atıcılığın ilk zamanları, büyük ölçüde yivli tüfeğin kullanılmaya başladığı dönemdir. Önceleri korunma ve avcılık amacıyla kullanılan tüfek, daha sonra spor amacıyla hedefe atış için kullanılmaya başlamıştır. Bilinen ilk atıcılık karşılaşması 1477de Bavyeradaki Eichstattta, bazı kaynaklara göre ise 1472de Zürihte yapılmıştır. 16. yüzyılda tüfekle hedefe atış Avrupanın birçok yerinde, özellikle Almanların yaşadığı bölgelerde gözde bir eğlence hâlini almıştır. Almanyadaki birçok müzede 1540lardan kalma hedef tahtaları dikkati çekmektedir.
Rusyada Çariçe Anna Ivanovna, 1737de hedefli atışlar için sarayına atış alanı yaptırmıştır. 1806da St. Petersburgda subaylar tarafından Amatör Atıcılar Derneği kurulmuş, 1850lere gelinirken halka açık atıcılık kulüplerinin sayılarında büyük bir artış yaşanmıştır. Geçmişte Sovyetlerin, günümüzde de Rus sporcuların Olimpiyat Oyunları ve Dünya Şampiyonalarındaki başarısı, bu ulusun atıcılığa gösterdiği geleneksel ilgiyi yansıtmaktadır. Amerikada 1750lerden sonra üretilen çakmaklı Kentucky tüfeğinin yüksek isabet oranı sağlaması atıcılık sporuna ilgiyi artırmıştır. 1830larda nüfusun yoğun olduğu kent ve kasabalarda atıcılık kulüpleri kurulmaya başlamış, ardından nişancılığı geliştirmek amacıyla Ulusal Tüfek Derneği kurulmuştur.
Haber Merkezi