Kendini aşmak isteyenler için: Triatlon

Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Hamdi Güneş, triatlonu Türkiye’de hak ettiği seviyeye taşımaya çalıştıklarını belirterek yeni hedeflerinin 2016 Rio ve 2020 Tokyo olimpiyatlarına katılım sağlamak olduğunu söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 14.05.2016 07:01
  • Güncelleme Tarihi : 14.05.2016 07:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kendini aşmak isteyenler için: Triatlon

NİLGÜN TAZE

1991 yılında ilk resmi yarışmalarını Bisiklet Federasyonu çatısı altında Alanya’da başlatan federasyon 2001 yılında kurularak faaliyetlerine başlar. Alanyalı turizmciler tarafından fark edilerek başlatılan triatlon o günlerde sadece Alanya’da yapılırken bu dönemlerde Türkiye’nin yaklaşık 40 ilinde kulüpleşerek sporcu yetiştirmeye devam ediyor.

Federasyon  sporcularının sadece Türkiye’de yapılan ulusal yarışmalarda değil aynı zamanda uluslararası yarışmalarda da kendilerini kabul ettirmeye başladığını belirten Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Hamdi Güneş, “İlk dönemlerde uluslararası yarışmaları tamamlamak bizim için bir başarı ölçüsü iken şimdi bu basamağı atlayarak sıralamada yerimizi almak hedefimiz olmuştur. Bunun sonucu olarak da Avrupa Triatlon Birliği (ETU) ve Dünya Triatlon Birliği (ITU) listelerinde sporcularımız yerlerini almaktadırlar. 2015 yılında Azerbaycan Bakü’de yapılan Avrupa Olimpiyatlarına Ece Bakıcı, İpek Öztosun ve Yunus Schomburg kadromuz ile üç sporcumuz katılmışlardır. Bu yarışmada Yunus 6. sırada yarışmayı tamamlamıştır. Bu sonuçları biz bir başlangıç olarak kabul ediyoruz. Bu arkadan gelen diğer sporcularımız ile artarak devam edecektir” dedi.

HEDEF RİO VE TOKYO

Yeni hedeflerinin 2016 Rio ve 2020 Tokyo olimpiyatlarına katılım sağlamak olduğunu açıklayan Güneş şu şekilde açıklama yaptı: “Son dönemlerde yoğun olarak olimpiyatlara katılabilmek için mücadele vermekteyiz. Önce olimpiyatlara katılmayı sonrada madalya almayı kendimize hedef olarak koyduk. 2015 yılını ETU üyesi olan 42 Avrupa ülkesi  arasında 24. sıradan 20. sıraya yükselerek tamamladık. Bu yükseliş tesadüfen değil kısaca anlatmaya çalıştığım sporcularımızın başarıları sonucunda olmuştur. Yine bunun yanında 2014 yılından 2015 e geçerken de ETU klasmanında federasyonumuz 4. dereceye çıkmıştır. Önümüzdeki dönemde  son basamak olan 5. dereceye de çıkacağımıza inanıyoruz. Triatlon branşının en büyük özelliklerinden birisi de her yaş da yapılabilir olmasıdır. Bu özelliğinden dolayı biz minik, yıldız, genç, elit ve üst grup olan yaş grupları olarak kategorilere ayırmış bulunmaktayız. Yaş gruplarının altındaki kategoriler bizim Avrupa, Dünya ve Olimpiyat yarışmalarına hazırladığımız grubumuz. Bu sporcularımız ile derece ve başarı hedeflerine ulaşmayı hedefliyoruz.”

7’DEN 70’E TRİATLON

İleri yaş grubu olan sporcuların sağlıkları ve güzel vakit geçirmelerinin yanında gençlere örnek olmak içinde triatlona ilgi duyduklarını belirten Güneş, “Sadece yüzen, koşan veya bisiklete binen kişiler olarak düşünmüyoruz triatlon yapanları. Bu branşlardan bir veya ikisini yapmayı isteyen birçok spor sevdalısı aramıza katılmaktadır. Triatlonun açık alan sporu olması şansımızı biraz daha artırmaktadır. Aynı zamanda üç daldan birisini yapmak için bir rakip de gerekmemektedir. Antrenman için tek başına yada bir grup ile beraber çalışarak mümkün olmaktadır. Kariyer ve ekonomik olarak belli bir seviyeye ulaşan insanlar farklı bir şey yapmak istediklerinde en heyecan veren triatlon olmaktadır. Bu hem ülkemizde hem de dünyada böyle olmakta. Federasyon olarak bizde bu grubu önemsemekte ve keyif almaları için her türlü desteği vermekteyiz” açıklamasını yaptı.

TRİATLON’UN GELİŞİMİ

Triatlonun dünyadaki gelişim hızının yaklaşık yüzde 20 civarında olduğunu açıklayan Güneş şöyle dedi: “Ülkemizde de aynı yüzde 20’lik gelişim hızını yakalamış bulunmaktayız. Biz aynı zamanda 2015 yılında triatlona başlama yaşı 13 iken 8 yaşa indirerek biraz daha gelişimimizi hızlandırdık. Bu konuda bize her zaman desteklerini esirgemeyen Bakanımız Sayın Akif Çağatay Kılıç ve Spor Genel  Müdürümüz Sayın Mehmet Baykan ile çalışma arkadaşlarına şükranlarımı sunmak istiyorum. Bu artan sporcu sayımız ile önümüzdeki dönemlerde uluslararası yarışmalarda kürsülerde madalya alan sporcularımız olacağına şahsım ve çalışma arkadaşlarımla inanmış bulunmaktayız. Tabii ki  bu yolda önce sporcularımıza, antrenörlerine, kulüplerine ve ailelerine verdikleri emek için sonsuz teşekkür ediyorum.”

KOŞU, BİSİKLET, YÜZME ÜÇLÜSÜ

Tiriatlonu oluşturan koşu, bisiklet, yüzme üçlüsünün iki üvey evladı olduğunu açıklayan Güneş, “Birincisi yüzme dalıdır, son dönemlerde Bakanlığımız havuz yapımına hız verdi ama hala yeterli değil.  Birçok ilimizde havuz yok veya yetersizdir. Özellikle denizi olan yerlerde bu daha sıklıkla görülmekte. Sporcu yetişmesi için 25 ve 50 metrelik havuzlara ihtiyaç var. Bu havuzlardan Minik, Yıldız, Genç ve  Elit sporcuların ücretsiz çalışmalarının sağlanması da önemlidir. Bu konularda hala çok eksiğimizin olduğunu görüyoruz. Diğer branşımız olan bisiklet ise gerçekten çok acınacak durumdadır. Yollarda seyahat ederken  bisikletli sporcuları gördüğünüzde empati yapınız. O trafikte neleri göze alarak çalışmalarını yapmaktadırlar diye düşünmenizi  istiyorum. Her an bir tehlike ile burun buruna olduklarını fark edeceksiniz” ifadelerini kullandı.

SPONSORLUK YETERSİZ

Şehirlerde bisiklet antrenmanı yapacak yolların yok denecek kadar az olduğunu belirterek bisiklet yolu olarak ayrılan yerlerde de insanların yürüyüş yapmakta olduğunu ifade eden Güneş, “Yayalar bisiklet yolunda yürüyorlar çünkü yayalarında yürüyeceği ayrı bir yol yok. Son zamanda hükümetimiz belediyelere bisiklet yolu yapma zorunluluğu getirdi ama bunun fiili uygulamaya geçmesinin zaman alacağını düşünüyorum. Fakat sevindiren bir karar olduğu için teşekkür ediyorum. Her yıl birçok sporcumuzu trafik terörüne kurban vermenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Amatör spor branşları olarak bizde devlet desteği ile faaliyetlerimizi sürdürebilmekteyiz. Sponsor gelirimiz olan özel gelirlerimiz maalesef çok az miktarda olmaktadır. Belediyeler ve yerel kamu kurumları ile de işbirliği saparak faaliyetlerimizi yapmaktayız. Sponsorluk yapan firmalar medya görünürlüğümüze bakmaktadırlar. Ne yazık ki bu konuda çok destek alamıyoruz. Medya sektörünün amatör branşlara yer ayırması bu konuda önümüzü açacaktır” şeklinde konuştu.

DESTEK İÇİN BAŞARI BEKLENİYOR

Başarılı sporculara küçük de olsa sponsorlar bulunabildiğini ve genellikle sporcunun faaliyet alanına uygun spor malzemelerini üreten firmaların ilgi duyduğunun altını çizen Güneş, “Bu  genele baktığımız zaman yeterli olmamaktadır. Ayrıca sadece başarılı sporculara destek verilmesi yeterli değildir. Başarılı oluncaya kadar olan süreçte çok emek ve desteğe ihtiyaç bulunmaktadır. Birçok sporcumuzun ailesi yeterli ekonomik güce sahip değil. Aileler hem geçimini hem de sporcunun malzeme, havuz, bisiklet gibi pahalı malzemelerini alamadığı için spordan uzaklaşabilmektedir. Bu uzaklaşmalar ise sporcu sayısını engellemekte, sayı azalınca da başarılı sporcu yetişmesi azalmaktadır. Bu süreci nasıl yöneteceğimizi keşfetmeye gerek yoktur. Başarılı ülkelerin neler yaptığı açıkça görülebilmektedir. Aynı yöntemleri bizimde uygulamamız bizi sonuca götürecektir. 80 milyona yakın nüfusumuz da bu kadar az sporcu ile olimpiyata ve büyük organizasyonlara katılmamızın sebepleri ortadadır. Bu sebeplerin telafi edilmesi ile bizde aynı performansa ulaşabiliriz” ifadelerini kullandı.

PARALİMPİK SPORCULARA DESTEK

Triatlonun paralimpik alanda da gelişim göstermeye başladığını, bu sene Brezilya Rio Olimpiyatları’nda ilk defa engelliler için bir branş açıldığı bilgisini veren Güneş sözlerini şöyle dürdürdü: “Türkiye’de paralimpik sporcularımız dünya genelinde izlemeye değer bir performans sergilemektedirler. Ben her uluslararası yarışmada onları özellikle ve heyecanla izliyorum. ITU’nun girişimleri ve önemsemesi ile Rio da Paralimpik Triatlon yarışları yapılacak ve bundan sonra da kategorileri artarak diğer olimpiyatlarda yer alacaktır.Ülkemizde paralimpik sporcularımıza bizde destek vermekte, onlara özel ilgi göstermekteyiz. Ancak şu anda uluslararası düzeyde yarışacak noktaya gelemedik. Bu sporcularımızdan triatlon yapmak isteyenlere her zaman destek olacağımızı buradan duyurmak istiyorum. Her zaman onlara yardım edeceğiz. Hepimizin engelli adayı olduğumuzun bilinci ile onları önemsiyoruz ve aramızda önemli bir yere alıyoruz. Anlatmak istediğim konu çok ve burada kısaca izah etmek zor. Bazı önemli bulduğum hususlara  değinmeye çalıştım. Medya sektörü olarak size ayrıca yer ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Sizin okuyucularınıza bu mesajlarımızı ulaştırmanız çok önemli çünkü triatlonu tanıtmamız ve ilgi sağlamamız için bize ayıracağınız her satır çok kıymetli. Tüm okuyucularımızı ve sizleri her yarışmamızda aramızda görmek istiyoruz. Yarışma programımıza ve her türlü bilgiye www.triatlon.org.tr web adresimizden ulaşmanız mümkündür.”

TRİATLON NEDİR?

Triatlon aslında kişisel bir spordur. Sporcunun erişebildiği gücü zorlayan insanüstü bir çaba gerektiren, değişik yaş gruplarının yapabileceği bir branştır. Olimpik tarzda rekor denemelerinin yapılmadığı hava ve zemin koşullarına göre derecelerinin değişebildiği bir spor olması insanların bu spora ilgisini arttırıyor. Triatlon sporu, kuvvet, dayanıklılık ve dayanıklılık becerilerinin çok iyi olmasını gerektirdiğinden ve çevresel koşullardan ( rüzgar, yağmur, dalga v.b ) kolayca etkilenebildiğinden dolayı elde edilen derecelerde rekor kırma gibi bir süre kavramı bulunmamaktadır. Ancak en iyi derece diye adlandırabileceğimiz ve bir önceki sene aynı yerde ve aynı parkurda yapılan yarışma ve yarışmaların tekrarında alınan derecelerin kıyaslanması sonucu tutulan zaman toplamı vardır. Triatlon sporu bir felsefik spordur. Azimle çalışan gereklerini yerine getiren herkes bir diğerini geçer mutlak birincilik ikincilik üçüncülük çok uzun süreli yoktur. Ama sağlam istikrarlı triatlet vardır. Hemen hemen mevcut tüm yarışmalara başarıyla katılan ve bitiren bir önceki derecesinden bir saniye ve dakika önce bitiren minimum 10 yıl maksimum 20-25 yıl triatlon sporuna gönül veren kişi gerçek triatlet gerçek şampiyondur. Özetle, triatlon ufak ufak çakıl taşlarını sabırla bir araya getirmek sonunda yıllara yayılan, yıkılmayan, devrilmeyen bir piramit yapmaktır.

NASIL BAŞLADI?

Bugüne kadar olimpiyatların açılışı geleneksel olarak binicilik ile başlar binicilikle son bulurdu. Ancak artık dünya yeni sporlar ve yeni heyecanlar peşinde olduğu için Uluslararası Olimpiyat Komitesi de hareketli sporlarla oyunları başlatma karar almış ve bildiğimiz gibi Sydney Olimpiyatlarını tiratlonla başlatmıştır. Triatlon, ilk olarak 2000 Sydney Olimpiyat Oyunları’na Olimpiyat Komitesi’nce bağımsız olarak alındı. Triatlon yarışlarında organize edildiği yörenin coğrafi ve iklim koşullarına göre değişiklik yapılabilir. Örneğin yüzmenin mümkün olmadığı yerlerde, yüzme yerine başka bir spor disiplini konulabilir. Ancak ilk defa 2002 Sydney Olimpiyat Oyunlarında, Olimpik spor olarak kabul edilen Triatlon’ un Olimpiyatlarda kabul gördüğü şekli yüzme, bisiklet ve koşu disiplinlerinden oluşmaktadır. 1977 yılında Jhon Collins adlı şahıs, Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetlerinde Subay olarak görev yapmaktadır. O tarihlerde Hawaii Adaları’nın en büyüğü olan Honolulu’da üç farklı ve bir o kadar da birbirinden zor yarışmalar organize edilmektedir. Honolulu Plajı boyunca yapılan 3 bin 800 metrelik yüzme maratonu, ada etrafında düzenlenen 180 km’lik bisiklet yarışı ve 42 km. 195 m’lik koşu maratonu yapılıyor.

Haber Merkezi