Sayfa Yükleniyor...
Türkiye, 9 Ağustos itibariyle olimpiyatlarda sadece 5 madalya aldı. Talimciler, “Olimpiyatlara hazırlanmak ve olimpiyat sporcusu yetiştirmek maliyetli bir iştir. Gerçek anlamda spora yatırımlar yapmamız gerekiyor” dedi
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER / Türkiye, 26 Temmuz’da başlayan Paris Olimpiyatlarında istenilen performansı sergileyemedi. 2020 Tokyo Olimpiyatlarında 2 altın 2 gümüş 9 bronz madalya alan Türkiye bu olimpiyatlarda henüz altın madalya kazanamadı. 9 Ağustos itibariyle 0 altın madalya 2 bronz ve 3 gümüş toplamda 5 madalya ile olimpiyat sıralanmasında 60. sırada yer aldı. Tokyo Olimpiyatlarında iyi olduğumuz alanlardan biri olan karatenin bu olimpiyatlara alınmaması sırlamamamızı etkilerken, boksta yaşanan ‘cinsel kimlik’ gerilimi de istediğimiz sonucu almamız engelledi. Diğer taraftan okçuluk, cirit atma gibi alanlarda iyi bir sıralama beklememize rağmen okçulukta bronz madalya ile yetinirken ciritte ise finale kalamadık. Fenerbahçe Spor Kulübünün olimpiyat yükünü sırtlamasına rağmen özellikle Galatasaray ve Beşiktaş’ın üzerine düşeni yapmaması eleştirisi getiriliyor. Bakırçay Üniversitesi Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Ahmet Talimciler Türkiye’nin olimpiyat karnesi hakkında yaptığı açıklamada, “Biz son yıllarda olimpiyat sporcuları için bir hayli bütçe ayırıyoruz ama yine de çok gerideyiz. Bizim asıl problemimiz spor ülkesi olmamamızla doğrudan bağlantılıdır. 85 milyonluk ülkeden bahsediyoruz ama bu 85 milyonluk ülkenin ne yazık ki aktif halde spor yapan kitlesi çok küçük bir azınlığa karşılık geliyor” ifadelerini kullandı.
Olimpiyatlarda iyi olduğumuz alanlarda sporcuların istenilen başarıyı elde edemediğini söyleyen Talimciler, yaşanan bazı olaylarında madalya sırlamamamızı etkilediğin belirtti. Telimciler, “Cirit atmada bir önceki turnuvada dördüncü olan sporcumuz bu turnuvada finallere bile kalamadı. Tokyo Olimpiyatları ile kıyaslandığında bir hayli başarısız bir turnuva geçiriyoruz. Tabii şöyle de bakmak lazım. Her olimpiyat kendi içerisinde değerlendirilmesi gereken bir organizasyondur. Tokyo’daki şartlar çok farklıydı. Bu olimpiyatta bambaşka şartlar ortaya çıktı. Böyle baktığımız zaman işlerin daha farklı yürüdüğünü önce bir görmemiz lazım. Bu olimpiyatlarda ne yazık ki saçmalıklar dizisi de beraberinde yaşandı. Boksta sporcumuz Taylandlı boksöre elendi, bronz madalya kazandı ama eğer IOC normal bir karar vermiş olsaydı büyük bir ihtimalle finalde dövüşecekti ve finalde altın ya da gümüş madalya alacaktı. Geçtiğimiz günlerde elenen Buse Naz Sürmeli de aynı durumu Cezayirli rakibine karşı yaşadı. Doğal olarak güçlü olduğumuz alanda altın madalya alma şansımız kalmadı. Kadın voleybolunda ve diğer branşlarda hala madalya şansımız devam ediyor. Ama şu çok açık, en çok madalya kazandığımız branşlardan bir tanesi olan güreşte henüz istediğimiz seviyede değiliz. Bir önceki organizasyonda okçulukta bize madalya getiren Mete Gazoz bu turnuvada istediğimiz sonucu elde edemedi. Tokyo Olimpiyatlarında karatede bizim madalyalarımız vardır. Ama bu olimpiyatlarda karate çıkarıldı. Olimpiyat komitesi her organizasyonda farklı branşları alıyor, bazı branşları çıkartıyor. Özellikle bizim çok iyi olduğumuz bir alandı. Böyle baktığımız zaman da oradan gelecek olan madalya da bu şekilde ortadan kalkmış oldu” değerlendirmesinde bulundu.
Olimpiyatlara hazırlanmanın maliyetli olduğunu belirten Talimciler, sporda başarının elde edilebilmesi için yatırımların artırılması gerektiğini belirtti. Talimciler, “Olimpiyatlara hazırlanmak ve olimpiyat sporcusu yetiştirmek maliyetli bir iştir. Biz aslında son yıllarda olimpiyat sporcuları için bir hayli bütçe ayırıyoruz ama yine de çok gerideyiz. Bizim asıl problemimiz spor ülkesi olmamamızla doğrudan bağlantılıdır. 85 milyonluk ülkeden bahsediyoruz ama bu 85 milyonluk ülkenin ne yazık ki aktif halde spor yapan kitlesi çok küçük bir azınlığa karşılık geliyor. 85 milyonluk bir devasa bir havuza sahip olmanıza rağmen o havuzdan çıkarttığınız sporcu sayınız çok daha aza denk geliyor. Böyle düşündüğünüzde sizin 5’te 1, nüfusunuza sahip olan ülkeler sizden daha fazla sporcu çıkartabiliyor. Böylesi problemlerimiz var. Bu problemleri aşmamız gerekiyor. Gerçek anlamda spora yatırımlar yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
ÇOK AZ KATKI VERİYORLAR
Fenerbahçe’nin sporcu yetiştirmede diğer kulüplere oranla daha önde olduğunu belirten Talimciler, “Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım’dan bu yana son 20 yıl içerisinde diğer amatör branşlara da çok büyük yatırımlar yaparak hatta o branşlarda daha fazla başarı elde ederek bugünlere geldi. Ve gerçekten de bugün baktığınızda belki Fenerbahçe işin lokomotifi pozisyonuna geldi. Futbolda başarılı olmasa bile diğer bütün branşlarda Türkiye’de madalyaları toplayan lig şampiyonluklarını alan kulüp konumunda. Buradan da tabii olimpiyata da ya da milli takımlara da sporcu gönderme anlamında da diğer takımların çok ötesinde. O anlamda çok önemli bir işi yerine getiriyorlar. Ne yazık ki Galatasaray ve Beşiktaş bu anlamda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor. Futbol dışında ne yazık ki bu iki kulübümüzün diğer alanlarda olmadığını ya da çok az bir katkı koyduğunu görüyoruz. Kulüplerin üzerine düşeni yerine getirme pozisyonuna baktığınızda çeşitli belediye kulüplerinin bu işi Galatasaray ve Beşiktaş’tan çok daha fazla yerine getirdiğini söylemek ne yazık ki yanlış olmayacak” açıklamasında bulundu.
FUTBOL ÜLKESİ DEĞİLİZ
Talimciler, “Biz futbol ülkesi değiliz. Kendimizi kandırıyoruz. Futbol ülkesiyiz demeniz için sizin gerçek anlamda o alanda dünya çapında başarılar elde etmeniz lazım. Bizim futbol ülkesi falan olmadığımız aşikâr ne futbolu izlemeyi seviyoruz ne orada başarılarımız var. Futbol bu ülkede modern anlamda sporun ortaya çıktığı andan itibaren lokomotif olma işlemini sürdürdüğü için böyle bir görünüm arz ediyor. Baktığınız zaman voleybolda elde etmiş olduğunuz başarıların sadece geçen yıl Kadın Voleybol Mili Takımının elde ettiği başarılardan bahsetmiyorum. Son 15-20 yıldan bu yana özellikle kadınların kulüp takımları düzeyinde de dünyadaki bütün organizasyonlarda başarılarının kat be kat fazlasıyla başarı elde ettiğini biliyoruz” dedi.
AT YARIŞI İKİNCİ SIRADA
Talimciler, “Yıllar önce İstanbul’daki iletişim alanında bir akademisyen arkadaşla bir çalışma yapmıştık. Hürriyet ve Sabah gazetelerini 6 ay periyodunda incelemiştik. İncelediğimiz dönemde de Türkiye’den Fenerbahçe ve Galatasaray kadın basketbol takımları Moskova’da final oynadılar. Avrupa şampiyonluğu finalini 2 Türk takımı oynadı. 6 aylık periyotta biz gazeteleri incelediğimizde spor sayfasında karşımıza çıkan tabloda yine futbol ön plana çıktı. Finale çıkan 2 Türk takımının haberi çok az sayıda çıktı. Köşe yazısı-yorum olarak baktığımızda ise Hürriyet Gazetesi’nde birkaç yazı varken Sabah Gazetesi’nde hiç yoktu. İçerik analizi yaptığımız zaman en çok haber yapılan alan futboldan sonra at yarışıydı. Baktığınızda geçen yıl Kadın Voleybol Milli dünya şampiyonu olması yeteri kadar manşetlerden görülmedi. Galatasaray’ın 2000 yılında elde ettiği UEFA şampiyonluğu o dönemdeki bütün gazetelerin ana manşetleri, spor sayfalarına yansıdı ama voleybol şampiyonluğu yansımadı” diyerek sözlerini tamamladı.
EN ÇOK MADALYA TOKYA'DA KAZANILDI
Türkiye 2024 Paris olimpiyatlarına kadar toplam 104 madalya kazandı. 2024 oyunlarından şu ana kadar kazanılan 5 madalya ile birlikte toplam 109 madalyaya ulaşıldı. Türkiye bugüne kadar olimpiyatlarda en çok altın madalyanın sahibi oldu. Toplamda 41 altın madalya Türk sporcular tarafından hak edildi. Türk sporcular 27 gümüş, 36 bronz madalyayı Türkiye’ye getirdi. En çok madalya ise 13 madalya ile 2020 Tokyo oyunlarında kazanıldı.
HABER MERKEZİ