- Spor
- 22.07.2025 15:03
Sayfa Yükleniyor...
Bundesliga’da şampiyonluk yaşayan ilk Türk kadın masa tenisçi olan milli takım sporcumuz Ece Haraç, başarı hikâyesiyle genç sporculara ilham veriyor. Ece’nin hedefi ise 2028 Los Angeles Olimpiyatları!
HÜSEYİN DEMİR / RÖPORTAJ - Türk masa tenisinin parlayan yıldızı Ece Haraç, Almanya Bundesliga 1’de şampiyonluk yaşayan ilk Türk kadın masa tenisçi olarak adını altın harflerle tarihe yazdırdı. Milli formayla Türkiye, Avrupa ve Balkan şampiyonalarında birçok başarıya imza atan, şampiyonlukları bulunan yıldız sporcu, şimdi gözünü 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na dikmiş durumda. Turnuvadan sonra gazetemize özel açıklamalarda bulunan milli sporcumuz Ece Haraç, “İnanç, istikrar, sabır ve disiplinle gelen bu yolculuk, birçok gence ilham versin ve deneyimlerimden gençler faydalansın istiyorum” ifadelerini kullandı.
Bundesliga şampiyonluğu ve milli formayla elde ettiğiniz tarihi başarılarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Benim için büyük bir gurur kaynağı oldu. Hem ülkemi hem de kulübümü en iyi şekilde temsil ettiğime inanıyorum. Bir ilk olması da ayrıca beni çok mutlu etti. Yıldızlar, gençler, büyükler kategorilerinde Türkiye, Balkanlar, Avrupa şampiyonalarında birçok madalya ve kupa kazandım. Lise ve üniversite Şampiyonalarında da Avrupa ve Dünya derecelerim oldu. U21 Avrupa Şampiyonası’nda iki kez çiftler şampiyonu oldum. Milli forma altında ülkemi her zaman en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorum. Elbette hâlâ ulaşmak istediğim birçok büyük hedefim var.
Bundesliga 1’de şampiyonluk yaşayan ilk Türk kadın masa tenisçisi olarak tarihe geçtiniz. Bu başarı sizin için ne ifade ediyor?
Tabii ki bir ilki başarmak ve tarihe geçmek benim için büyük bir onur ve gurur. Bu başarı yalnızca benim değil, Türkiye’deki genç sporcular için de ilham verici bir adım oldu. Bundesliga Avrupa’nın en zorlu ligi, Dünya’nın en iyi sporcularının mücadele ettiği bir lig. Dört yıldır Almanya’da forma giyiyorum ve bu sürecin bana hem sporcu hem de birey olarak çok şey kattığına inanıyorum. İstikrarın temelinde yıllardır süren disiplinli çalışma yatıyor. Her turnuva kusursuz geçmese de, iyi veya kötü geçen tüm turnuvalardan dersler çıkarmaya çalışıyorum. Hepsi benim için deneyim oluyor. Planlı antrenman, doğru dinlenme ve mental hazırlık bu sürecin en önemli parçaları.
Psikolojik olarak kendinizi maçlara ve yoğun tempoya nasıl hazırlıyorsunuz?
Psikolojik hazırlık, modern sporda olmazsa olmaz bir unsur. Bir süredir bir spor psikoloğundan destek alıyorum ve bunun performansımı doğrudan etkilediğini söyleyebilirim. Ailem, arkadaşlarım ve hocalarımın desteği de bu süreçte benim için çok kıymetli. Onlara ne kadar teşekkür etsem az. Antrenmanlarımı kendi oyun tarzıma göre planlıyor ve rakiplerimin zayıf yönlerine yönelik özel çalışmalar yapıyorum. Ayrıca maçlardan önce beni rahatlatan bazı kişisel ritüellerim var. Örneğin, sitcom ya da komedi programları izlemek stresimi azaltıyor ve zihinsel olarak odaklanmamı sağlıyor.
Bu tarihi başarıyla birlikte genç sporcular için bir rol model haline geldiniz. Onlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
En önemli dört şey: İnanç, istikrar, sabır ve disiplin. Başarı bir günde gelmiyor, her gün yılmadan, pes etmeden çalışmaya devam etmek lazım. Kendilerine inansınlar ve asla vazgeçmesinler. Federasyon, aile ve okul desteği çok önemli. Masa Tenisi hem fiziksel hem zihinsel gelişim için oldukça faydalı bir spor. Aynı zamanda özgüveni artırıyor ve sosyalleşmeyi destekliyor. Sabır ve disiplin isteyen bir branş ama yalnızca Masa Tenisi değil, hangi spor dalı olursa olsun, sporun her zaman bireyin hayatında mutlaka yer alması gerektiğine inanıyorum.
Kısa, orta ve uzun vadeli kariyer hedefleriniz neler?
FISU Üniversite Olimpiyatları’nda yarışıyorum. Ardından 14-24 Ağustos tarihleri arasında İsveç’te düzenlenecek Europe Smash Turnuvası’na katılacağım. Smash turnuvaları bizler için çok önemli, Olimpiyat yolunda en yüksek puan veren organizasyon ve İsveç de Dünya’nın en iyi sporcularıyla mücadele vereceğim. Hemen sonrasında, Olimpiyatlara puan kazandıran diğer açık turnuvalar ve Avrupa Şampiyonası gündemimde olacak. Kısa vadeli hedefim, İsveç’teki turnuvada turlar geçip ana tabloya kalmak. Sonrasında ise Takımlar Avrupa Şampiyonası’nda Milli Takım da ki arkadaşlarımla başarı elde etmek istiyoruz. Uzun vadeli hedefim elbette Olimpiyatlara katılmak ve orada ülkemi en iyi şekilde temsil etmek. Hazırlık süreci uzun ve zorlu ama üç yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Ve rekabet çok zorlu. Bu yüzden şimdiden bu sürece odaklanmış durumdayım.
Milli takımda hazırlıklar nasıl gidiyor? 2028 Los Angeles Olimpiyatları için hedefiniz nedir?
Hazırlıklar oldukça yoğun ve motive edici geçiyor. 2028 Olimpiyatları en büyük hedefim ve kota alıp katılacağıma olan inancım tam. Bu doğrultuda her günü en verimli şekilde geçirmeye çalışıyorum. Masa tenisinde Avrupa’da özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkelerde sistemler oturmuş durumda. Türkiye olarak her geçen gün daha iyiye gidiyoruz, her yaş grubunda ciddi başarılar elde ediyoruz. Bazı konularda daha profesyonel adımlar atmamız gerektiğini düşünüyorum. Dünya ile rekabet edebilmek kolay değil, doğru sistemleri örnek almamız gerektiğine inanıyorum. Bazı ülkelerde olduğu gibi Masa Tenisini ilk öğretim düzeyinde ele almamız ve spora küçük yaşlarda başlanılmasını teşvik etmemiz gerekiyor.
Son olarak buradan iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Sizin aracılığınızla Türkiye Masa Tenisi Federasyonumuz (TMTF) ve T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığımıza ilgi ve destekleri için teşekkür ediyorum. Hep yanımda olan, bana inanan, güvenen ve maksimum desteği veren aileme, antrenörlerime, takım arkadaşlarıma ve sponsorlarıma da sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. İLKSES gazetesi olarak branşımıza ve bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum…