- Spor
- 18.06.2025 14:29
A Kadın Milli Basketbol Takımı’nın kısa forveti Sehernaz Çidal, milli formanın anlamını, takımın enerjisini ve Avrupa Şampiyonası yolculuğunu anlattı. Çidal, “Milli takımda olmak bir ayrıcalık değil, bir sorumluluk” dedi.
A Milli Kadın Basketbol Takımı, FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası yolunda hazırlıklarını tamamladı. Mücadeleci ruhuyla öne çıkan isimlerinden Sehernaz Çidal, sahada olduğu kadar söylemleriyle de dikkat çekiyor. Genç yaşına rağmen taşıdığı sorumluluğun farkında olan Sehernaz, milli formayı “sadece bir kıyafet değil, yürekle taşınan bir değer” olarak tanımlıyor. Takımın enerjisini, kamp atmosferini ve kişisel motivasyonunu anlattığı röportajda; savaşan bir takım olmanın, birlikte hareket etmenin ve bu ülkeyi en iyi şekilde temsil etmenin ne demek olduğunu içtenlikle paylaşıyor.
Milli formayla sahaya çıktığınızda nasıl hissediyorsunuz?
Milli forma sadece bir parça kumaş değil. Yürekte hissedilen büyük bir sorumluluk. Her maçta, her pozisyonda ülkesini gururla temsil eden bir oyuncunun sesi bu. O formayı taşımak, sahaya her adımda ülkeyi temsil ettiğini bilmek çok özel bir duygu. Tarif etmesi zor ama çok kıymetli.
Kampın havası nasıl geçiyor? Takım olarak nasıl bir atmosferdesiniz?
Şu ana kadar hedeflediğimiz birçok şeyi gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim. FIBA 2025 Kadınlar Avrupa Şampiyonası elemelerinde çok güzel işler başardık. Bunun getirdiği motivasyon ve mutluluk da kampımıza yansıdı. Elbette işimiz daha bitmedi ama çok pozitif bir havadayız. Bu süreci en iyi şekilde geçirip, şampiyonaya güçlü şekilde gideceğimize inanıyorum.
Milli takım kampı sizce nasıl bir tecrübe?
Kamp dönemleri her zaman hem çok keyifli hem de oldukça yorucu geçiyor. Türkiye’nin en iyi oyuncularıyla birlikte olmak insana çok şey katıyor. Hem basketbol anlamında hem de kişisel gelişim açısından büyük bir tecrübe. Bu ortamda bulunmak beni hem mutlu ediyor hem de gururlandırıyor.
Bu genç kadronun en güçlü yönü sizce ne?
Kesinlikle enerjimiz. Genç bir ekip olmamızın getirdiği dinamizmi sahaya yansıtıyoruz. Elbette bazı dezavantajları da oluyor; tecrübe eksikliği gibi… Ama biz yüreğimizi ortaya koyduğumuz sürece bu durumu avantaja çevirebiliriz. Savunma yönü kuvvetli ve akıcı bir oyun tarzımız var. Bu oyunu diri tutmak bizim enerjimizle mümkün oluyor.
Teknik ekibin sizden temel beklentisi ne?
Tek beklenti: savaşmak! Ekrem Abi’nin (Ekrem Memnun) en çok önem verdiği konu mücadele. Teknik ve taktik anlamda rakibe göre farklı planlarımız oluyor ama değişmeyen tek şey sahada savaşan bir takım görmek istemeleri. Biz de bu anlayışla her maçta elimizden geleni yapıyoruz.
Milli takımda olmak sizin için ne ifade ediyor?
Milli takımda yer almak benim için beklentilerle değil, sorumlulukla ilgili bir durum. Orada olduğum sürece koçlarımın ve takım arkadaşlarımın beklentilerini karşılamak istiyorum. Sahada elimden gelenin daha fazlasını vermeye, mücadele etmeye ve takımıma katkı sunmaya her zaman hazırım.
Mental olarak kendinizi nasıl hazırlıyorsunuz?
Sezon içindeki rutinlerimi mümkün olduğunca bozmamaya çalışıyorum. Aynı disiplini sürdürmek bana iyi geliyor. Bunun dışında ailemle ve sevdiklerimle zaman geçirmek beni rahatlatıyor. Onların varlığı, desteği mental olarak en büyük güç kaynağım.
Son olarak Türk halkına ve özellikle genç kızlara bir mesajınız var mı?
Bu formayı giymek gerçekten tarif edilemez bir gurur. Taşıdığım her forma, oynadığım her maç benim için çok özel. Elinden gelenin en iyisini yapma zorunluluğunu hissettiren, ama aynı zamanda tarifsiz bir onur veren bir şey bu. Her turnuva, her karşılaşma ayrı bir anlam taşıyor. Tüm Türk halkı ve özellikle genç kızlarımız arkamızda olduğu sürece çok güzel işler başarabiliriz. Sadece bu turnuva için değil; ligde ve her karşılaşmada bu desteği hissetmek bizi çok motive ediyor. Özellikle genç kızlarımızın spora olan ilgisini görmek beni çok mutlu ediyor. Onlar bizim geleceğimiz.