Yarışmacı değil yetiştiriciyiz

Altınordu Futbol Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan, barışçı bir kulüp olduklarını belirterek, “Yarışmacı değil yetiştiriciyiz. Futbolcu yetiştirerek ihracatını yapmalıyız. Çağımızın gereği bu. Brezilyanın ihracat kaleminde futbolcu ihracat dilimi var. Bizde bunu yapmalıyız” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 11.11.2017 08:17
  • Güncelleme Tarihi : 11.11.2017 08:17
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yarışmacı değil yetiştiriciyiz haberinin görseli

KENAN YEŞİL

Ege Üniversitesi İzmir Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Ahmet Arslan Konferans Salonu’nda “Atatürk, Cumhuriyet ve Altınordu Futbol Kulübü’nün Dünü - Bugünü” konulu panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Özgün’ün yaptığı panele, Altınordu Futbol Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Seyit Özkan ve Altınordu Futbol Kulübü tarihçisi Kenan Akseki konuk oldu. Panele, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Vekili Prof Dr. Cengiz Metin, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Eşref Abay, Altınordu Futbol Kulübü İcra Kurulu Üyesi Ali Ergöçmez, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Panelde konuşan Altınordu Futbol Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan, 2012 yılında Altınordu’lu olduğunu belirterek, “Başka bir kulüpten Altınordu’ya geldik. Altınordu tarihini sonradan okudum. Ama Altınordu ile ilgili çok şey öğrendim. Kurucu başkanımız Süleyman Eczacıbaşı kulübümüzün kuruluşundan önce İzmir’de çok sevilen bir isim. Fakirlere yardım ediyor, onlara ücretsiz olarak ilaç veriyor. Böyle bir kurucu başkana sahip olmaktan dolayı onur duyuyorum” dedi.

BARIŞÇI KULÜP

Öğrencilerin sorularına cevap veren Başkan Özkan, Altınordu barışçı bir kulüp olduğuna vurgu yaptı. Öğrencilerden gelen “Önümüzdeki 5 yıllık süreçte planlarınız nedir?” sorusuna cevap veren Özkan, yaptıkları işin öncelikle bir sosyal girişim olduğunu ve bu yönden diğer kulüplerden farklı olduklarının altınız çizdi. Başkan Seyit Mehmet Özkan şöyle konuştu: “Biz proje kulübüyüz. Hatta sosyal girişimiz. Kar amacı gütmeyen kazandığını bulunduğu sektöre harcayan bir yapıyız. Futboldan kazandığımızı yine futbola ve futbolcuya yatırım yapıyoruz. 50 yaşına kadar çalıştım para kazandım. Ama bu parayı ne yapacağımı düşündüm. Bu topraklarda kazandığımı yine bu topraklara vermem gerektiğini düşündüm. Bildiğim bir alan ile ilgili bir çalışma yapmak istedim. Futbol benim çok iyi anladığım alanlardan bir tanesi. Türkiye’de bir ‘Don Kişot’luğa soyundum. Ülkemizde maalesef hiç kimse futbola yatırım yapmıyor. Herkes başarı odaklı. Bu işe başlarken bu kadar zor oluğunu düşünmüyordum. Bu iş insan odaklıymış ve insan odaklı iş de en zor işmiş. Bunu 5 yıl sonra anamaldım. Bizler bu toprakların çocuklarını spor yaptırmaya, sporu sevdirmeyi amaçlıyoruz. Sporu seven gençlerimizden de üst düzey sporcular oluşturmak istiyoruz. Ülkemizde profesyonellik anlayışı yok. Aynı zamanda meslek bilinci yok. Gençlerimiz istemediği fakültelerde eğitim hayatını devam ediyor.”

FUTBOLCU İHRAÇ ETMELİYİZ

Kendileri için yetiştirmenin çok önemli olduğunu ifade eden Özkan, öğretim üyelerinden gelen “Altınordu futbolcular Avrupa’ya hedefliyor sözünü açıklar mısınız?” sorusuna da cevap vererek, “Yarışmacı değil yetiştiriciyiz. Misyonumuz içinde yetiştirmek kelimesi çok önemli. Türkiye’de yetiştirmek kelimesi üzerinde duran, düşünen yok. Küçücük Hollanda neden Türkiye’den daha fazla ihracat yapıyor? Aynı durum futbolcu için de geçerli. Dünya futboluna çok önemli isimleri ihraç ediyorlar. 80 milyon vatandaşımız, 30 milyon gencimiz var ve bu gençlerimizi hiçbir sektörde kullanamıyoruz. Biz ihracat yapmalıyız, futbolcu yetiştirerek ihracatını yapmalıyız. Çağımızın gereği bu. Brezilyanın ihracat kaleminde futbolcu ihracat dilimi var. Onlar için çok önemli bir kaynak. Bizlerde Altınordu’da bunu yapmak istiyoruz. Oyuncularımızı yetiştirerek Avrupa’ya göndermek istiyoruz. Baktığımızda İngiltere, Almanya gibi ülkelerden 40 yıl gerideyiz. Bakü’den ise 25 yıl ilerideyiz. Bu iş en alttan başlıyor. Altınordu olarak 6 yaşından itibaren oyuncu yetiştirmeye başlıyoruz. Ağaç yaşken eğilir. O yüzden bizim önceliğimiz oyuncu yetiştirmek” dedi.

KUTU… KUTU… KUTU

ATATÜRK SADECE ASKER DEĞİLDİR

Atatürk’ü anma etkinliği ile beraber “Altınordu’nun Dünü Bugünü” panelini beraber olması çok anlamlı olduğunu belirten Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Özgün, “Mustafa Kemal Atatürk bu kadar büyük işlere imza atmasında çocukluğunda almış olduğu eğitimler olduğunu düşünüyorum. Atatürk diğer arkadaşlarından farklı olarak batı eğitimi veren okullara gitmesi onun bu başarılarının altında yatan çok önemli bir ayrıntıdır. Şemsi efendi okulu yüzünü bu kadar batıya döndüğü için saldırılara da uğramıştır. Şemsi efendi idealist bir öğretmendir ve Mustafa Kemal de idealist bir liderdir. Şemsi efendini bu kadar saldırıya uğraması Mustafa Kemal’i çok etkilemiştir. Hayatı boyunca yobazlığa karşı mücadele etmiştir. Ayrıca Atatürk İstanbul’daki idadiye gitmez. Manastırdaki idadiye gider. En yakın arkadaşı Ömer Naci’dir. Atatürk, ‘Eğer asker olmasaydım şair olurdum’ diyor. Manastırda konular tartışılır. İstanbul’da böyle bir ortam yoktur. Sadece eğitimi alıp mezun olunur. Mustafa Kemal sürekli okur. Mustafa Kemal paşa okuduğu kitaplarda önemli gördüğü yerlere mim ve dal işaretleri koyarak buraları daha detaylı inceler. Sadece devlet adamı değil aynı zamanda gazetecidir. Hakimiyeti Milliye’yi kuran, Anadolu Ajansı kuran kendisidir” diye konuştu.

Altınordu Futbol Kulübü tarihçisi Kenan Akseki ise Altınordu tarihini anlatan video ve fotoğraf gösterimleriyle Altınordu tarihi ile ilgili önemli bilgileri öğrencilerle paylaştı.