Sayfa Yükleniyor...
Avcılık ve Atıcılık Federasyonu bünyesinde 1953 yılında başlayarak çalışmalarını sürdüren ve 1961de kendi federasyonunu kuran okçuluk sporu bugün birbirinden yeni başarılara imza atmaya devam ediyor
NİLGÜN TAZE
Fazıl Özokun başkanlığı sürdürdüğü Türkiye Okçuluk Federasyonu, 1961 yılından 1982 yılına kadar 50yi geçmeyen sporcu sayısına sahiptir. Ulusal ve uluslararası yarışmaların çok kısıtlı olduğu bu dönemin ardından hızlı bir gelişim yaşamaya başlayan federasyonun başkanlığını ise 1983 yılından 2006 yılına kadar Uğur Erdener sürdürür. Bu dönemde önce modern malzemelere kavuşulurken sadece 5 ilde yapılabilen okçuluk birçok ilde yaygınlaşmaya başlar.
Ulusal yarışmaların yanında uluslararası yarışmalarda da sporcuların başarılar elde etmeye başlamasının ardından olimpiyat komitesinin de desteği ile yabancı antrenörlerin Türkiyede eğitim vermeye başladığını belirten Türkiye Okçuluk Federasyonu Eğitim Kurulu Başkanı Cumhur Yavaş, Ayrıca O dönem antrenörlerimiz yurt dışında seminerlere katıldılar. Okçuluk Federasyonu 1988 yılında ilk yabancı antrenörle tanıştı. Dünyaca Ünlü Mario Codispoti ile birçok başarıya imza atıldı. Bununla beraber Türkiyede uluslararası organizasyonlar başladı. Balkan Avrupa ve dünya şampiyonalarının yanı sıra Önce Grand-Prıx daha sonra Dünya Kupası( World Cup) ayaklarından birisi Antalyada sabitlendi ve hala devam etmektedir dedi.
BAŞARILARIMIZ DEVAM EDİYOR
Türkiyeyi temsil eden sporcu ve takımların Balkan Avrupa, Dünya ve Akdeniz Oyunlarında birçok başarıya ulaşarak Türkiyeyi gururlandırdığını ifade eden Yavaş, olimpiyat oyunlarında kotaları alarak yarışma hakkını elde ettiklerini belirtti. Yavaş, 1996 Atlanta ve 2000 Sidney Olimpiyatlarında takımlarımız dördüncü oldu. 2005 yılında Uğur Erdener bir süre sonra görevi Abdullah Topaloğluna bıraktı. Topaloğlu 2006 yılında başladığı görevini hala sürdürmektedir. Federasyonumuz 2006 yılında özerk federasyonlar arasına katılarak bu dönemde de çalışmalarına bütün hızıyla devam etti. Eğitim çalışmalarında önemli adımlar atılarak teknik direktör ve diğer kademelerde antrenörler federasyona kazandırıldı. Ayrıca yeni kurslar açılarak çok sayıdaki ilde yardımcı antrenör ve antrenörler yetiştirildi. Başarılı olan antrenörler uluslararası seminerlere katıldı açıklamasını yaptı.
DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU
Sporcu ve takımların birçok başarıya imza atarak ilk defa dünya şampiyonu olduklarını ifade eden Yavaş, uluslararası organizasyonlarda Dünya Kupaları, Avrupa ve Dünya Şampiyonaları ve Dünya Kupası Finallerinin Türkiyede yapıldığını söyleyerek, Yine bu dönemde hakem eğitimlerine önem verildi. İhtiyaç doğrultusunda hakem yetiştirilerek seminerler düzenledi ve eksikler tamamlanıldı. Ayrıca üstün başarı gösteren hakemlerimizin uluslararası seminerlere katılarak yükselmeleri sağlandı. Okçuluk sporunun eğitimi tüm branşlarda olduğu gibi temel eğitim süreci ile başlıyor. Spora başlama yaşı fiziksel yapıya bağlı olarak 9 10 yaşları. Performans sporu olarak yetişecek sporcuların bu yaşta başlamasını tavsiye ediyoruz. Ancak okçuluk her yaşta ve her fiziksel yapıda yapılacak bir branş ifadelerini kullandı.
ZOR SPOR GRUPLARI ARASINDA
Öncelikle temel eğitim sporcularının doğru kas gruplarını kullanması ve uygun malzeme ile başlaması gerektiği söyleyen Yavaş, Koordinasyon, konsantrasyon yönünden çalışan öğrenciler doğru teknik öğretilerek atışa geçiriliyor. Bu uzun süreç okçuluğu zor spor branşları arasına dahil ediyor. Sadece fiziksel yeterliliklerle iyi atışlar yapılmıyor. Ayrıca okçulukta zihinsel çalışmalarda çok önemli. Özellikle son yıllarda ilgi oldukça yoğun. Şu an Türkiyede neredeyse her ilde okçuluk yapılıyor. Hatta ilçelerimizin sayısında bile ciddi artışlar var. Dünyada aynı durumda çok başarılı olan ülkelerde de okul eğitiminden başlayıp spor merkezlerine doğru bir hareket var. Bu ülkelerde devlet desteği oldukça fazla. Ancak Avrupada durum biraz daha farklı burada eğitim kulüplerde başlıyor bilgilerini verdi.
GÜN GEÇTİKÇE YAYGINLAŞIYOR
Türkiyede okçuluğun 3 yıldır okul programlarına alındığını ve öğrencilerin beden eğitimi derslerinde dahi okçuluk eğitimi alabildiklerini ifade eden Yavaş, Yine 3 yıldır okullar arası yarışmalar hem il hem de Türkiye şampiyonası olarak yapılmaktadır. Okçuluk temelleri optimal güç, koordinasyon, konsantrasyon ve sabır gerektiren bir spor dalı. Okçuluk sporunda fiziksel olarak günlük yaşamda çok kullanılmayan kas grupları kullanılmakta. Günümüz çocuklarının gerek oturuş ve duruş bozuklukları gerekse bilgisayar ve akıllı cep telefonlarını kullanırken meydana gelen şekilsiz duruşlarından dolayı omurgada bazı deformasyon ve eğrilikler meydana gelmektedir şeklinde konuştu.
HER YAŞ GRUBUNUN SPORU
Okçulukta omurgayı düz tutmanın en önemli hareketlerinden biri olduğunu ifade eden Yavaş, okçuluk çalışmaları ile sırt ve omuz kaslarının orantılı bir şekilde çalışması ile kasların güçlendiğini belirtti. Yavaş, Düzgün bir prosedür sağlarken omurga deformasyonları önlemektedir. İlgi ve dikkat eksikliğini kontrol altına alınması da odaklanma (konsantrasyon) sayesinde sağlanmaktadır. Okçuluk dışarıdan görüldüğü gibi olmayıp yüksek kondisyona ihtiyaç duyulmaktadır. Okçuluk eğitmeni olabilmek için mutlaka Türkiye Okçuluk Federasyonunun Spor Genel Müdürlüğü Personel ve Eğitim Dairesinin (Antrenör Eğitim Yönetmeliği) ortaklaşa çalışması ile yapılan Yardımcı Antrenör Kursuna katılıp burada başarılı olması gerekmektedir dedi.
KARŞILANABİLİR ÜCRETLER
Okçuluk kurslarının federasyon faaliyet programı kapsamında mümkün olduğu kadar ölü sezonlar seçildiğini ifade eden Yavaş, Okçuluk sporunun temel eğitimi çok pahalı sayılmaz. Okçuluk olan illerde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlükleri bünyesinde bulunan okçuluk merkezlerinde ücretsiz olarak eğitim alınabilir. Bu illerde temel eğitim malzemeleri de mevcuttur. Sadece sporcular kişisel malzemelerini alırlar onlarda çok küçük rakamlardır. Kulüp bünyesinde çalışan sporcular da kulübün belirlemiş olduğu aidatlarını öderler bunlar daha çok büyük şehirlerde de vardır. Bu kulüplere göre değişkenlik gösterir. Temel eğitimde her türlü malzemesini kendisi almak isteyen sporculara maliyeti eşofman ayakkabı parasını geçmez. Ancak üst düzey performans sporcularının malzemeleri bin 500-2 bin doları bulmaktadır. Milli takım seviyesinde olan bu sporcuların malzemeleri Okçuluk Federasyonu tarafından sağlanmaktadır ifadelerini kullandı.
AKTİF BİR FEDERASYON
Okçuluğun konsantrasyon ve koordinasyon sporu olduğunu belirten Yavaş, sabır ve uzun bir süreç isteyen bu sporun yapıldığı sürece zihinsel çalışmaları aktif kıldığını belirtti. Okçuluğun cesaret ve kendine güven duygularını arttırdığı bilgisini veren Yavaş, Odaklanma ile bir takım korkulardan uzaklaşılır. Hiperaktif yapıya sahip bireylerde de kontrol sağlama gerçekleşir. Hobi amaçlı yapanlar iş ve günlük yaşam stresinden arınır. Türkiye Okçuluk Federasyonu 2015 yılında başlayan olimpiyat oyunları kota alma çalışmalarını mili takımların yoğun kamp programları ile 2016 yılında da devam ettirmektedir. Ülkemizde 1 -6 Martta Ankarada yapılacak olan büyük bir uluslararası organizasyonun hazırlıkları sürmekte. Bu yarışma Salon Dünya Şampiyonası. 2016 programında yer alan etkinlikler gözden geçirilip eksiksiz olarak yapılması sağlanıyor şeklinde konuştu.
ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Antrenör eğitimleri ile ilgili seminer çalışmalarının değerlendirildiğini ve Salon Türkiye Şampiyonası Organizasyonu ve Salon Dünya Şampiyonasında yarışacak milli takımları belirlediklerini ifade eden Yavaş, Antalyada yapılacak Dünya Kupası hazırlıkları, milli takımların 2016 yılında katılacakları yarışma hazırlıkları ve illerdeki teknik eksikliklerin giderilmesi için uzman antrenörlerimizin yerinde çalışma ve seminerler vermesi çalışmalarımız devam etmekte. Başkanlarımızdan Prof.Dr. Uğur Erdener, 2005 yılında o dönemde adı FITA olan Uluslararası Okçuluk Federasyonu başkanlığına seçilmiştir. 2011 yılında bu isim değiştirilerek WA (World Archery) olmuştur. 2009 ve 2013 yılında da seçimleri kazanan Prof.Dr. Uğur Erdener, Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı olarak görevine devam etmektedir dedi.
Cumhur Yavaş Kimdir?
1956 Manisa doğumluyum, ortaokul döneminde aynı ilde okçuluğa başladım. Bu yıllarda bireysel birçok başarıya ulaşırken Türkiye rekorlarının sahibi oldum. 1978 yılında Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümünden mezun olarak 1979 -1988 yılları arasında Beden Eğitimi Öğretmenliği yaptım. Üniversite öğrenciliği ve öğretmenliğim dönemlerinde performans sporcusu olarak okçuluk sporuna devam ettim. Milli sporcu olarak uluslararası yarışmalarda ülkemi temsil ettim. 1988 yılında öğretmenlikten ayrılarak Okçuluk Federasyonunda spor uzmanı olarak göreve başladım. Aynı yıl milli takım antrenörlüğü görevini de üstlendim. Okçulukla ilgili yurtdışında ve ülkemizde düzenlenen üst düzey antrenör seminerlerine katıldım. 2009 yılına kadar devam etiğim Milli Takım Antrenörlüğü ve Teknik Direktörlük görevimden sonra Okçuluk Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. 2012 yılına kadar Milli Takımlar Sorumlusu görevinde bulundum. xHalen Türkiye Okçuluk Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaparken Eğitim Kurulu Başkanlığını da sürdürmekteyim.
Haber Merkezi