Sayfa Yükleniyor...
Kuru incirde hidrojen peroksit maddesinin kullanılarak beyazlatıldığı ile ilgili iddialardan sonra kuru kayısının turuncu renk alması için kükürt dioksit kullanıldığını iddialarının ortaya atılması vatandaşlarda iyice kafa karışıklığına yol açtı
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Merdiven altı işletmelerde, kuru inciri beyazlaştırmak ve kuru kayısının rengini açmak için kullanıldığı iddia edilen kimyasal maddeler vatandaşların sağlığını tehdit ediyor. Kuru incirde kullanılan hidrojen peroksit ve kuru kayısı da kullanılan kükürt dioksit, başta kanser olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açıyor. Kuru incir ve kayısıda, kalitesiz ürünlerin rengini açarak cazip hale getirmek amacıyla çeşitli kimyasal madde kullanıldığı iddiaları, bu durumun insan sağlığına olumsuz etkileri hakkında kafalarda soru işareti yarattı.
Kalitelileri ayıklandıktan sonra, geriye kalan düşük kalitedeki incirlerin beyazlatılması amacıyla hidrojen peroksit ve yine düşük kaliteli kuru kayısıların turuncu renk alabilmeleri için kükürt dioksit kullanıldığı iddiaları toplumda büyük yankı uyandırdı. Özellikle merdiven altı işletmelerde uygulanan işlemle birlikte, satış için seçilen ürünlerden arta kalanlar farklı kimyasallar kullanılarak müşteriler için daha albenili hale getirilmeye çalışılıyor. Yapılan bu işlemler, başta kanser olmak üzere, kısırlık, düşük, solunum sıkıntısı, mide kanaması, konjonktivit gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor.
YASAL LİMİT İÇİNDE KULLANILMALI
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi de önemli ihracat ürünleri arasında yer alan kuru incir ve kuru kayısıda gündeme gelen iddiaları değerlendirerek, Ortaya çıkan bu durumun iki yanı vardır. Bu durum hem sağlık açısından hem de ihracat açısından risk taşımaktadır. Bu ürünler ihracata da gitse ihracatta sıkıntı yaşanır. İç tüketim de olsa iç tüketimde de sıkıntı yaşanacaktır. Bu kullanılan maddelerin yasal limitleri içerisinde kullanılması gerekir. Özellikle kayısı da kükürt dioksit kullanımı var. Bu da mevzuatta yeri olan bir uygulamadır. Ancak bu maddenin kullanım oranlarının iyi belirlenmesi gerekiyor. Denetimlerin sık ve iyi yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum diye konuştu.
BUNU YAPANLAR TEŞHİR EDİLMELİ
Kemeraltı Çarşısında faaliyet gösteren ve konuyla ilgili görüşlerini aldığımız kuruyemişçi esnafı ise çıkan haberlerden son derece rahatsız. İncir beyazlatma ya da kuru kayısıların daha turuncu olmaları için yapılan işlemlerin yapıldığını duyduklarını ve bunun yeni bir durum olmadığını belirten esnaf, Bu işlemler biz bildiğimizden beri yapılıyor. Tabi ki, kimyasal bir madde olması dolayısıyla kullanım oranlarında dikkat edilmesi gerektiğini biliyoruz. Bu durumu suiistimal eden merdiven altı işletmeler varsa, bunlar tespit edilip teşhir edilmeli. Aksi takdirde bu tip dedikodular, işini hakkıyla yapan bizim gibi esnafları da zor durumda bırakıyor ve satışları olumsuz etkiliyor dedi.
HİDROJEN PEROKSİT NEDİR?
Hidrojen peroksidin çok yaygın kullanılışı vardır. Yüzde 3'lük çözeltisi mikrop öldürücü olarak kullanılır ve buna halk arasında oksijenli su denir. Yüzde 3-6'lık çözeltisi saçları sarartmakta kullanılır. Yüzde 30'luk çözeltisine perhidrol denir ve kimya laboratuvarlarında, elektronik sanayiinde kullanılır. Yüzde 30-50 arasındaki konsantrasyonlar tekstil sanayiinde pamuklu kumaşları beyazlatmak maksadıyla kullanılır. Aynı çözelti, kâğıt hamurunu, ahşap yüzeylerini vb. beyazlatmak için de kullanılır. Yüzde 70'lik çözeltisi geniş miktarda organik maddeleri ve anorganik iyonları oksitlemede kullanılır. Derişik hidrojen peroksit deriyi tahriş edicidir. Yüzde 90lık hidrojen peroksit çözeltisi patlayıcı olmamakla beraber yüzde 75ten yüzde 90a kadar H2O2 ihtiva eden çözeltiler patlayabilir. Bileşik dezenfektasyon, oksitleme, antiseptik üretimi yanında roket yakıtı üretiminde de kullanılmaktadır.
KÜKÜRT DİOKSİT NEDİR?
İşlem görmemiş kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtlarının içerdiği kükürdün yanması sonucunda ortaya çıkan zehirli gazdır. Yakılan her yüz ton kömür ve kokun ortaya üç ton kükürt dioksit çıkardığı bilinmektedir. Metallerde paslanmaya neden olmasının yanı sıra, solunum sistemine de zarar verir. Kükürt dioksit ve ince partiküllere uzun süreli maruziyet, solunum hastalıklarına, akciğerlerin savunma mekanizmasında değişikliklere ve mevcut kalp hastalıklarının kötüleşmesine sebep olabilir. Bu etkilere karşı en hassas grup, çocuklar, yaşlılar ve kronik akciğer hastalığı veya kalp hastalığı olan kişilerdir. Asit yağmurunun baş suçlusu kükürt dioksittir.
Haber Merkezi