Sayfa Yükleniyor...
İzmirin Menderes ilçesinin Efemçukuru köyünde altın madeni kapasite artırımı projesi için yeniden başlatılan ÇED sürecini değerlendirmek üzere Ege Çevre ve Kültür Platformunun çağrısıyla bir değerlendirme toplantısı düzenlendi
E. ÇAĞLA GENİŞ
EGEÇEP çağrısıyla bir araya gelen çeşitli bileşenler ve çevre gönüllüleri, Efemçukuru köyünde altın madeni kapasite artırımı projesi için yeniden başlatılan ÇED sürecinde son durumu değerlendirip, İzmir'in ağır metallerle kirlenen suyu hakkında neler yapabileceğini konuştu.
İzmir Tabip Odasında gerçekleştirilen toplantıya CHP İzmir Milletvekilleri Musa Çam ve Kamil Okyay Sındır da katılarak mücadeleye sonuna kadar destek vereceklerini açıkladı. Yaklaşık 2 saat süren toplantıda katılımcılar, konuyu İzmir gündemine ve Kanadalı şirket Eldorado tarafından işletilen altın madenini uluslararası boyutta Kanadanın gündemine taşıma kararı aldı.
VEKİLLER DESTEĞİNİ AÇIKLADI
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, sorunla mücadele için yöre halkıyla birlik olunmasının önemine vurgu yaparak, Etrafımız tamamen sarılıyor; her yerde yağma ve talan düzeni var. Aslında hepimiz elimizden geldiği kadar bu düzene karşı hem hukuki mücadele veriyoruz hem de sokakta gerekli sesi yükseltiyoruz. Ama demek ki yetmiyor ve biraz daha fiili bir güçle sokağa çıkmamız gerekiyor. Yöre halkıyla birlik olarak gidip insanlara sorunu anlatmamız gerekiyor. Birçok insanın bu kapasite artırımından haberi bile yok. Burada alınacak kararlar doğrultusunda bir yol haritasını önümüze koymamız gerektiğini düşünüyorum. Her türlü doğa katliamına karşı sizlerle omuz omuzayım diyerek desteğini açıkladı. CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındırlı ve Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Ali Osman Karababa, Ankarada düzenlenen İnceleme Değerlendirme Komisyon toplantısına katılarak itirazlarını dile getirdiklerini ifade ederek toplantıdan edindikleri izlenimleri katılımcılarla paylaştı. Sındır, mahkeme kararına rağmen bunun neden yapılmak istendiğine dair soru önergesi vereceğini ve bürokrasinin geldiği noktadan dolayı çok üzgün olduğunu açıkladı.
İZMİRE KARŞI İŞLENMİŞ EN AĞIR SUÇ
EGEÇEP Avukatı Arif Ali Cangı tarafından yapılan durum değerlendirmesinde, İzmirin arseniksiz tek su havzası olan bölgenin aynı zamanda orman alanları, ekolojik üzümleriyle, İzmirin damı olarak nitelendirildiği ve dolayısıyla Efemçukurunda yaşanacakların İzmir kentini doğrudan etkileyeceğine dikkat çekildi. Cangı, Efemçukuru altın madeninin Çevre Kanunu'nun 15.maddesi gereğince derhal kapatılması, işletme hakkında idari yaptırımlar uygulanması gerekmekteydi. İzmir'in yaşamı için büyük tehdit oluşturduğu mahkeme kararı ile kanıtlanan maden işletmesinin mühürlenmesi beklenirken, yeniden ÇED sürecinin başlatıldı. Başlatılan yeni ÇED süreci mahkeme kararına karşı direnmedir, suçtur. Mahkeme kararı ile ağır metal kirlenmesine yol açtığı tespit edilen faaliyetin durdurulmaması açıkça hukuka aykırıdır, yarattığı tehlikeler göz önüne alındığında İzmir'e karşı işlenmiş en ağır suçtur. Konuyu İzmirin gündemi haline getirebilirsek biz bunu engelleriz. Bununla ilgili çeşitli kampanyalar yürütebiliriz diyerek neler yapılabileceğini tartışmaya açtı.
AZİZ KOCAOĞLUNUN DESTEĞİ ÖNEMLİ
Toplantıda yöre halkının şuan ne yapacağını bilmediği, hayvanlar ve bitkiler için kirli sular kullanıldığına vurgu yapıldı. Özellikle yöre halkıyla bağların koparılmaması ve birlikte hareket edilmesi gerektiği belirtilerek merkezi masa kurup halka bilgilendirme yapılması konusunda anlaşıldı. Sürecin hızlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğine dikkat çekilerek konunun öncelikle İzmir gündemine taşınması ardından uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek için adımlar atılması kararlaştırıldı. Eylem ve tepkiye ihtiyaç olduğunu dile getiren katılımcılar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlunun mücadeleye sahip çıkmasının önemli olduğunu söyledi.
Haber Merkezi