Sayfa Yükleniyor...
İzmir Ar-Ge Derneği Başkan Yardımcısı Kamile Tanrıöver, halk yararına araştırmalar yapmak ve fikir üretmek için bir araya geldiklerini belirterek amaçlarının daha sağlıklı bir toplum bilinci oluşturmak olduğunu söyledi
NİLGÜN TAZE
Ege ve Dokuz Eylül üniversiteleri öğretim üyeleri ve kendi branşlarında uzman olan eski bürokratlarla birlikte el ele vererek CHP bünyesinde Ar-Ge ve Sosyo Ekonomik Araştırma Grubu oluşturarak 2004 yılında kurulduklarını belirten İzmir Ar-Ge Derneği Başkan Yardımcısı Kamile Tanrıöver, 2012 yılına gelindiğinde dernekler kanununa göre araştırma grubu statüsünden tüzel kişilik kazanarak, İzmir Araştırma ve Geliştirme Derneği'ne dönüştüklerini belirtti. Türkiye'nin ilk ve tek Ar-Ge derneği olduklarını belirten Tanrıöever, yaptıkları çalışmaları anlatarak, Amacımız insanların yaşam koşullarını, ihtiyaçlarını tespit ederek iyileştirmek, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve halk üçgeninde insanımızın sorunlarını tespit ederek kentimizin kaynaklarını doğru projeler geliştirerek bu ihtiyaçları aktarmaktır. Özellikle halkın sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını incelemek, demografik yapısını çıkarmak, yaşadığımız kentin yeraltı ve yerüstü ulusal kaynaklarını bilimsel araştırmalarla ülkemiz ekonomisine ve halkın yararına sunma ve katkı koymak yaptığımız etkinlikler arasında. Doğal ve tarihi değerler ile kültür mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için gerekli çalışmalar yapmakta öyle. Tarım, maden, çevre, sağlık, turizm, enerji, hayvancılık, ulaşım, halkla ilişkiler, bilişim, eğitim, vb. alanlarda halk için halk yararına, ulusal çalışmalar ve araştırmalar yapmak, fikirler ve projeler üretmek ve ticaretin canlanması, gelir kaynaklarının arttırılması için bireylerin ekonomiye katılmaları, çiftçinin, üreticinin, esnafın emeğinin değerlendirilmesine pazarlanmasına yönelik modern araç ve yöntemleri kullandırtmak. İstihdamın arttırılması için iş imkânları sağlamak üzere bireylere meslek edindirme ve işe yerleştirme projeleri üretmek çalışmalarımız arasında dedi.
BİR TELEFON KADAR YAKIN
Yerel yönetimlerin projelerine Avrupa Birliği ve uluslararası fonlardan faydalanabilmek üzere yeni projeler ekleyerek katkı koymak ve halk, belediyeler, KOBİ'ler, üretim-tüketim kooperatifleri, üniversiteler ve bakanlıklar arasında köprü vazifesi görmenin de görevleri arasında olduğunu belirten Tanrıöver, insanlara bir telefon kadar yakın olduklarını ifade ederek, İzmir Ar-Ge Derneği olarak iki koldan hizmet vermekteyiz. İlki 484 84 37 nolu Ar-Ge çözüm hattı uygulaması (484 84 37) İzmir Ar-Ge Derneği olarak yaptığımız araştırmalarda kurumlar, dernekler, sivil toplum örgütleri nezdinde ki çalışmalarda görülen odur ki vatandaşlarımızın şikâyetleri, önerileri ve beklentileri tam olarak çözüm bulmamıştır. Buradan hareketle engelli, yol parası olmayan, internet bağlantısı bulunmayan tüm vatandaşlarımıza bir telefon kadar yakın olmak ve sorunlarına çözüm getirmek, halkımızın ve vatandaşlarımızın şikâyetlerini, sorunlarını ve önerilerini ilgili birimlere bildirerek çözüme kavuşturmak, böylelikle halkın sorunlarını çözücü, işlevsel ışık tutmak amacı ile halka hizmeti ilke edinmiş üyelerimizle yaptığımız koordineli çalışmalar sonucunda Alo İzmir Ar-Ge Derneği Çözüm Hattı projesini hayata geçirdik açıklamasını yaptı.
EVLERDEKİ SİNSİ TEHLİKE RADON GAZI
Sosyal sorumluk çalışmaları arasında evlerde biriken radon gazına yönelik önlemler de aldıklarını belirten Tanrıöver, radon gazının temel, zemin, yarık duvar ve çatlaklardan geçerek bina havasına karıştığını söyleyerek, İnşaat malzemelerinden granit, portland çimento ya da radon içeren yeraltı sularından da bu gaz havaya karışabilir. Uranyumdan zengin topraklar üzerinde yapılmış evlerde daha yüksek miktarda radon bulunur. Toprağa yakınlığından dolayı bodrum katların ya da ilk katların havasında, üst katlara göre daha fazla radon vardır. Maden ocakları gibi havalanması iyi olmayan yerlerin havasında da çok yüksek miktarlarda radon gazı bulunabilir. Radon 'un toplum ile ilgisi günlük yaşamda karşılaşılan ve özellikle ev yapım malzemesi olarak kullanılan taş, toprak, çimentoda doğal olarak bulunması ve nefes yoluyla akciğerlerimize ulaşmasıdır. Sonuçta radon akciğer kanseri riski oluşturmakta veya mevcut riski arttırmaktadır. Radyoaktifliğinden gelen özelliği ile kendisi de bozunarak en son ürün olarak kurşuna dönüşür. Havada asılı kalarak solunum yoluyla vücuda girebilir. İçme suyunda bulunabilir. Evlerdeki gizli tehlike olarak görülen ve akciğer kanserine yol açan radon gazından kurtuluş yolu ortamı havalandırmaktan geçiyor. Düzenli havalandırılan evlerde bu risk ortadan kalkıyor ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi