Astsubay emeklisi Ali Akargöl, 23 yıldır antik eserlerin replikalarını yapıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 01.03.2025 15:21
  • Güncelleme Tarihi : 01.03.2025 15:21
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Astsubay emeklisi Ali Akargöl, 23 yıldır antik eserlerin replikalarını yapıyor

Dünyada Urartuca yazabilen ender kişilerden Mehmet Kuşman'dan ilham alan Kültür ve Turizm Bakanlığı Taş Oyma Sanatçısı 56 yaşındaki Ali Akargöl, 23 yıldır Mısır, Selçuklu ve Hitit dönemlerine ait eserlerin replikalarını yapıyor.

Akargöl, astsubaylık görevi sırasında Van'ın Gürpınar ilçesindeki Çavuştepe Kalesi'nde bekçilik yaparken Urartu alfabesini okuyup yazmayı öğrenen Kuşman'la tanıştı.

Daha sonra katıldığı bir operasyonda yaralanarak malulen emekli olan Akargöl, emeklilik hayatını üniversite sıralarında ilgi duyduğu eski dönem eserlerin replikalarını yaparak değerlendirmeye başladı.

Akargöl, eski medeniyetlerden günümüze ulaşan çivi yazısı, heykel, anıt ve medreselerin benzerlerini Hunat Hatun Medresesi'ndeki 5 metrekarelik atölyesinde yapıyor.

Taş Oyma Sanatçısı Ali Akargöl, görevi sırasında dünyada Urartuca yazabilen ender kişilerden olan Mehmet Kuşman ile tanıştığını ve ondan aldığı ilhamla tarihi eserlerle ilgili çalışmalar yapmaya başladığını söyledi.

Akargöl, emekli olduktan sonra kile ve taşa şekil verdiğini, zamanla bunu tarihi yapılara çevirdiğini dile getirdi.

Eserlerini yaparken aynı taş ve kilden olmasına özen gösterdiğini vurgulayan Akargöl, Mısır, Selçuklu ve Hitit dönemlerinden kalan eserlerin replikalarını yaptığını aktardı.

Akargöl, "Tarih öncesi dönem, antik Mısır, Göbeklitepe, Anadolu ve Mezopotamya gibi bölgelerdeki tarihi kalıntı ve buluntuların replikasyonlarını yapıyorum." dedi.

ESERLERDEKİ TAŞ VE KİLLER ORİJİNAL MALZEMELERİYLE AYNI

Birçok döneme ait eserlerin yanında Anadolu'dan yurt dışına kaçırılan, 8 bin yıl öncesine ait tarihi yapıların da sanatına konu olduğunu anlatan Akargöl, şunları kaydetti:

"En çok vaktimi alan eserim Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi. Bunu 1,5 senede bitirdim. Bu eser için belki günde 10-15 saat çalışmışımdır, 80 bine yakın taş işledim. Eserin üzerindeki işlediğim taş da bu binanın orijinalinde kullanılan taşla aynı. Dokuyu yakalamak için aynı ocaktan temin ettim. Kapısına 2 ay uğraştım. Orijinal Selçuklu bezemelerinin tamamı üzerinde var. Saat kulesini de aşağı yukarı bir senede yaptım. Tabletleri yazmak çok zor değil ama aşamaları fazla. Bunları eskitiyorsun. Babil tableti bir replika 6 ay sürdü."

Akargöl, sanatın kendisi için yaşam tarzı olduğunu, kafasında tasarladığı enerjiyi obje olarak hayata geçirdiğini ifade etti.

Bugünlere ulaşmak için uykusuz kaldığını ve yorgun günler geçirdiğini aktaran Akargöl, sabır ve özveriyle başarıyı elde ettiğini sözlerine ekledi.