Sayfa Yükleniyor...
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkul, İzmir Körfezi'nde son dönemde yaşanan toplu balık ölümleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
İzmir'de 20 Ağustos'ta Bayraklı ilçesi Turan mevkisi sahiline ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkmasının ardından kirliliğin giderilmesi için kurumların çalışmaları sürerken, İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesinin dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkul, artan nüfus ve kentleşmeyle birlikte sorunun büyüdüğüne işaret etti.
Deniz suyu sıcaklıklarının bu yıl dünya genelinde arttığını kaydeden Tanrıkul, "İzmir Körfezi'nin içerisinde bir kirlilik olmasından dolayı bu global ısınma körfezimize çok daha etkili bir şekilde yansıyor. Bunun sonucu olarak balıklarda ölümler meydana geliyor. Çünkü balıkların yaşam ortamı bozuluyor. Ölümün önemli nedenlerinden biri kirliliğe bağlı olarak sıcaklığın yükselmesiyle balığın çevresel etkenlere karşı toleransının düşmesi. Sıcaklık artıyor ve oksijen miktarı düşüyor" ifadelerine yer verdi.
Tanrıkul, ölen balıkların tüketilmesi durumunda zehirleyebilceğine değinerek, şunları söyledi:
"Bizim daha çok gördüğümüz sargoz, çipura, lidaki, isparoz, dil ve mırmır gibi dibe bağlı yaşayan balıklar ölüyor. Bunun haricinde kefal gibi orta sularda gezen hatta çevre kirliliğine çok dayanıklı olan türler dahi artık yaşamını devam ettiremiyor. Onlar içerisinde de ölümler var. Bununla beraber levrek gibi tamamen etçil olarak beslenen hem su yüzeyinde hem suyun dibinde etçil avcılıkla beslenen balıklarda da ölümler var. Ancak kefal ve kaya balıkları gibi çevre kirliliğine çok dayanıklı türlerin dahi etkilenmesi olayın ciddiyetini gösteriyor. Ölen balıklar taze dahi olsa tüketilmemesi gerekiyor. Çünkü bunların üzerindeki mikrobiyolojik ve kimyasal yük çok fazla. Balığın kendisi zaten dayanamayarak ölüyor. İnsanların tüketmesi halinde ciddi zehirlenme vakalarıyla karşılaşılabilir."