Sayfa Yükleniyor...
İki hafta önce bir hizmetiçi eğitim semineri dolayısıyla Mardindeydik. Söz konusu seminere; aralarında Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Samsun, Trabzon, Rize, Antalya ve Edirne gibi illerimizin de bulunduğu 25 ilden 350 civarında İlçe Milli Eğitim Müdürü davetliydi. Seminerde ağırlıklı olarak özel motorlu taşıt sürücü kursları ve diğer özel öğretim kurumları mevzuatı ve adı geçen kurumların işleyişiyle ilgili usul ve esaslar ele alındı. Biz de bu vesileyle bugünkü yazımızda, ülkemizde özel okul ve diğer kurumların açılış başvuru süreci konusunda bilgiler sunmaya çalışacağız.
Milli Eğitim Bakanlığımızca düzenlenen bir hizmet içi eğitim semineri kapsamında 16-18 Mart 2016 tarihlerinde Mardindeydik.
Milletin Akifi başlıklı önceki yazımızda, İstiklal Marşımızın kabul ediliş süreci ve Mehmet Akif ERSOY üzerinde durmaya çalışmıştık. Bugünkü yazımızda ise, 101. yıldönümü vesilesiyle Çanakkale Destanı üzerinde durmaya çalışacağız.
Mart ayı dendiğinde aklıma ilk önce Mehmet Akif Ersoy gelir.
Geçen yazımızda, Milli Eğitim Bakanlığımızın yürütmüş olduğu FATİH Projesi Bileşenlerinden Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinde durmaya çalışmıştık.
Fatih Projesi denildiğinde, her nedense kamuoyunda, öğrencilere dağıtılan tablet bilgisayarlar akla gelmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığımızın yürütmüş olduğu Fatih projesi kapsamında 08-09 Şubat 2016 tarihleri arasında Ankara Kızılcahamamdaydık. İlçe Milli Eğitim Müdürlerine yönelik düzenlenen FATİH Projesi Bileşenleri, EBA V2 ve ESY Semineri çok faydalı ve verimli geçti.
Almanyada bir lise müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş: Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.
Ödevsiz bir yarıyıl tatilinin daha sonuna geliyoruz.
17 milyon 535 bin öğrenci, 22 Ocak 2016 Cuma günü karnesini alarak yarıyıl tatiline girdi. Karne ile birlikte, tüm örgün eğitim kurumlarımda öğrenim gören öğrenciler ve görev yapan öğretmenler on beş gün tatil yapma fırsatı buldu.
Okul, çocuğu bir bütün olarak hayatta hazırlayan en önemli kurumdur.
Ülkemizde son yıllarda eğitim alanında çok ciddi yatırımlar yapılmaktadır.
Bilindiği üzere, insanın eğitimi doğduğu andan itibaren başlar ve ölünceye kadar devam eder. Bu eğitim, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim, yükseköğretim, açık öğretim ve uzaktan öğretim sürecinde formal olarak; bu sürecin dışında ise informal olarak gerçekleşir. Devletin düzenleme, planlama, denetim ve kontrolünde yapılan eğitime formal eğitim denir. Formal eğitimde amaç, yer, yöntem, süre, içerik ve uygulama belli olup öğretme ve olumlu davranışlar kazandırmak esastır.
İnsanoğlu yaratılışı gereği toplu halde yaşayan bir varlıktır. Çünkü sınırsız ihtiyaçlarını başka insanların desteği olmadan karşılaması mümkün değildir. Toplu yaşam, tarihin ilk dönemlerde daha çok temel ihtiyaçları karşılamak için oluşan ve işleyen toplu yaşam şekli, süreç içinde büyük bir işbölümü ve işbirliği halinde gelişerek günümüzdeki muazzam yapıya dönüşmüştür. Yıllar ilerledikçe artan meslekleşme, işbölümü ve uzmanlaşma sayesinde her insan her işini kendi görmeye çalışmaktan kurtulmuştur. Eğer toplu yaşam, dolayısıyla işbölümü, dayanışma ve uzmanlaşma olmasaydı, en basitinden her insan, kendi elbisesini kendisi dikmek ve ekmeği için de buğday tarımıyla uğraşmak zorunda kalacaktı. Doğal olarak da bir insanın tek başına bütün bu işlerle uğraşması mümkün değildir.
Nüfusumuzun yaklaşık 20 milyonu, örgün eğitim kurumlarında ve yükseköğretimde öğrenim görmektedir.
Haydi Sağlıklı Bir Geleceğe Yürüyelim AB Erasmus Projesi kapsamında, yedi kişilik bir ekiple birlikte Aralık ayı başında Letonyadaydık. Bu geziye ilişkin gözlem ve notların bir bölümünü önceki yazımızda paylaşmıştık. Bugünkü yazımızda ise söz konusu geziye ilişkin gözlem ve notların ikinci ve son bölümünü paylaşmaya çalışacağız.
Narlıdere İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve Narlıdere Huzurevi Müdürlüğünün ortaklaşa yürüttükleri Haydi Sağlıklı Bir Geleceğe Yürüyelim Projesi kapsamında, adı geçen kurumların temsilcilerinden oluşan bir ekiple birlikte 30 Kasım - 05 Aralık 2015 tarihlerinde Letonyadaydık.
Uluslararası araştırma şirketi WIN/Gallup Internationalın 60 ülkede 61 binin üzerinde kişiyle görüşerek gerçekleştirdiği Kime güveniyoruz? araştırmasının Türkiye ayağı sonuçları açıklandı.
1 milyon 287 bin 847 öğrenci ve iki buçuk milyona yakın velinin merakla beklediği birinci dönem TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretim Geçiş) sınavları, 25-26 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştirilecek.
Ülkemizde kitap okumaya teşvik anlamında bazı çalışmalar yapılmaktadır.
Konusu insan, malzemesi insan, işçisi insan, işleneni insan, işleyeni insan olan Öğretmenlik Mesleği, tarih boyunca önemini koruyan ender mesleklerden biri olmuştur.
Yarın Cumhuriyetimizin 92. yılını kutlayacağız.
Oldukça genç bir nüfusa sahibiz.