Sayfa Yükleniyor...
Bugün bayramın son günü.
Mübarek olsun.
Bayramlar, sevgi, barış, huzur, esenlik ve kardeşlik duygularının birey ve toplumu bir bütün olarak kuşattığı önemli günlerdir.
Bayramlar, büyüklerin ellerinin öpülüp dualarının alındığı, küçüklerin sevindirildiği ve ihtiyaç sahibi kişilerin gözetildiği özel zamanlardır.
Bayramlar, mutlulukların ve kederlerin paylaşıldığı müstesna günlerdir.
Bu nedenle özellikle İslam Coğrafyası başta olmak üzere zulüm, kan ve gözyaşının adeta tavan yaptığı bir dönemde Bayramı bayram gibi yaşamak mümkün değilse de, dertleri paylaşma ve dayanışma içine girme fırsatı verdiği için, bayram bu yıl daha bir önem kazanmıştır.
Anadolu insanı, yüzyıllardan beri bayramları yüreğinin güzelliğine yaraşır bir şekilde değerlendirmektedir.
Bayram hazırlıklarına haftalar öncesinden başlanır.
Herkesi tatlı bir telaş alır, alışverişler yapılır.
Akraba, komşu, misafir ve yoksullarla paylaşılmak üzere en güzel ikramlıklar hazırlanır.
İbadethanelerin tertip, düzen ve temizliği gözden geçirilir.
Tüm kurum ve kuruluşlar, vatandaşların bayramı anlamına uygun, huzur ve coşku içinde geçirmesi için kendilerine düşen görevleri yerine getirir.
Bayramlar, komşu, dost ve akrabaların ziyaret edilmesi, küskünlerin barışması, yoksul ve kimsesizlerin gözetilmesi için büyük bir fırsattır.
Toplum, bayram sayesinde dayanışma içine girme ve adeta terapi olma fırsatı bulmaktadır.
Günümüzde insan ilişkilerinde sınırların kalkmasıyla, çocuklarımız değer karmaşası yaşayabilmektedir.
Bunda her türlü medya, internet ve sosyal iletişim platformlarının büyük rolü vardır.
Onun için bayramların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekir.
Çünkü Bayram günleri, insanın düşünce ve davranışlarını etkileyen ve ona yön veren müstesna günlerdir.
Burada özellikle bayramın özüne uygun olarak geliştirilerek yaşatılması ve böylece genç kuşaklara moral değerlerin doğru bir şekilde aktarılması büyük önem taşımaktadır.
Bunun da yolu, büyüklerin genç kuşağa model olmasından geçmektedir.
Çünkü model olmak çocuk eğitiminde çok önemli bir yere sahiptir.
Ailelerin kendi şartları ölçüsünde bayram hazırlıklarına çocukları dâhil etmeleri, çocuklara yaşlarına uygun iş ve sorumluluklar yüklemeleri son derece yararlı olur.
Bayram namazları da erkek çocuklar üzerinde önemli etkiler oluşturmaktadır.
Sabahın erken saatinde uykudan uyanıp yataktan kalkmak, baba ile beraber bayram namazına gitmek, camide vaaz dinlemek, yaklaşık bir saat bayram namazını beklemek ve çok kalabalık bir insan topluluğu ile birlikte bayram namazı kılmak çocukta unutulmaz izler bırakacaktır.
Bayram günleri, tatil günlerinden farklıdır ve mutlaka bayram gibi yaşanmalıdır.
Bayram günlerini tatil anlayışı içinde otel ve yazlık gibi yerlerde geçirmemek gerekir.
Bu şekil bireysel yaşam tarzı, insanı süreç içinde toplumdan uzaklaştırmaya, bencilliğe ve yalnızlığa mahkûm eder.
Kalabalıkların içinde yalnızlık veya yalnızlık sendromu denilen ruhsal bozukluklar baş göstermeye başlar.
Bugün modern toplumların karşı karşıya olduğu toplumsal çöküntünün önemli nedenlerinden biri budur.
Bu nedenle herkese büyük sorumluluklar düşmektedir.
Basın ve televizyonlar, kısacası gençleri etkileyen sorumluluk sahibi herkesin, gelecekte nasıl bir nesil istedikleri noktasında bir özeleştiri yapmaları, tutumlarını buna göre belirlemeleri büyük önem kazanmaktadır.