2

Eğitim Ama Nasıl


  • Oluşturulma Tarihi : 04.05.2016 07:37
  • Güncelleme Tarihi :

Temel eğitimin ilk yıllarında ve özellikle okulöncesinde, kendini güzel ifade eden, şaka yapan, oyun oynayan, şarkı söyleyen, soru soran, sorgulayan, kısacası her şeyiyle doğal ve cıvıl cıvıl olan çocuklarımızın, süreç içinde aşamalı bir şekilde bu özelliklerini kaybettiklerini görürüz.

Ülkemizde üniversite mezunu bir kişi, bugüne gelene kadar ortalama 14-16 yıl eğitim almaktadır. Ancak bu kadar uzun süreli eğitime rağmen, üniversite mezunu birçok insanımız, her nedense bir enstrümanı iyi çalamamakta, her hangi bir spor dalını iyi yürütememekte, bir turistle konuşamamakta, dahası iki satırlık bir dilekçeyi bile doğru dürüst yazamamaktadır.

Buna karşın taşrada yaşayan ve genellikle okutulmayan 10-15 yaşındaki bir çocuğumuz, tek başına dağlarda yüzlerce koyun-keçi sürüsünü aylarca sevk ve idare edebilmektedir. Aynı yaştaki bir şehirli çocuğumuz ise, tek başına markete ve pazara gitmesi bir yana, bir bardak suyu bile büyüklerinden istemektedir. Peki ama bu nasıl olmaktadır? Bu durum bize, Mehmet Akif Ersoy’un,   tezat sanatının en iyi ve en bilinen örneklerinden olan “Cehaletin bu kadarı tedrisatla olur ancak?” sözünü hatırlamamıza neden olmaktadır.

Aslında ağlanası olan bu durumumuz, çocuklarımız ve geleceğimiz adına son derece kaygı vericidir. Bu nedenle velilerin, öğretmenlerin, yetkililerin, medyanın, kısacası sorumluluk sahibi herkesin bu konuda ciddi kafa yorması ve üzerine düşen ne varsa yerine getirmesi gerekir. Bu kapsamda, anne, babaların yanlış tutumları, eğitim sistemimizdeki eksiklikler, cep telefonu ve internetin yanlış kullanımı gibi unsurlar gözden geçirilmeli ve enine boyuna irdelenmelidir.

Gerçi son zamanlarda, özellikle eğitim alanında önemli çabaların ve arayışların olduğu görülmektedir. Atatürk’ün: “Eğitim ve öğretimin amacı, yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha ziyade memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek yetenekte, doğru düşünüşlü, iradeli, hayatta karşılaşacağı engelleri yenmeye kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlemelidir.” sözleri ve Bakanlığımızın 2023 vizyonu çerçevesinde, öğrenciyi merkeze alan müfredat değişikliğinin yapılması, geçerliliğini yitirmiş, şekilsel, anlamsız ve gereksiz bilgi yığınının eğitim programlarından ayıklanması, sınav sisteminin gözden geçirilmesi, eğitimin çocukların yaş ve gelişim özelliklerine göre kademelendirilmesi, her öğretmen ve öğrenciye tablet bilgisayar verilmesi, gibi adımlar, umut verici önemli çalışmalardandır.

İnsan yetiştirmede dominant faktör eğitim olmasına karşın, sadece eğitim alanındaki çalışmalarla sorun çözüme kavuşmamaktadır. Yukarıda da değinildiği üzere, işin özellikle aile, medya ve sanal dünya boyutları da çok önemlidir. Bu nedenle ailelerin durumuna ve şartlarına göre, çocuğa yaşına uygun ve üstesinden gelebileceği sorumluluk, yetki, cesaret ve maddi/manevi ödüller vermesi gerekir. Çocuğu pazara, markete gönderme, yatağını toplatma, odasını düzeltme, misafirlere servis yapma, ütü yaptırma gibi belli başlı görevler verilmelidir. Sosyal konulara karşı ilgili ve duyarlı olması için, ülke ve dünya gündemini kısa süreliğine de olsa aile ortamında değerlendirme ortamı sağlanmalı, hasta, yoksul ve kimsesizlerin ziyaretine götürülmeli, kamu yararına çalışan sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına katılması ve destek olması için çeşitli yöntemler geliştirilmelidir.

Aynı şekilde, basın ve televizyonlarımız başta olmak üzere, gençleri etkileyen sorumluluk sahibi herkesin, hem gelinen durumla ilgili ve hem de gelecekte nasıl bir nesil istedikleri noktasında bir özeleştiri ve öz değerlendirme yapması, iş ve planlamalarını buna göre düzenlemesi gerekir.

Bazı ailelerin, gerek çocuğun sözüm ona ezilmemesi adına ve gerekse okul ve sınavlar gerekçesiyle, belli sorumlulukları zamanında vermekten kaçınması son derece yanlıştır. Aslında bu aynı zamanda farkında olunmadan çocuğa yapılabilecek en büyük kötülüktür. 

Eğitim Ama Nasıl
Abdulkadir Yıldız
Yazarımız Kim ?

Abdulkadir Yıldız