Bu hafta bir sebepten ötürü İzmir KOSGEB yetkilileriyle bir araya geldik. Kısadan bir sohbet ettik. Oldukça keyif aldım bu sohbetten ve mutlu oldum tavırlarından. İşlerini hakkıyla ve layığıyla yaptıklarına dair hiç bir kuşku yok içimde. Sonuçta KOSGEB, bir takım değerlendirmelerin sonucu olarak girişimcilere ve sanayicilere destek çıkan bir devlet kurumu. Yarının milyar dolar ciro yapacak firmaları, bugünü tırnaklarıyla kazıyor olmalılar. İşte bu tırnaklarıyla kazıdıkları noktalar yeni kurulan işletmeler için çok önemlidir. Yatırımın yapılması gerektiği ilk zamanlardır, bu sebeple diğer yatırımlar hep büyümeye yönelik olacaktır. Fakat ilk yatırım, ilk adım önemlidir işletmeler için. Bu noktada, KOSGEB desteği, emekleyen işletmelere yürüteç olmaktadır, olmalıdır. Yapılan değerlendirmeler, profesyoneller tarafından yapılıyor, yapılmalıdır. Ticareti, sektörleri bilen kişileri bu sandalyelerde görmek, oldukça iyi hissettirdi.
İzmir KOSGEB binasında yaptığım görüşmeden bazı kızgınlıklarım da oldu. Profesyonel proje değerlendiricileri, yardımlar. Fakat anladığım kadarıyla, kalifiye proje konusunda gençlerimiz ve girişimcilerimiz aynı yaratıcılıkta, çalışkanlıkta değiller. Böylesine fırsatların sunulduğu bir ortamda, zehir zemberek fikirlerin yeşermeleri lazım! Hatta fikirlerin doğru ve başarı olmaları, yetkilileri oturup düşünmeye teşvik etmeli. ‘Bu fikirler, atılımlar, yarının en büyük işletmeleri olacaklar belki de. Neden bu destek miktarlarını arttırmıyoruz!’ dedirtmeli. Özellikle tasarım üzerine gelen projelerin noksanlığından bahsedildi. Üniversitelerin Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakülteleri her sene onlarca mezun veriyorlar. Endüstriyel tasarımcılar, içmimarlar, mimarlar, moda tasarımcıları, grafik tasarımcıları.. Binlerce mühendis mezun oluyor her sene, öylesine kolaylaştı üniversitelerde lisans eğitimi almak artık. Neden bu kadar tasarım eksikliğimiz var anlayamıyorum. Ve bu, bir gecede değişecek, düzelecek bir durum değil. Bunu biliyor olmak biraz geriyor beni. Bir nesli eğiteceksin ki, o nesil yetişip yeni nesilleri eğitsin. Bir gecelik iş değil, bir süreç bu yönetilmesi gereken. Uzun vadeli planlanması gereken!
Kalifiye fikirler, geleceğin istihdam sağlayacak olan projeleri, bugünün girişimleridir. Desteklenmesi gerekenleridir. Haliyle, girişimcilik ruhunu taşıyan gençlerin daha cesur atılımlar atmaları gerekmektedirler. Ekonomi ve ticaret modelleri çok hızlı değişmekte. Geçtiğimiz onlarca yıl başarılı olan firmalar, bu senelerde para kazanamıyor olabiliyorlar. Tamamen nesil ve zaman ile ilgili olan durumlar var. Kurulan yeni işletmeler, uzun vadede büyük şirketlere dönüşecektirler. İşte bu senaryoların gerçekleşmesi için destek programlarının doğru ellerde ve süreklilik ile devam etmesi çok kritiktir. Dünya pazarına açılmak isteyen girişimciler, markalaşma konusunda eğitimler almalıdırlar. Tasarım, dünyada en çok konuşulan kelimeler arasındayken, ülkemizde değerini bulamamıştır. Tasarım destekleri ve teşvikleri daha iyi duyurulmalıdırlar. Zaman, dünya markası olmak için gayet elverişli bir zaman. Gençlerimiz, üzerlerindeki tembellik hırkasını atmalıdırlar. Özellikle Z kuşağı olarak bilimden çok TV programlarına, bilgisayar oyunlarına, yönelen günümüzün gençleri, iyi eğitim alarak birer profesyonel olmalıdırlar.