İnsan Nasıl Yaşar


  • Oluşturulma Tarihi : 25.07.2018 07:06
  • Güncelleme Tarihi :
İnsan Nasıl Yaşar yazının resmi

İnsanın yapısını tam olarak çözebilmiş değilim henüz. Bu konudaki fikirlerim günden güne değişip, her yeni tanıştığım kişi ile beni şaşırtıyorlar. Beden olarak pek olmasa da, zeka olarak gelişmiş canlılarız. Problem çözme konusunda son derece yetenekliyiz. Duygusallığı, mutluluğu, üzüntüyü en uçlarda yaşayabiliyoruz.
İyi hoş da, hala aklıma yatmayan bir şey var.
İnsan, yalnız mı yaşayan bir canlı yoksa topluluklar halinde, kalabalıklar içinde mi?
Bunun cevabını yarım yamalak veriyorum. Aile kurmadan, neslini devam ettirmeyi planlamadan yaşayan insan sayısı çok az olduğuna göre haliyle insan da topluluklar kurarak yaşıyor, diyebiliyorum.
‘Zaman zaman gelen ‘kaçıp gitme arzusu’ neyin nesi oluyor o halde?’ Diye düşündüğüm anlarda özellikle diyorum ki acaba şu an hissettiğim bir içgüdüsel refleks midir? Sahiden biz çoklar içinde yaşamaya sonradan mı alıştık? Neden bu kaçıp gitme arzusu?
Yalnızlık. Yalın’danan türeyen bir kelime. Yalın haliyle, tek başına daha mı mutlu insan diye düşünmemek elde değil. Sorgulanan bu yalnızlık ve kalabalık çelişkisi bir an içinde değişiyor. En yalnızlığın ihtiyaç olduğu anda, en kaçıp gitmenin, uzaklaşmanın, saklanmanın beyne baskı yaptığı anda, kafanın içinde fısıltıların bir gök gürültüsü kadar büyüdüğü anlarda tek bir olay, sadece bir haber, bir an bile yalnızlığın mümkün olmadığını anlatabiliyor.
Zamansız bir haber gelir ve baban rahatsızdır, yalnız kalamazsın yalnız bırakamazsın.
Yoldan geçerken gördüğün bir bebek sana gülümser, kafasını okşayıp yanağından makas almadan geçemezsin.
Baharda saksıya ektiğin domatesler yeşildir, kırmızılaşmadan ve tadına bakmadan kaçamazsın.
Sevgi kontejanından en kayırdığının bir gülüşüne bırakıp gidemezsin.
Telefon çalar, uzun zamandır görüşmediğin arkadaşın arar. Gülümseyerek cevaplarsın.
Yere düşen birinin etrafına toplanan insanları görürsün, yardımlaşmanın tek başına olmayacağını anlarsın.
Yalnızlığına ağlar biri, seni arar. Yalnızlıktan korkar hale gelirsin.
Annenin tek kalmaması gerekir, daha da bir bağlanırsın kalabalığa.
Anne, baba diyecek birinin var olacak olma ihtimali bile tekliğin uzak, kalabalığın daha yakın olduğunu tek başına hissettirir, gidemezsin.
Anlaşılır sonra. Yalnızlığın bir tercih olması çok zorken bir tercihler dışında gelişen hadiselerin ve yaşananların sonucu olması gerçekleşmesi daha büyük bir hata ihtimali. Aranan bir omuzda, silmeye mecbur kaldığınız gözyaşını sakladığınız bireyde, bir hatırada, sıcak bir gülümsemede... Yalnızlık, yalnız kalan için hiç de kolay değil.
Sarılacak birileri hep olsun etrafınızda.

İnsan Nasıl Yaşar
Çağdaş Cantürk
Yazarımız Kim ?

Çağdaş Cantürk