2

Sevgililer Günü Sevgi Günü mü?


  • Oluşturulma Tarihi : 17.02.2017 07:24
  • Güncelleme Tarihi :

14 Şubat ‘Aziz Valentin günü’ ya da popüler adıyla ‘Sevgililer Günü’nü toplum olarak kutladık.

Pek çok şey yazıldı, çizildi. Arkadaşım Durdu Güneş de 14 Şubat ile ilgili çok güzel bir yazı yazmış. Daha fazla araya girmeden sizi o yazı ile baş başa bırakıyorum “İnsan hakları dersinde, ‘Dünya İnsan Hakları günü hangi gün?’ diye sorduğumda sessizlik başlar. Birçoğu hemen Google’dan bakıp cevaplamaya çalışır. Ancak hemen akabinde ‘Sevgililer Günü hangi gün?’ dediğimde koro halinde cevap alırım.

Sonra, aslında insan hakları gününün bilinmemesinin çok normal olduğunu, çünkü ticari bir karşılığı olmadığı için reklamlarla beynimize işlenmediğini, oysa sevgililer gününün ticari reklamlarla beynimize kazındığı için unutmadığımızı söylerim.

Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmış ve sevgililer günü kabul edilmiştir. Bu sebeple bazı toplumlarda ‘Aziz Valentin Günü’ olarak da bilinmektedir. 14. yüzyılda çıkan bir efsaneye göre Valentine, öldürüleceği günden bir gün önce gardiyanın kız kardeşine ‘Valentine'ninden’ imzalı bir aşk notu vermişti. Bir diğer rivayet ise Romalı askerlerin evlenmesinin yasak olduğu dönemlerde; gizlice evlenmelerine yardım etmişti. (Vikipedi)

Bilindiği üzere, sevgiler gününün bizim kültürel geçmişimizle bir ilgisi yoktur. Ancak şunu biliriz ki, sevgi insan olmamızın en önemli unsurudur. Sevgi hangi kültürden gelirse gelsin insanidir ve Türk-İslam kültürüne aykırı olmaz.

Burada üzerinde durulması gereken konu sevgililer günü adı altında sevginin yozlaştırılmasıdır. Sevgililer gününde hediyelik eşya fuarları açılır, ticari reklamlarda sevgililer günü vurgulanır. Beynimize şu işlenir. Eğer sevgilinize hediye almazsanız sevginiz yoktur. Ne kadar para harcıyorsanız, sevginiz o kadardır. Sevgi pazara düşer, bir meta halini alır. Sevgi bir nitelik olmaktan çıkar nicelik haline dönüşür. Artık sevginin parasal karşılığı vardır. Paranız yoksa sevginiz de yok duygusu oluşur.

Oysa sevgi kutsaldır, bizi insan yapan duygudur. Sevgi öğrendiğimiz bir şeydir. Sevgi mutluluktur. Sevgi bir sanattır. Yürek sıcaklığı taşıyan bir cümlenin parasal değeri olur mu? Yürekten bir sarılma, para ile ölçülür mü? Gözlerde ışıl ışıl yansıyan sevgi dolu bakışların bedeli hangi para birimiyle ölçülür. Parayla elde edilmiş bir ilgiye sevgi diyebilir miyiz? Eğer parasal karşılığı olan hediyelerle sevgi gösterilirse fakir insanlar daha az mı sever, ya da hiç sevmezler mi?

Kadınların alışveriş yaparak mutlu oldukları kapitalist düzenin dayattığı ve günümüzde içselleştirdiği bir kültürdür. Sistem, kadını bir tüketici maymunu haline getirmekte, güzelliğin, gençliğin ve sevginin ancak para harcanarak gerçekleşeceğine inandırmaktadır. Böylelikle insani değerler artık parası olanlara ait bir statü gibi algılanmaktadır.

Şair Baki’ye ait bir anekdotta muhabbetin paraya bağlanması ilginçtir.

Kanuni devrinde yaşamış, şair Baki’nin bir gazelinin son beyitinde:

‘Ey Baki! Güzellerde sevgi ve muhabbet olmaz, demek yanlıştır.

Hem vallahi hem billahi olur, yeter ki, (aşıklar) yalvarı görsünler’ demiştir.

Bu gazelin yazılmasından birkaç ay sonra, bir ikindi vakti Fatih Camii avlusunda bir delikanlı Baki’nin yolunu kesip; ‘Utanmıyor musun yalan yere yemin etmeye? Yalanının kefaretini ver bari ey koca yalancı! Sen bir beytinde, eğer aşıklar yalvarırsa güzeller onlar sevgi gösterir, diye yemin ediyordun. Ben tam iki aydır kapısının önünde yalvardığım halde, sevdiğim yüzüme bile bakmadı. Senin yüzünden rezil oldum.’

Şair gülmüş sonra, ‘A efendi evladım! Ben o yeminime hala sadığım. Yalnız sen ‘yalvarı’ yanlış anlamışsın. Ben orada yalvarmaktan değil, ‘yalvar’ denen gümüş paradan bahsediyordum. Sen şimdi git sevdiğin kız için biraz para harca bakalım da, sonra sana yine yüz vermezse gel ben sana yeminimin kefaretini vereyim’ demiş.’’

Durdu Güneş’in görüşleri böyle.

Ben okurken büyük keyif aldım. Umuyorum sizde aynı şeyleri düşünüyorsunuzdur. 

Sevgililer Günü Sevgi Günü mü?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan