2

Siz Bu Yazıyı Okurken Ben…’de Olacağım


  • Oluşturulma Tarihi : 01.01.2018 08:42
  • Güncelleme Tarihi :

Sevgili okurlarım, arkadaşlarım, dostlarım, sevdiklerim; Siz bu yazıyı okuduğunuzda ben yine çok uzakta olacağım. ‘Yine’ diyorum çünkü size daha önce pek çok kez bu cümle ile başlayan mektuplar yazdığımı biliyorum.

Genelde yaptığım gezilerden önce böyle mektuplar yazıyordum. Ancak bu sefer gezi değil bir görev. ‘Nereye gidiyorsun?’ diye soranlara hemen cevap yazmayacağım, biraz merak etsinler. Hem yazı da sürükleyici olur böylece değil mi? Önce oraya ‘Neden gidiyorum?’ sorusunu açıklamakla başlayayım.

Öncelikle kendim için gidiyorum. Kendim için gidiyorum çünkü orada daha mutlu olacağımı biliyorum. Peki bunca imkânsızlığın, tehlikenin, zor koşulların arasında nasıl daha mutlu olacağım ki? Çünkü bana gerçekten ihtiyaç duyan, ben orada olduğum için hayatını kaybetmeyecek, ben olmasam başka kimsenin tedavi edemeyeceği, her yaştan muhtaç, hasta, insanlara gidiyorum.

Son yıllarda biraz da serzenişle ‘Neden doktor oldum ki?’ sorusunu kendime soruyorum sık sık. Soruyorum çünkü mutsuzum. Yaptığım işten keyif almıyorum. Burada insanlar çoğu zaman bana gerçekten ihtiyaç duydukları için değil sadece ‘Ben onların evine daha yakınım’ diye geliyorlar. Çoğu da google’dan okuduğu 3-5 parça yazı ya da kahveden komşudan, yakınlarından öğrendiği bilgilerle kendi kendine teşhis koymuş, tedavisinde istediği ilaçları yazdırmak için geliyor.

Yanlış olduğunu bile bile yazmak veya hasta ile tartışmak arasında tercih yaparken buluyorum kendimi.

‘Doktorların maaşı’ konusu ayrı bir yazının konusu olabilir. ‘Abi siz çok kazanıyorsunuz’ diyorlar ya, daha bu gün, evdeki damlatan musluğumu tamir etmek için bin bir naz ve araya adam koyarak gelen ve belki ortaokuldan sonra hiç okumak için kafasını yormamış olan arkadaş bile benden çok kazanıyor. 5 dakika süren musluk tamiri için 30 lira alıyorsa ayda kaç aldığını hesap ettim. ‘Keşke musluk tamircisi olsaydım!’ dedim. Siz de hesaba vurun bakalım ayda kaç lira eder.

Üstelik adam musluğu bozsa veya kırsa hiç sorun değil! Çünkü gider yenisini alır ya da başka bir parça takar. Ama biz kırsak; ‘Allah Rahmet etsin!’

Üstelik ben bu yaşta bile hala bilgilerimi tazelemek, yeni çıkan testler, ameliyat teknikleri, ilaçlar, hastalık tanı ve tedavilerini öğrenmek için makale, dergi ve kitaplar okuyor, kafa patlatıyorum. O kadar okumama rağmen yine de bizim hastalar kadar bilemiyor, onlara yaranamıyor, mutlu edemiyoruz!

Gribe antibiyotik yazdırmak isteyen, işe gitmemek veya çalışmadığı sınavdan kaçmak için hasta numarası yapıp rapor almaya çalışan, sahip olmadığı hastalık için ‘özürlü’ raporu almak için tırmalayan, istediği olmayınca da ‘Bazen doktorları dövüyorlar ya, vallahi haklılar’ diye tehdit edenlerden çok sıkıldım.

Ben, gerçekten ‘Hasta’ olan, doktora ihtiyaç duyan insanları tekrar görmek istiyorum.

Ben, iyileştirdiğim insanın gözündeki mutluluk, sevinç ve minnettarlığı tekrar görmek istiyorum.

Ben doktor bulamayan insanlara tekrar hizmet etmek istiyorum.

Geçenlerde bakanlıktan ‘Tekrar gider misin?’ diye sordular. (Çünkü 2014 yılında Sudan Darfur’da 9 ay gönüllü hizmet etmiştim ) ‘Sudan’a mı? Hiç düşünmeden evet’ dedim. ‘Sudan değil bu sefer Somali’ dediler. Somali, Sudan’a göre daha tehlikeli bir yer. Orada El kaide bağlantılı Eş-şebap örgütü var. Hemen her gün çatışma ve bombalamalar oluyor.

‘Giderim’ dedim. Bu kararı vermek elbette ki hiç çok kolay olmadı. Çünkü burada bir hayatımız ve sevdiklerimiz var ama diğer yandan orada da bize ihtiyaç var. Neticede siz bu yazıyı okuduğunuzda ben inşallah yola çıkmış olacağım. Kimseyle vedalaşmak, helalleşmek istemiyorum çünkü kötü düşünmek istemiyorum. İyi düşünelim iyi şeyler gelsin başımıza. Uygun şartlar olursa tekrar yazacağım. Olmazsa döndüğümde inşallah kaldığımız yerden devam ederiz. Şimdilik Hoşça kalın...

Siz Bu Yazıyı Okurken Ben…’de Olacağım
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan