Tayland’da Güvenlik ve Türklere Bakış

Bulunduğumuz Puket Adası, genelde balayı çiftlerinin ve denize girmek isteyen ailelerin tercih ettiği büyük bir ada. Yakınlarında da başka bir sürü ada var.

Otellerde öyle bizdeki gibi “her şey dahil” sistemi yok. Hatta kahvaltı bile vermiyorlar. Böylece tatile gelen turistler zaruri ihtiyaçları için mutlaka dışarı çıkmak zorunda kalıyor. Diyelim ki yemek-içmek için dışarı çıktığında da yolda gördüğü bir eşyayı ya da bir elbiseyi, takıyı da alıyor. Böylece tüm esnaf kazanıyor. Ayrıca Turistler halkla da kaynaşıyor.  Ne diyelim umarım ülkemiz de en kısa zamanda, çok daha geç olmadan bu her şey dahil sisteminden vazgeçer.

Tayland ya da resmi adıyla Tayland Krallığı, doğuda Kamboçya, kuzeyde Laos, batıda Burma, güneyde Malezya ile komşu olan, 70 milyon nüfuslu bir ülke. Ülkeyi 1946’dan beri tam 70 yıl yöneten Tayland Kralı olan Bhumibol Adulyadej,  geçen yıl 88 yaşında hayatını kaybetmiş, yerine  tahta, 63 yaşındaki Veliaht Prens Maha Vajiralongkorn geçmişti.

Taylandlılar eski krallarına büyük saygı ve sevgi duyuyorlar. Bir çok yerde onun anısına anıtlar var ve halk o anıtlara çiçek bırakıp mum yakarak dua ediyor. Gerçi sevmeseniz de yapacağınız bir şey yok çünkü  Tayland’da “lese-majeste” adı verilen yasaya göre monarşiyi eleştirenler 15 yıl hapis cezasıyla yargılanabilir. Sadece kral değil kralın köpeğine hakaretten 37 hapis ile yargılanan insanların olduğu düşünülürse insanların “sevmek” dışındaki duygularını görmek mümkün değil.

Ölen Kral, Bhumipol’un ölüm yıldönümünde oradaydım. Pek çok çalışan yakasına ya da koluna matemi simgeleyen siyah kurdeleler takmış, eğlence ve alkol yasaklanmıştı. Tayland’da mutlakıyet rejiminin 1932’de yerini demokrasiye bırakmasının ardından kraliyet ailesinin rolü de sembolik hale gelmiş. Ülkeyi halk tarafından seçilen hükümetler yönetiliyor olsa da bizde ki gibi ülke askeri darbelerden çok çekmiş. Sürekli siyasi istikrarsızlık ile boğuşan bir ülke. En son 2014 yılında yine bir askeri darbe ile General Prayuth Chan-Ocha başbakanlığa getirilmiş.

Ülkenin ne ile yönetildiği ya da yönetilip yönetilmediği buradaki turistlere hiç yansımıyor. Tayland turistler için çevre ülkeler olan Kamboçya ve Burma’ya göre oldukça güvenli bir ülke. Biz buraya kadar gelmişken tatilimizin bir kaç gününü Kamboçya’da geçirmeyi düşündük. Ancak çeşitli sitelerde ve sosyal medyada orada “güvenlik” ile ilgili yazılanlardan sonra Tayland’da devam etmeye karar verdik.  Daha önce geldiğim 2015’te ve şimdiki tatilimde hiç bir şeyim çalınmadı, hiç tehdit edilmedim, hiç bir Taylandlıdan olumsuz bir davranış ile karşılaşmadım. 

Taylandlılar genelde sabırlı insanlar ama sabırları taştığında da kavga etmekten kaçınmayan ve hatta yabancılara karşı birlik olarak hareket eden bir millet. Ülkenin ünlü sporu “Thai Boksu” dünyaca meşhur. Yani onların sessiz ve barışçıl olmalarının yanında kavgacı bir yönleri de var.  Gördüğüm tek kavga Patong Beach’teki  Türk dönercisinde oldu. Dönercinin Taylandlı çalışanları -muhtemelen sahiplerinden bunu öğrenmişler- bir müşteriyi bayıltıncaya kadar dövdüler. Dövülen kişinin yanındaki kadın aldıkları dürümün ücretinin tekrar istenmesi üzerine tartışma çıktığını ve erkek arkadaşını dövdüklerini söyledi. Türkiye’den gelen biri olarak Türk kebapçısında böyle bir olaya şahitlik etmek beni şaşırtmadı. Ama çevre esnafı dehşete kapılmıştı.

Orada tanıştığımız bir kaç Türk esnaf, “Ne yazık ki burada Türklerin karıştığı olaylar ve uyuşturucu işleri nedeniyle Türklere bakış açısı biraz değişti. Eskiden hem girip çıkmak hem de uzun süre kalmak mümkünken son yıllarda olan şeyler nedeniyle artık zorluk çıkartıyorlar” dediler.

Gezimize ve yazılarımıza devam edeceğiz.

Tayland’da Güvenlik ve Türklere Bakış