Türkiye’de Yabancı Uyruklu Olmanın Güzel Tarafı Nedir?

‘Hocam ilaçları bana bir kağıda yazın, ben başka birisinin üstünden alacağım’ dedi.

‘Neden senin sosyal güvencen yok mu?’ dedim karşımdaki genç delikanlıya.

‘Hocam ben geçici olarak vatandaşlıktan çıktım’ dedi.

‘Neden?’dedim merakla.

‘Hocam ben bu sene liseyi bitirdim. Üniversite sınavına gireceğim. Onun için vatandaşlıktan çıktım’ dedi.

‘Üniversite sınavına girmek için neden vatandaşlıktan çıkıyorsun ki?’ dedim.

‘Hocam; iki çeşit üniversite sınavı var. Biri Türk vatandaşları için yapılan. Ki o biraz zor bir sınav. Bir sürü kişi giriyor. O sınavdan iyi bir puan alıp güzel bir bölüm kazanmak çok zor. İkincisi yabancı uyruklular için yapılan sınav. Orada sorular daha kolay. O sınavdan yüksek puan almak ve iyi bir bölüme girmek daha kolay’ dedi.

‘İyi de sen yabancı uyruklu değilsin ki!’ dedim.

‘Hocam; benim annem babam Bulgaristan göçmeni. Bulgaristan Avrupa Birliği’ne geçince hepimiz gidip oranın vatandaşı olduk. Çifte vatandaşız yani. Senin anlayacağın nerede kolaylık varsa oranın vatandaşlığını kullanıyoruz’ dedi.

‘Nasıl yani?’ dedim

‘Şimdi şöyle anlatayım; misal Avrupa ülkelerinden birine gideceksek Bulgaristan pasaportumuz ile rahat rahat gidiyoruz. Avrupa ülkelerinden istediğimiz yerde çalışma ve yaşama hakkına sahibiz. Türkiye’de ise Türk kimliğini kullanıyoruz’ dedi.

‘O zaman Türk kimliği pek bir işe yaramıyor’ diye güldüm.

‘Yani’ diyerek bana katıldı.

‘Peki, niye Avrupa’ya gitmiyorsun?’ dedim.

‘Gideceğim zaten. Ama Avrupa’da bir okula girip bitirmem mümkün değil. Önce buradan diplomayı alayım. Sonra gerisi kolay’ dedi.

‘Şimdi sen üniversiteye girmek için yabancılar için yapılan sınava mı başvurdun?’ dedim.

‘Önce Bulgaristan’da konsolosluğa gidip Türk vatandaşlığından çıktım. Gerçi onun için 3-5 bin lira masraf ettik ama değer yani. Sonra buraya gelip yabancı uyrukluymuş gibi sınava başvurdum. Ona gireceğim’ dedi.

‘Doğan görünümlü şahin hesabı. Yabancı görünümlü Türk yani’ diye göz kırptım.

Bir şey söylemeden sadece güldü.

‘Peki, bu yaptığın hile değil mi?’ dedim.

‘Hocam herkes yapıyor bunu. Tüm Bulgaristan göçmenleri, Azeriler, Kıbrıslılar, Türki cumhuriyetinden gelenler, Suriyeliler... Aklına gelebilecek herkes aynı şeyi yapıyor. Eskiden pek kimsenin haberi yoktu. Şimdi herkes uyanmış bu işe. Sonuçta devlet böyle bir imkânı sağlamışsa neden hile oldun?’ dedi.

‘İyi de devlet bunu Türkiye’de okumak isteyen yabancılar için düşünmüştür’ dedi.

‘Sonuçta biz de yabancıyız. Bizim Suriyelilerden, Azerilerden, Kıbrıslılardan ne eksiğimiz var?’ dedi.

Ne diyeceğimi bilemedim. ‘Bir tek bu ülkede doğmuş insanın suçu var anasını satayım. Tüm hakları buraya göçenlere verelim, onların başı sıkıştığında kendi ülkelerine kaçsınlar. Olanda buradakilere olsun’ diyecektim.

Karşımdaki genç delikanlının hiçbir suçu yoktu. O Türkiye Cumhuriyetinin kendi vatandaşına vermediği ama ‘göçenlere’ verdiği yasal bir haktan faydalanmak istiyordu sadece.

‘Peki, vatandaşlıktan çıkınca bir zorluk olmayacak mı?’ dedim.

‘Yok Hocam. Bize ‘Mavi Kart’ verdiler. Türk Vatandaşları gibi her türlü hakkımız var. Sadece seçimde oy kullanamıyoruz. Geri kalan her şey aynı’ dedi.

Merak ettim, kartı istedim. Bendeki nüfus cüzdanının aynısıydı.

‘Keşke ben de başka bir ülkenin vatandaşı olsaydım da benim de canım istediğinde oraya, canım istediğinde buraya gelebilseydim. Hem oranın hem buranın nimetlerinden faydalanabilseydim. Ama ne yazık ki sadece ve sadece Türkiye cumhuriyeti vatandaşıydım’ diye düşündüm o karta bakarken.

Ama ne yazık ki…

Kartı verdim. Sınavda başarılar dileyip ayrıldım. 

Türkiye’de Yabancı Uyruklu Olmanın Güzel Tarafı Nedir?