Sayfa Yükleniyor...
Abdest alırken, abdest organlarını bir defa yıkamak farzdır. Üçer defa yıkamak ise sünnettir. Abdestin geçerli olması için abdest organlarını en az bir defa yıkamak gerekir. Birden fazla yıkamak ise farzın fazlası olur. Bu fazlalık şayet üç defa olursa Efendimizin sünneti olmuş olur. Çünkü efendimiz abdest alırken abdest organlarını üçer defa yıkarmış. Dolayısıyla abdestin geçerli olabilmesi için abdest organlarını en az bir kez yıkamalıyız.
Kader ve kazaya inanmak iman altı esasından birisidir. Hayatta başımıza gelen her şey amma iyi amma kötü amma hayır amma şer her şey bir kader içerisinde tecelli etmektedir. Ancak kişi başına gelen herhangi bir olayda kaderi bahane ederek, kendisini sorumluluktan kurtarmaya çalışmamalıdır.
Kişi, “Allah böyle yazmış, alın yazım buymuş, bu şekilde takdir edilmiş, ben ne yapayım?” diyerek günah işledikten sonra ya da yanlış yapıp suç işledikten sonra da kendisini suçsuz gösteremez, kaderi mazeret olarak ileri süremez. Çünkü bu fiiller, insanlar böyle tercih ettikleri için, bu seçime uygun olarak Allah tarafından yaratılmışlardır. Burada dileyen, tercih eden, isteyen kuldur; yaratan da Allah’tır. Kul sorumluluk doğuran fiilleri irade edendir ama yaratan değildir; zira yaratmak Allah’a mahsustur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (En’am, 6/102) buyrulmaktadır. Her şeyin yaratıcısının Allah olması bizim kötü ve yanlış işleri, sorumluluktan kaçarak Allah’a havale etmemize yol açmamalıdır. Bu kaderi istismar etmek olur. Ayrıca kader ve kazâya güvenip çalışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonuçların önlenmesi için gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak, İslâm’ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. Allah her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da bir ilâhî kanundur ve bir kaderdir. Dolayısıyla kişinin “Ben ne yapayım, kaderim böyle.” Diyerek günah ya da suç işlemesi ya da işledikten sonra kaderi suçlaması doğru değildir.
Kişi yanılarak kılacağı vaktin dışındaki bir vakte niyet etmişse namazına bir zarar gelmez o namaz geçerlidir. Böyle niyet etse dahi namazını bozmamalıdır. Çünkü bilerek değil bilmeyerek ve yanılarak niyet etmiştir. Mesela kişi öğle namazını kılacağı vakitte ikindiye niyet etse ama namaza gelirken öğle namazı diye seccadenin üzerinde durursa bu namaz geçerlidir. Çünkü kalbindeki niyet öğledir. Velev ki dille ikindiye niyet etse de asıl niyeti kalpte olan niyettir. O da vaktin yani öğlenin niyeti olduğu için bu namaz geçerlidir.
Kur’an-ı Kerim’de cennetin sekiz derecesinden ya da isimlerinden bahsedilmektedir. Bu isimlerde şunlardır.
a- Adn
b-Meva cenneti
c- Firdevs cenneti
d- Mukame cenneti
e- Naim cenneti
f- Darul Huld
g- Darus-Selam
i- Makamul Emin
Sevgili Peygamberimiz cenneti istediğinizde Firdevs cennetini isteyin (Tirmizî, “Cennet”, 4) buyurmaktadır.
Günün Ayeti
Kim iyi bir işte aracılık ederse, ona onun sevabından bir pay vardır; kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona o kötülükten bir hisse vardır. Allah, her şeyin karşılığını verir.
(Nisâ, 4/85.)
Günün Hadisi
Kişinin gerçek malı hayatında gönderdiğidir. Geriye koyduğu da varislerinin malıdır.
(Buhari, “Rikak”, 12.)
Günün Sözü
Allah’tan zenginlik istedim, bana İslam’ı verdi.
Muhammed Ali
Günün Duası
Allah’ım hesap gününde beni, anne- babamı ve bütün mü’minleri bağışla.
Bunları biliyor muyuz?
Tebliğ Nedir?
İslam dinini yayma faaliyetleri demektir.
Günün Nüktesi
Malın Nerede?
Hasan el-Basrî,
“Ben ölümden korkuyor ve onu sevmiyorum” diyen birine şu cevabı vermiştir:
–Malını geride bıraktığın için ölümü sevmiyorsun.
Eğer malını ileriye (ahirete) gönderseydin, peşinden gitmek isteyecektin.