Kuran-ı Kerimi abdestsiz tutmak ya da taşımak dinen caiz değildir. Ancak abdest yokken Kur'an-ı kerime dokunmadan ezberden okumanın bir sakıncası yoktur.
Buna göre kişi abdestli olarak Ayetel Kürsiyi, ihlas suresini ya da bir başka ayet veya sureyi okuyabileceği gibi abdestiz olarak da kurana dokunmadan bunları ezberden okuyabilir. Ancak tabii ki müslümanın her daim abdestli olması ya da abdestli olarak bu kısa sureleri okuması daha evladır.
Güzel görünmek için estetik yaptırmak caiz mi?
Allah'ın bize verdiği güzelliklerimizi daha cazip hale getirmek için, taranmak, süslenmek, takı takmak, güzel giyinmek dinen caizdir hatta teşvik edilmiştir.
Ancak Allah'ın yarattığı şekli beğenmemek, ameliyatla değiştirmek, bir nevi modaya uyarak bıçak altına yatmak doğru değildir ve yaradılışı değiştirme anlamı taşır ki bu da dinen uygun değildir.
Yıkanmadan gömülen cenazeyi tekrar mezardan çıkarılıp yıkamak gerekir mi?
Cenazenin yıkanması ve namazının kılınması farz-ı kifayedir. Yani birkaç kişinin bu cenazeyi yıkaması diğer Müslümanlardan bu görevi düşürmektedir.
Meşru bir mazeret bulunmaksızın cenazenin yıkanmadan defnedilmesi durumunda o çevredeki cenazeden haberdar olan bütün Müslümanlar vebal altında kalmış olurlar.
Bununla birlikte yıkanmadan defnedilen cenazenin eğer üzerine toprak atılmamışsa çıkartılıp yıkanır. Toprak örtülmüşse, yıkamak maksadıyla mezardan çıkarılmaz.
Araba yağı olmuş elbise ile namaz kılmada bir sakınca var mı?
Namazın şartlarından birisi de necasetten temizlenmektir. Namaz kılacak kişinin elbisesinde, bedeninde ve namaz kılacağı yerde, kan, idrar, şarap, dışkı... gibi namaza engel necasetler bulunmamalıdır. Tesettüre uymak ve temiz olmak şartı ile iş elbisesi ve pijama ile namaz kılınabilir. Bu itibarla, işin cinsine göre iş elbisesinde bulunan madeni yağlar, pas, toz toprak ve benzeri kirler namazın sıhhatine engel değildir. Ancak kişi, camiye veya mescide gidecekse temiz elbise giymesi dinimizin bir tavsiyesidir.
Örf, adet ve medeniyet gereği olarak camiye veya cemaate giden kimsenin en güzel elbiselerini giymesi cemaate saygının bir gereğidir. Gerek evde, gerek diğer yerlerde tek başına da olsa namazların temiz ve güzel bir kıyafetle kılınması, şüphesiz daha iyidir.
Nebi kime denir?
Allah'ın, dini kurallarını, emir ve yasaklarını, öğüt ve tavsiyelerini insanlara bildirmesi için görevlendirdiği insanlara denir.
İslâm bilginleri resul ile nebi arasında fark olduğunu, yeni bir kitap ve yeni bir şeriatla gönderilen peygamberlere resul-mürsel, yeni bir kitap ve yeni bir şeriatla göndermeyip, önceki bir resulün kitap ve şeriatını tebliğ etmekle görevli peygamberlere ise nebi dendiğini söylemişler.
Günün Ayeti
Allahın nimetini sayalım derseniz sayamazsınız. Böyle iken yine insan çok zalim, çok nankördür.
Günün Hadisi
İnsanların Allah'tan en uzak olanı, katı kalpli kimselerdir."
Tirmizî, "Zühd", 61
Günün Sözü
İki şeyi unut: Yaptığın iyiliği, gördüğün kötülüğü.
Lokman Hekim
Günün Duası
Allahım bugün bana kabirde ve ahirette fayda sağlayacak iş ve ameller nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Maddi Temizlik nedir?
Beden, elbise ve çevredeki necasetin temizlenmesi ve bunların temiz tutulması demektir.
Günün Nüktesi
Elbisenin yenisi mi iyidir eskisi mi?
Terzi Kusto bir gün, yeni diktiği elbiseyi Efendi üzerinde prova ederken, Yahya Efendi:
-Kusto Usta! Elbisenin yenisi mi iyidir, eskisi mi? Ne dersin demiş.
Terzi Kusto:
Bu ne sözdür Hazretim? Her şeyin yenisi iyi olur elbet tabii. Niye sordunuz anlayamamışım, diye cevap verince,
Yahya Efendi, gülümseyerek:
Anlamışsın anlamışsın da, anlamamış gibi yapıyorsun. Bazılar aynı şeyin hep eskisinde ısrar ederler nedense. Sözgelimi sen. Senin de eskimiş giysilerin ama hala yenilemiyorsun. Terzi kendi söküğünü dikemezmiş, senin söküğünü de biz dikelim, ne dersin, demiş.
Bu çok zarif, çok manidar soru karşısında Terzi Kusto şöyle bir kaykılarak, heykel gibi donup düşündükten sonra:
-Anlamışım Hazretim, anlamışım, umarım geç kalmamışım, demiş.
Yahya Efendi.
-Niye geç kalacaksın? diye sorunca,
Terzi Kusto:
-Çürüyen giysi yama tutmaz Hazretim, demiş.
Yahya Efendi de:
-Sana yamadan söz eden kim, yeniden söz ediyorum ben sana yeniden.
O sırda provasını tamamlayan Terzi Kusto:
-Tamam Hazretim, elbiseniz bana göre tamam. Sizin bir şikayetiniz var mı?
Yahya Efendi:
-Cebi yok mu bu elbisenin Kusto Usta? diye sormuş.
Terzi Kusto:
-Aaaa! Olmaz mı Hazretim. Var elbet fakat dikişlerini sçkmeyi unutmuşum, diyerek, cep ağızlarının dikişlerini sökünce, cebin içinden bir kese altın çıkmış.
Bu duruma çok şaşıran Kusto, ne diyeceğini, ne edeceğini bilmez bir halde kıvranırken, Yahya Efendi:
-Ne kıvranıp duruyorsun Kusto Usta? O altınlar senin. Sana ait, demiş.
Terzi Kusto:
-Hayır Hazretim, ben koymadım anları oraya, deyince,
Yahya Efendi.
-Elbette sen koymadın Kusto Usta. Bize ait hiçbir şey yok ki zaten. Her şey onun. Senin hazineni bizim cebimize koymuş, onu sen bizim elimizden alacaksın demekki, diyerek, Kusto'nun elindeki keseyi Kusto'nun eline sıkıştırırken şunu ilave etmiş: Gönül ceplerinin dikişlerini söktüğün zaman, asıl hazineyi orada bulacaksın, deyince,
Kusto:
-Tamam Hazretim tamam. Ben de oldum Müslüman. Ama, para için değildir. Gönlümün cepleri açıldı şu an, diyerek Yahya Efendi'nin ellerine kapanmış.