İnsan için şüphesiz iki hayat söz konusudur. Birincisi dünya, ikincisi ahiret hayatıdır. Dünya hayatı ruhun bedene girmesi ile başlar. Ölümle noktalanır. Ahiret hayatı da iki aşamadan meydana gelir. Ölümle başlayıp dirilişe kadar süren kabir hayatı ve dirilişten sonra sonsuza kadar devam eden ebedi hayattır.
Yani dirilişten sonra insanlar hesabı verdikten sonra cennete veya cehenneme gidecekler ve burası onlar için artık sonsuz mekan olacaktır. Nitekim Kur’an-ı Kerim ahiret hayatının sonsuz olduğunu çeşitli ayetlerle ifade etmiştir. Bu ayet de sadece onlardan bir tanesidir. “İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdeler. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızk verildiğinde, Bu daha önce bize verilen rızk diyecekler. Hâlbuki bu rızk onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için ortada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. (Bakara, 2/25)
Bu ayetten de anlıyoruz ki ahret hayatı Müslüman için de kafir için de sonsuzdur.
Gusülde tırnak altında kir kalırsa gusle engel olur mu?
Gusülde vücudun her yerinin ıslatılması lazımdır. Bu nedenle tırnakların altı da üstü de ıslatılması lazım. Vücudun her hangi bir bölgesinde kuru yer kalırsa gusül olmaz. Buna göre tırnak üzerindeki ruj boyaları da tırnağın altındaki kir ve benzeri şeylerde suyun temasını kestiği ve vücutta kuru yer bıraktığı için gusle engeldir.
Guslün tam olması için tırnağın altını da üstünü de temizlemek, tırnak çok uzun ise ve altında da kir varsa yıkamak lazım.
Haram kaça ayrılır?
Haram, bir şeyin yapılması, kullanılması, yenilip-içilmesi İslam’a göre kesin yasak olandır.
Bu yasaklama yani haram, haram liaynihi ve haram ligayrihi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Liaynihi Haram: Asıl itibariyle herkes için haram olan şeydir. İçki gibi
Ligayrihi haram: Aslında helal olup başkasının hakkından dolayı haram olan şeydir. Hırsızlık yolu ile alınan mal gibi.
Haramın anlamı ve ayırımı bu olmakla birlikte bir Müslüman’a yakışan ve kendisiden beklenen daima Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçınıp haramın bu iki kısmından da uzak durmasıdır.
Uğursuz olan bir zaman ya da ay var mı?
Allah’ın bize bahşettiği bütün gün, gece, ay ve yıl yani zaman mefhumu değerli ve kıymetlidir. Allah indinde değersiz ve uğursuz bir zaman dilimi yoktur. Ancak bu zaman mefhumu içerisinde daha hayırlı ve bereketli zaman dilimleri vardır. Cuma gününün diğer günlerden, kadir gecesinin diğer gecelerden, ramazan ayının diğer aylardan daha hayırlı olması gibi.
Ancak değersiz ve uğursuz bir zaman dilimi yoktur. Bu anlamda halk arasında var olan kameri ya da hicri aylardan olan safer ayının uğursuz ve belaların çokça olduğu inancı dinen doğru bir inanç değildir. Safer ayının uğursuz olduğu ve bu ayda bela ve musibetlerin çokça meydana geldiği şeklinde bir anlayış cahiliye dönemine ait olup, dinimizde yeri yoktur.
Dolayısıyla böyle bir anlayış hurafedir. Şöyle ki bu ayın diğer aylardan hiçbir farkı yoktur. Hz. Peygamber böyle bir anlayışı reddetmiştir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bir hadisi Şerifinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Eşya da uğursuzluk yoktur, Safer ayında uğursuzluk yoktur, baykuşun ötmesinde bir uğursuzluk yoktur.” (Müslim, “Selâm”, 102)
Günün Ayeti
Görmedin mi ki Allah, ayetlerinden bir kısmını size göstersin diye gemiler, Allah’ın nimetiyle denizde akıp gidiyor. Şüphesiz bunda çok sabredenler ve çok şükredenler için nice ibretler vardır.
Lokman, 31/31.
Günün Ayeti
“Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız”
Nahl, 93.
Günün Sözü
Kalbinizle yaptığınız her şey, size geri dönecektir.”
Mevlana
Günün Duası
Allah’ım bugün helal kazancımızı haramdan koru
Bunları biliyor muyuz?
Tesbih namazı nedir?
Tesbîh namazı, her rekatinde yetmiş beş olmak üzere toplam üçyüz defa tesbîh okunan dört rekatli ve ömürde bir defa da olsa kılınması tavsiye edilen mendûb bir namazdır.
Günün Nüktesi
Buda Geçer…
Osmanlı Padişahlardan Sultan Mahmud, vezirine bana öyle bir şey yapacaksın ki her neşelendiğimde onu görüp hüzünleneceğim, her üzüldüğümde de onu görüp neşeleneceğim der.
Vezir, düşünür ve Padişahın yüzüğünü ister ertesi gün padişahın huzuruna çıkar. Yüzüğü uzatır ve şöyle der: “Padişahım yüzüğünüzde, “buda geçer” yazıyor.”
Siz her neşeli olduğunuzda yüzüğünüze bakıp o sevincinizin geçeceğini hatırlayıp üzüleceksiniz. Her üzüldüğünüzde de yüzüğünüze bakıp bu sıkıntınızın geçeceğini hatırlayıp neşeleneceksiniz.