Sayfa Yükleniyor...
Yeni doğan çocuğa güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir.
Hz. Peygamber sadece çocukların değil, büyük insanların ismiyle dahi ilgilenmiştir. Kötü bulduğu bazı isimleri değiştirme yoluna gitmiştir. Yine konulması gereken güzel isimler hakkında bilgiler vermiş, zaman zaman bizzat kendileri çocuklara isimler vermiştir.
Hz. Peygamber güzel isim koymanın önemini bir sözünde şöyle ifade etmektedir: Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel koyun.
Bu çağırma işlemini Allah'ın görevlendirdiği bir melek Allahın izniyle yapacaktır. Hiç kimse kıyamet günü Allahın hoşlanmayacağı isimle ahirete gitmek istemez. Öyleyse kötü olan isimlerin çocuklara verilmemesi gerekir. Çünkü Ahirette bu dünyada sahip olduğumuz isimlerle diriltileceğiz.
Hastalıkta veya çaresizlikte ölmeyi dilemek isyan sayılır mı?
Hastalık, dert, keder, sıkıntı ve de mutluluklar hep biz insanlar için vardır. Ve bütün bunlar fani olan dünya hayatının bir gereği ve imtihanıdır. Başa gelen hayırlar ve mutluluklar bazen bizim için şer, başa gelen musibetler de bazen bizim için hayır olabilmektedir. Nitekim Allahu Teala Kuran-ı Kerimde mealen şöyle buyurmaktadır: Hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde de hayır vardır.
Bundan hareketle kişinin başına ne kadar ağır ve büyük bir musibet gelirse gelsin ölümü direk istemesi, temini etmesi uygun değildir. Zira Hz. Peygamber kişinin ölümü temenni etmesini hoş görmemiş bilakis yasaklamıştır. Ancak karşılaşılan bu hadise esnasında Allahım ölüm benim için hayırlıysa beni öldür. Eğer hayat benim için hayırlıysa beni yaşat diye dua etmesinde bir sakınca yoktur. Sakınca olmadığı gibi aynı zamanda efendimizin de tavsiyesidir.
Çocuğum sağ-salim doğarsa bir kurban keseceğim diyen kimse bu adaktan yiyebilir mi?
Bu bir adaktır şart yerine gelirse kesilmesi vacip hale gelir. Yani çocuk doğarsa bu adak kesilmek zorundadır. Ancak adak yapan kimse, adadığı hayvanın etinden yiyemez. Etin tamamını dağıtması gerekir. Şayet bir miktar yemiş olursa, yediği etin kıymetini fakirlere para olarak vermesi gerekir
Adak yapan, adadığı hayvanın etini, fakir olsalar bile, usul ve füruna ve geçimi üzerine bağlanmış bulunanlara yediremez. Usul, ana ve baba tarafından yükselen soya denir. Füru, evlatlardan aşağı inen soylara denir.
Hulefâ-i Râşidin kimdir?
Peygamber Efendimizden sonra halifelik yapan Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali olmak üzere dört halifeye verilen bir sıfattır. Ki aynı zaman da efendimizin övdüğü ve cennetle müjdelenmiş kişilerdir bu sahabeler.
Günün Ayeti
İnkâr edenler ateşe arz olunacakları gün onlara: Bu gerçek değil miymiş? denir. Onlar da: Rabbimiz Hakk'ı için gerçekmiş! derler. Allah onlara: O halde inkâr ettiğinizden dolayı şimdi tadın azabı! der.
Ahkaf Suresi 34.
Günün Hadisi
Evinize girdiğinizde selam veriniz.
Günün Sözü
İnsan ulaşamadığı her şeyin delisi, ulaştığı her şeyin nankörüdür.
Pablo Neruda.
Günün Duası
Allahım bugün hakkımda hayırlı olan işleri nasip et. Hayırlı olmayacak olanları da nasip etme.
Bunları biliyor muyuz?
Şekur nedir?
Allah'ın isimlerinden biri olup, kullarına yaptıkları ibadetlerinin karşılığı olarak çok mükâfat ve nimet veren, az veya çok her itaati ödüllendiren, bol, çok ve devamlı nimet ihsan eden demektir.
Günün Nüktesi
Beş Şey sorulmadan
Muaz b. Cebelden nakledildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur.
Kıyamet gününde, bir kul şu dört şeyden sorguya çekilmeden bir tarafa adım atamaz: Ömrünü nerede tükettiğini, gençliğini nerede eskittiğini, malını nereden kazanıp nerede harcadığını ve öğrendiği ilmiyle neler yaptığını...
Tirmizi, Kıyamet, 1.